BUĞRA KARDAN  İSTANBUL

Mahkemeleri yerden yere vurmayı huy edinen CHP, Narin Güran davasından çıkan kararı da diline doladı. Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut, “Narin neden ve kim tarafından katledildi hâlâ bilinmiyor. Adalet gerçekten yerini buldu mu? Narin’in gerçek katilleri hak ettiği cezayı aldı mı? Verilen hiçbir cezanın Narin’i geri getirmeyeceğini biliyoruz ama kadından ve çocuktan yaşam hakkının elinden alındığı bu adaletsiz düzeni değiştirmek mümkün” ifadelerini kullandı. Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftçi ve Mehmetçiğe iftira yağdıran CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da “Adalet tecelli etmedi” iddiasına sarıldı. Narin Güran davasında amca, ağabey ve anneye verilen cezaları perdelemeye çalışıp, “Ülkede adaletsizlik var” algısı oluşturmaya yönelen CHP’liler tepki topladı. Hukukçular, CHP’yi yargıdan elini çekmeye davet ettiler. Özgür Özel ve ekibini mahkemelere saldırmayı, davalardan siyasi polemik üretme adetini bırakmaya çağırdılar. “Yargı bizim yargımız. Gerçeği ortaya çıkarmak için didinen mahkemelerden elinizi çekin” dediler.

MAHKEMEYE HAKSIZLIK EDİLMEMELİ

Akit’e konuşan Avukat Hadi Dündar, şunları dile getirdi: “Bir kere CHP’nin Narin davasını diline dolayarak, ‘Adalet tecelli etmedi’ iddiası anlam taşımamaktadır. Çünkü ilgili mahkeme, adaletin tecelli etmesi için elinden geleni yapmıştır. Narin davası, ceza davasıdır. Böyle bir davada yargılanan, delil varsa ceza almaktadır. Delil yoksa ceza almamaktadır. Kurallar kesin ve nettir. Kimsenin kaşına, gözüne bakılmamaktadır. Yorumlaması dahi yapılmaz. CHP’nin tavrı, Özel ve ekibinin mahkemeyi yerden yere vurması hatadır. Sezgin Tanrıkulu, duruşmaları takip etti. Durum böyle iken yargılamanın en adil şekilde yapıldığını görmemek için kör olmak gerek. Mahkeme heyeti, herkese dilediği kadar konuşma hakkı tanıdı. Herkesin talebini karşıladı. Hiçbir detayı atlamadı. Yargılama etabında şeffaflık hakimdi. Tüm deliller toplandı. Delil, reddetme veya karartma yoluna gidilmedi. Bunun dışında kararda da yadırganacak bir husus yok. Diyelim ki bir odada suç işleniyor. O odada üç şahıs var. Üç şahıs da zanlıdır. Narin vakasına geldiğimizde de çocuğun ölüm anına bakıldığında kayıp 25 dakika var. Bu sürede köyde 200 şahsın ifadesi alınıyor, 4’ü yargılamaya tabi tutuluyor. Çünkü o 4’ü olay mahallinde. Bunların olanları anlatmaları için kovuşturma yapılıyor. Kovuşturmanın ardından da karar alınıyor. Bu 4’üne yaptırım uygulanıyor. Dolayısıyla karşımızda adaletsizlik yok. Ve CHP’nin yargıyla ilgili konuları, adli davaları siyasi tartışmaya dönüştürme teşebbüsünü terk etmesinin vakti geldi hatta geçti. Görevini hakkıyla yapan bir mahkeme heyetine taarruz etmenin haksızlık olduğu ortada. Buna rağmen CHP’nin yöneticilerinin heyeti hedef almaları ve ‘Adalet tecelli etmiyor’ algısı oluşturmaya çalışmaları art niyetlidir. Mahkemelere itimat edilmelidir. Ayriyeten Narin vakasında yargılamanın ilk etabının bittiği, bunun daha istinaf ve Yargıtay aşaması olduğu da unutulmamalıdır.”