HASAN ÖNAL / TBMM BÜROSU - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 27 Mayıs 1960 darbesinin yıldönümünde 17-25 Aralık darbeleri ile ilgili sert konuştu. 27 Mayıs’ta Adnan Menderes’e sabık başbakan dendiği gibi 17 Aralık’ta da kendisi için dönemin başbakanı ifadesinin kullanıldığını hatırlatan Erdoğan, bunların hesabının paralel yapıdan sorulacağına dikkat çekti. Birilerinin Alevi vatandaşları sokağa dökmeye çalıştığını hatırlatan Erdoğan, oyunlara gelinmemesi konusunda uyarılarda bulundu.

KÜRT VE ALEVİ MESELESİ DEVAMLI KAŞINDI

Partisinin grup toplantısında konuşan Başbakan Erdoğan, Gazze’ye yardım götüren Mavi Marmara gemisine İsrail’in yaptığı saldırıda yaralanan ve 4 yıl yoğun bakımda kaldıktan sonra geçen hafta sonu vefat eden Süleyman Uğur Söylemez’e Allah’tan rahmet, ailesine başsağlığı diledi. Başbakan Erdoğan, Okmeydanı’nda çıkan olaylarda hayatının kaybedenlerin ailelerini arayıp başsağlığı dileklerini ilettiğini ifade etti. Türkiye’de Kürt ve Alevi meselesinin devamlı kaşındığını hatırlatan Erdoğan, “Bu ülkenin asli unsur olan savaşlarda ve kuruluşumuzda yer alan Kürt kardeşlerimize bize kadar red, asimilasyon ve inkar politikaları uygulandı. Alevi kardeşlerimizin varlıkları inkar edildi görmezden gelindi. Ağır tahrikler yapıldı. Dersim’de 100’lerce Alevi vatandaşımız katledildi binlercesi tehcire zorlandı. CHP’nin dününde, bugününde Dersim’e karşı duran gördünüz mü? Şu anda ana muhalefetin genel müdürü Dersimli değil mi? Hiç konuştuğunu gördünüz mü? Konuşamaz çünkü o işin faili CHP...” dedi.

TÜRKİYE’NİN KALKINMASINA İZİN VERMEDİLER

Türkiye enerjisini kalkınma için seferber ettiği her dönemde ya teröre ya da darbelere maruz kaldığını ifade eden Erdoğan, “İçerde ve dışarda birtakım karanlık eller işbirliği yaptılar. Japonya 2. Dünya savaşında yenildiği halde nasıl dünyanın en büyük ekonomisi oldu. Avrupa’nın hemen her ülkesi çok ağır bedel ödediği halde nasıl bu noktaya geldi. Almanya 2. Dünya Savaşı’nda taş üstünde taş kalmayacak hale gelmişti. Bugünse Avrupa’nın birincisi, dünyanın da en önemli ekonomilerinden biri haline geldi. Ülke olarak Kıbrıs haricinde fiili savaşımız yok. 100 yıldır barış içinde bir ülke olmamıza rağmen kalkınma yarışına biz neden bu kadar geç katıldık. Bu soruyu sormamız lazım. Sanal gündemle ülke oyalandı” dedi.

YATIRIM GELECEKKEN GEZİ’Yİ ÇIKARDILAR

Geçen yıl mayıs ayında IMF borcunu sıfırlayan Türkiye’ye yabancı işadamları yeni yatırımlar planlarken, birden 12 ağaç bahane edilerek Gezi Parkı olaylarının ortaya çıkarıldığını hatırlatan Erdoğan, “Bu istismar edilerek dalga dalga ülke geneline yaydılar. Düğmeye bir yerden basılıyor, ülkede legal, illegal örgütler işbirliği yaparak, huzuru bozacak bir noktaya ulaştırıyor. O kadar hazırlıklı bir saldırı ki, aynı anda huzur istikrar demokrasi ve ekonomi hedef alınıyor. Borsa geriliyor, faiz yükseliyor. Yurtdışında Türkiye aleyhine kampanyalar başlıyor. Tüketmeyin ekonomi dursun çağrısı yapılıyor. Her gün sokaklarda şiddet ve vandallık. Dünyaya sanki Türkiye’nin genelinde bir terör esiyor gibi servis ediliyor. Türkiye hem içerden hem dışarıdan saldırıya maruz kalıyor. O malum işverenler ve işveren örgütleri vesaire, diğer işçi örgütleri, memur örgütleri, el birliğiyle sanki bütün olayların adeta sorumlusu olarak da bizi göstermeye gayret ediyor. Ortada bişey yok. Tek gerekçeleri 12 tane ağaç. Buradan başka yere taşıyorlar. Ama hamdolsun dik durduk, sağlam durduk, eğilmedik, bükülmedik ve bu saldırıları bertaraf ettik” dedi. 

YENİ HEDEFLERİ ALEVİ VATANDAŞLAR

Gezi’de sonuç alamayanların 17 ve 25 Aralık’ta yeni darbe girişimlerine imza attıklarını ifade eden Erdoğan, “17-25 Aralık’ta milli iradeyi hedef alan darbe heveslilerine en güzel cevabı 30 Mart’ta sandıkta verdik. Şimdi yeni bir meseleyle tahrik için çaba içerisindeler. Alevi vatandaşlar üzerinden kendi hesaplarını görmek isteyenler bu konuyu elverişli bir vasıta olarak görenler yeniden harekete geçtiler. Bir süredir bunun provaları zaten yapılıyor. Almanya ziyaretinde de oradaki Alisiz Aleviler bize karşı miting yaptılar. Bizim yaptığımız o toplantıyı sabote etmenin gayreti içinde oldular. Alınan güvenlik önlemleri başarılı olduğu için hiçbiri arzusuna kavuşamadı” diye konuştu. Türkiye’de geçmişte Alevilerin kapılarına işaretler konduğunu hatırlatan Erdoğan, en son Okmeydanı’nda meydana gelen olayda cemevine giden bir Alevi vatandaşın öldürüldüğünü kaydetti.

BU SENARYOLAR DIŞARIDA YAZILIYOR

Türkiye’yi karıştırmak için bu bayat senaryoların dışarıda yazıldığının altını çizen Erdoğan, “Okmeydanı’ndaki eli kanlı terör örgütünün dışarıdan desteklenmediğini söyleyecek olan var mı? Yerli bir örgüt olduğuna inanan var mı? Nerelerden beslendiğini hepimiz biliyoruz. Biliyorsunuz DHKP-C terör örgütünün kampları Yunanistan’daydı. O kamplarda eğitim alarak Türkiye’ye girenleri gördük. En son Yunan yönetimi bunlara bir darbe indirdi. Acaba sıfırladılar mı bilmiyoruz. Kimlerin bunlara kamp verdiğini lojistik sağladığını gayet iyi biliyoruz. Başta Tunceli milletvekili olmak üzere CHP milletvekilleri o örgütün üyesi gibi çalışıyor. Türkiye milletvekili gibi değil zalim Suriye diktatörünün temsilcisi gibi davranan vekillere kimse bir şey demiyor. Hatay’da bazı CHP’li vekil yakınlarının saldırıya karıştıklarını belgeleriyle ortaya koyduk. CHP Alevi vatandaşlarımızın duygularını istismar etmekten, tahrik etmekten, onlar üzerinden çatışma senaryolarını beslemekten başka bir şey yapmamıştır. CHP, Alevi vatandaşlarımız için duygu istismarı haricinde hiçbir şey ortaya koyamadı. Sadece tahrik eder, duyguları istismar eder. Biz ise, 12 yılda defalarca adım attık, reform yaptık. Daha fazlasını da yapacağız” dedi.

REFORMLARLA ANLAMSIZ YASAKLARI KALDIRIYORUZ

AK Parti hükümeti olarak defalarca reform yaptıklarını ve yapmaya devam edeceklerini ifade eden Başbakan Erdoğan, “Ülkemiz normalleştikçe asırlardır devam eden sorunlar tek tek ortadan kalkıyor. Bütün anlamsız yasaklar, kısıtlamalar… Biz, Alevi kardeşlerimizin sorunlarını bir istismar olarak kullanılmasına asla izin vermeyiz. Hızır Paşalar asırlar öncesinde kalmıştır. Açılın kapılar şaha gidelim diye, medet arama dönemi de asırlar öncesinde kalmıştır. Aradan eli kanlı örgütler çekildiğinde, istismarcılar çekildiğinde her mesele çözülecektir. Birileri yarayı derinleştirirken biz yaralara şifa olmanın samimi mücadelesi içindeyiz. Alevi vatandaşlarımızın da bunlardan rahatsız olduğunu biliyorum. Alevi vatandaşlarımız lütfen aradaki istismarcılara prim vermesinler” dedi.

ÇATIŞMA ÇÖZÜM DEĞİL

Polisle çatışarak hiçbir meselenin çözülemeyeceğinin bilinmesi gerektiğinin altını çizen Erdoğan, bu milletin hiçbir zaman Alevi-Sünni çatışmalarına prim vermediğini hatırlatarak, tahriklere rağmen milletin bu oyuna gelmediğini, gelmeyeceğini kaydetti.

TÜRKİYE ESKİ TÜRKİYE DEĞİL

Soma’da BBC muhabirinin iki kadını figüran olarak kullanıp yalan haber yapmasını da eleştiren Erdoğan, “Aslında bu kadınların başı açık. İkisinin de başları örtülüyor. Üstü şişhane, altı kaval. Sırıtıyor. Ya olduğun gibi görün ya göründüğün gibi ol. Nedir bu hal? Bununla güya bizim insanımızı farklı gösterecek. Böyle bir gayretin içine giriyorlar. Ama devran değişti. O bu tür bir dezenformasyon suretiyle aleyhte kampanya yapacağını zannederken suç üstü yakalandı. Gezi sırasında 17 Aralık darbe girişiminde bu ve benzer muhabirlerin mesleki onurlarını nasıl çiğnediklerini gördük. Türkiye’nin imajı yalan haberlerle yıpranacak kadar zayıf bir imaj değildir artık. O devir gerilerde kaldı.” dedi. Türkiye’nin artık eski Türkiye olmadığını hatırlatan Erdoğan, “Türkiye 100 yıl önceki gibi Mondros ile Sevr, Lozan ile masanın kenarına iliştirilmiş bir ülke asla değildir. Masanın altından zaman zaman zevkle, zaman aman ikazla ayakların birbirine tokuşturulduğu dönem değil. Onlar geçti. Köprünün altından çok sular aktı. Bu ülkede sorunları kaşıyarak etnik köken, din, mezhep, yaşam tarzı farklılıklarını tahrik ederek kimsenin operasyon yapmasına müsamaha göstermeyiz. Kimsenin bu devleti azarlamasına eyvallah demeyiz” diye konuştu.

AVRUPA’NIN TÜRKİYE’YE İHTİYACI ORTADA

Avrupa Birliği süreci ile ilgili eleştirilerin yapıldığını söyleyen Erdoğan, “Bakıyorsunuz AB’ye alınan üyeler uygun oldukları gerekçesiyle değil, birçoğu siyasi kararla alındı. Fakat buna rağmen sabırlıyız. Dersimize de iyi çalışıyoruz. Bizim bütün kurumsal yapımız AB müktesebatına uygun olarak oluşturuluyor. Bugün Avrupa’nın Türkiye’ye ihtiyacı çok net bir şekilde ortadadır. Yükselen ırkçılık, İslamofobi’nin, hatta anti semitizmin panzehiri Türkiye’dir” dedi. 

17 ARALIK’IN HESABI PARALEL YAPIDAN SORULACAK

27 Mayıs darbesinin yıldönümünde merhum Başbakan Adnan Menderes ve arkadaşlarını rahmetle anan Erdoğan, “27 Mayıs’ın izlerini tek tek sildik, silmeye de devam ediyoruz. Darbe ve vesayet özleminde olanlar yine var. Ancak Allah’a hamdolsun ki yaptığımız reformlar sayesinde dik duruşumuz sayesinde milli irade hiç olmadığı kadar güç kazanmıştır. İnşallah bu darbecilerin hesabını soracağız. Paralel yapıdan da hesap soracağız. Eğer bunun hesabını sormaktan kaçınacak olan bir tane arkadaşım çıkarsa bunun hesabını veremezsiniz. Ne halka ne hakka veremezsiniz” diye konuştu. Darbeden

Mayıs darbesinden önce Adnan Menderes için sabık başbakan ifadesi kullanıldığını hatırlatan Erdoğan, kendisi için de 17-25 Aralık darbe teşebbüslerinde bazı polis kayıtlarında dönemin başbakanı ifadesinin kullanıldığını hatırlattı. 17 Aralık darbesi başarılı olsaydı milletin hükümetinin yıkılacağını ve bu senaryonun oynanacağını belirten Erdoğan, bunu yapmaya çalışan paralel yapıdan bunun hesabının sorulacağını kaydetti.

SOMALI MADENCİLERİN EVLATLARINA SAHİP ÇIKACAĞIZ

Soma’da oynanmak istenen oyun konusunda oradaki madencileri uyaran Erdoğan, “Soma’daki maden işçilerine kömür ocaklarında çalışan kardeşlerime sesleniyorum. Bu CHP’nin, bölücü terör örgütü yandaşlarının legal veya illegal örgütlerin oyununa gelmeyin. Oradaki 301 şehit. Bizim canımızdır. Biz bütün onların ailelerini güvence altına alacak hazırlıklarımızı yaptık yapıyoruz. AFAD’da açtığımız hesap bunun bir adımıdır. Diğer birçok gelecek vaatler var takipçisiyiz. Bütün bu vaatlerin hepsi birinci derecede şehitlerimize, yaralı kardeşlerimize diğerlerinin bir kısmını da orada çalışan kardeşlerimize vermek suretiyle tüm evlatlarının inşallah geleceğini teminat altına alacak adımı atacağız” diye konuştu. 

ÇİÇEK, ERDOĞAN’I KABUL ETTİ

Öte yandan, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı kabul etti.

Çiçek’in makamında basına kapalı gerçekleşen görüşme, yaklaşık 1.5 saat sürdü.

HDP, DAĞA ÇIKARILAN ÇOCUKLARIN YERİNİ BİLİYOR

Konuşmasında dağa çıkarılan çocuklara da değinen Erdoğan, “Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önünde dağa kaçırılan çocukları için eylem yapan anneleri, babaları yürekten selamlıyorum. Çocukları dağa kaçırılan anne, babaların bu feryadını Türkiye ve dünya medyası görsün. Neredesin dünya medyası. Galatasaray Lisesi’nin önünde gelip oturanları yazardınız görüntülerdiniz. Peki yavruları dağa kaçırılan bu anneleri niye görmüyorsunuz. Ey BDP siz nerdesiniz. Zaman zaman gidip, alıp geliyorsunuz ya. Bu annelerin yavrularını da alıp gelin bakalım. Bunların da adreslerini gayet iyi biliyorsunuz. Alıp geleceksiniz. Alıp gelmediğiniz takdirde bizim de B planımız, C planımız devreye girer. Bunu da çok açık söylüyorum” diye konuştu.