Son günlerde "organik" etiketiyle satılan sebze ve meyvelere duyulan güven sarsılmış durumda. Zira, iddialara göre organik sertifikaları, ticari kazancı önceliklendiren özel şirketler tarafından dağıtılıyor. Peki, bu sistem ne kadar güvenilir? "Organik" etiketi altında satılan ürünler gerçekten pestisit ve diğer kimyasallardan arınık mı? Bu soruların cevabı, maalesef ki, tüm tüketicileri tedirgin edecek nitelikte.

Özellikle internetten hizmet veren bir takım organik kıga sattığını iddia eden web siteler ve platformlar ne kadar güvenilir? Birçok vatdandaş organik sertifikalı sebzelerden zehirli kimyasallar çıktığı hususnda şiakeytte bulnumuştu. Tarım ve Orman Bakanlığı bazı organik ürün paltformlarını sakıncalı kimyasal bulunduran firmaalr arasında yazarak ifşa etmişti. Ama vatabdaş büyük ve ciddi yaptırımlar /denetimler bekliyor.

Sertifikalandırma Sistemi Kimin Kontrolünde?

Organik sertifika verme yetkisi, genellikle Tarım ve Orman Bakanlığı denetimi altında çalışan özel sertifikasyon firmalarına devrediliyor. Ancak bu firmaların bağımsızlığı ve etik duruşu ciddi şüpheler uyandırıyor. Özellikle, "parayı verenin sertifikayı aldığı" yönünüdaki iddiaların ardı arkısı kesilmiyor. Hal böyleyken, organik sertifikaların tüm şeffaflık ışığında verilip verilmediği sorusu havada kalıyor.

Pestisit Skandalı: "Organik" Adına Gölge Düşüren Gerçekler

Türkiye'de sebze ve meyvelerdeki pestisit oranlarının tehlikeli seviyelerde olduğu defalarca gündeme geldi. Halk sağlığını tehdit eden bu durumun üzerine bir de organik sertifikalı ürünlere duyulan güvensizlik eklenince, tüketiciler haklı olarak tepki gösteriyor. Denetim mekanizmasındaki eksiklikler ve sertifikasyon sürecindeki şüpheler, "organik" kelimesinin anlamını adeta hiçe sayıyor.

Devlet Denetimi Şart!

Organik gıda sektörünün şeffaf ve güvenilir bir yapıya kavuşturulması için devletin daha etkin bir rol üstlenmesi gerekiyor. Sertifikalandırma yetkisinin tamamen özel sektöre devredilmesi, ciddi bir denetim zaafiyetine yol açıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı, bu firmaların üzerindeki denetimlerini arttırmalı ve şeffaf bir raporlama sistemi getirmelidir.

Tüketici Ne Yapabilir?

Tüketiciler olarak, öncelikle "organik" etiketine hemen kanmamalı ve sertifikalandırma kurumlarının güvenilirliğini sorgulamalıyız. Alınacak ürünlerin sertifika numaralarını kontrol etmek ve bu konuda bilinçlenmek önemlidir. Ancak bu bireysel çözümler yeterli değildir; kamusal baskı oluşturularak sistemin çözülmesi gerekmektedir. 

Son Söz: Organik Sertifika Sistemi Acilen Reform Edilmelidir

"Organik" etiketi, tüketiciler için bir güven sembolü olmalıyken, ticari bir aldatmacaya dönüşmemelidir. Halkın sağlığını tehlikeye atan bu bozuk sistem, derhal düzeltilmelidir. Tarım ve Orman Bakanlığı, sektördeki denetimleri arttırmak ve tüketicilere şeffaf bilgi sunmakla yükümüldür. Aksi takdirde, "organik" etiketi sadece kâğıt üzerinde kalan bir kavram olmaktan öteye gidemez.