Cumhurbaşkanlığı hayali gören Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş arasındaki rekabet iyice kızıştı. Bu konuda hep ikinci plana itilmekten sıkılan Yavaş, İmamoğlu ile karşılaştırılmasından “çok rahatsız” olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanlığı adaylığının zamanı gelince konuşulacağını belirten Yavaş, konunun “tahrik edici ve fitne çıkarıcı” bir şekilde ele alındığını söyledi.

POZİSYON KAVGALARI

Özel’in, adaylık için “Sağ açık Mansur Yavaş, sol açık Ekrem İmamoğlu” sözleri ise İmamoğlu’nu rahatsız etmiş, “Ben bu mevki işine hiç sıcak değilim” demişti. Kulislerde ise Yavaş’ın, CHP’den aday gösterilmemesi halinde merkez sağın Cumhurbaşkanı adayı olmayı planladığı belirtiliyor. Beşiktaş’ta Özel’in İmamoğlu’nu işaret ederek, “Erken seçime adayımız hazır, partimiz hazır” demesinden son derece rahatsız olan Yavaş’ın bir şekilde aday olacağı konuşuluyor. Konuya ilişkin Akit’e değerlendirmede bulunan SAD Araştırma Başkanı Sadullah Özcan bakın neler söylüyor: “CHP’de cumhurbaşkanı adaylığı tartışmaları artık kabak tadı vermeye başladı. Bir siyasi parti, elde ettiği gücü değerlendiremeyip gelecek dönemde bir cumhurbaşkanı adayı çıkarma konusunu kendi içerisinde soruna dönüştürmüşse, o partinin gelecek seçimlerde cumhurbaşkanı adayı belirlemesi bile tehlikeye girer. Yaşanan bu adaylık yarışı kaosa dönmüş durumda. CHP’nin daha önceki aday süreçlerinde izlediği yanlış politikalarda görüldüğü gibi parti için kamplaşmalar, bloklaşmalar, yarın hangi isim aday gösterilirse gösterilsin, o isme karşı iç muhalefetin oluşmasına neden olacaktır. Bu durum da seçimlere yansıyacaktır. Tıpkı İhsanoğlu, İnce ve Kılıçdaroğlu adaylıklarında olduğu gibi. Çok küçük de olsa oluşacak karşı bloklar, elde ettikleri avantajların tersine dönmesine neden olacaktır.

BU REKABET CHP’Yİ BÖLER

CHP’de İmamoğlu, Özel, Yavaş isimleri arasında başlayan yarış, birbirlerini yıpratma düzeyini aşmış, operasyon düzeyine ulaşmıştır. Bu yarışın kazananı olmayacağı bilinmelidir. Adı geçen potansiyel adayların, özellikle de İmamoğlu’nun diğer adaylara yönelik salvoları, CHP içerisinde geri dönüşü imkansız bloklaşmaya neden olduğunu görüyoruz. Bir araştırmacı ve toplumun nabzını tutan birisi olarak, gördüğüm manzara, halkın CHP’nin potansiyel adaylarının kendi aralarındaki manevralardan rahatsız olduğunu gösteriyor. Bu süreç yönetilemezse, partinin geleceğini de ciddi şekilde olumsuz etkileyecektir, bölünmesine bile neden olabilir.”

Gazeteci Yazar Emin Pazarcı da şunları dile getirdi: “İmamoğlu ve Yavaş işi gücü bıraktılar, tek dertleri var cumhurbaşkanı adaylığı. İstanbul’da yanan otobüsler, müsilaj, şehrin içme suyuna kanalizasyon karışması, İstanbul trafiğinin dünyanın en yoğun trafiği olması hiç önemli değil kendisi için. Varsa yoksa Ekrem İmamoğlu’nun kendi meselesi. Bilirkişileri, yargıyı hedef gösteriyor, kendi gündemini ülkeye dayatıyor.

HİZMETİ UNUTTULAR

“Yavaş da Ankara’da cumhurbaşkanı adaylığı için çalışıyor. Bu arada parti içindeki kavga, grupları daha fazla birbirine düşman ediyor. Biri Yavaş’tan yana tavır alırsa öbürü ona düşman oluyor, diğeri Ekrem ile yan yana görülürse Mansur onunla uğraşıyor. Bu iş savaşa dönüştü CHP içinde. İşi gücü bıraktılar sadece adaylık kavgasına odaklandılar. Zaman içinde saflar daha da netleşecektir. Ne İmamoğlu ne de Yavaş bu işten vazgeçecek gibi görünmüyorlar. Yani parti bunlardan birini aday olarak gösterirse diğeri de bağımsız olarak ya da başka partilerden aday olmaya hazırlanıyor. Tabii Ankara ve İstanbul’da yaşayanlar da hizmet bekleyedursun. Bunların işi gücü cumhurbaşkanlığı, başka dertleri yok. CHP bu kavgalar yüzünden şimdiden sarsılmaya başlamış durumda. Partide de garip bir hava var. Özgür Özel de her iki tarafı da mutlu etmek için kıvranıyor. Ama başka bir nokta daha var, yarın bu iş öyle bir noktaya gelebilir ki, Özgür Özel ya da bir başkası ‘ben de varım’ derse asıl o zaman kıyamet kopar. Parti bölünebilir.”