Gezi Parkı eylemlerinde hükümeti ortadan kaldırmaya yönelik faaliyetlerde bulunan Ayşe Barım’ın tutuklanmasının ardından, İngiliz elçisiyle balık yedikten sonra kendisini “Cumhurbaşkanı” olarak gören ve hakkında açılan dava ve soruşturmalarla sıkışan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, DHKP-C terör örgütünün Gezi olaylarıyla özdeşleşen sloganını paylaşıp, marjinal gruplar ve terör sevicilerle etkileşime girdi. İmamoğlu’nun sosyal medya hesabından paylaştığı “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganı, Gezi’de DHKP-C’ce kullanılarak adeta devlet düşmanlarının parolası haline gelmişti. Gezinin organizatörlerinden menajer Ayşe Barım’ın tutuklanmasını bahane eden karanlık eller ülkenin huzur iklimini sabote etmek için yeniden devreye girdi. Aynı yerden talimat almışçasına ortak hareket eden CHP ve uzantıları, DHKP/C sloganını yayarak halkı isyana teşvik etti.

ÜLKENİN ÖNÜNÜ KESMEK İSTİYOR

Konuya ilişkin Akit’e değerlendirmede bulunan AK Parti İstanbul Milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı, şunları söyledi: “Türkiye’nin Suriye’de yeni düzeni sağlaması, İsrail’in Gazze’de istediğini alamadan çıkmak zorunda kalması ülkemizin artan gücüyle birlikte, siyoemperyalist güçler yine düğmeye basmıştır. Tıpkı IMF’ye olan borcun bitirildiği 2013’te Gezi olaylarının başlatılması gibi şimdi de aynı odaklar İmamoğlu ve CHP’lileri kullanarak sosyal medya üzerinden bir kampanya başlatmış görünüyor. Ekrem de bunların bir parçası. Alparslan Kuytul diye bir sakallı var. PKK’yı da destekler, bölücü hareketleri destekler. Allah’tan kitaptan bahseder, kadınları çarşaf giyer, fakat bütün dünyayla, siyonizmle çarpışan ülkemize karşı huzursuzluk çıkarır, kargaşa çıkarır. İmamoğlu da onlardan bir tanesi. Siyonizmin Türkiye’deki ve dünyadaki temsilcileriyle işbirliğine girmiş biri. Yaptığı aslında öncekiler gibi bir ihanet. Ama onun bile farkında değil. Bakıyorsunuz CHP bir sürü parçaya bölünmüş. Acınacak bir halleri var. Keşke bu arkadaşları bir zaman odasına sokabilsek de, elli sene sonrasını gösterebilsek, bu ülkeye nasıl zarar verdiklerini anlatabilsek. Alparslan Kuytul’dan alın, Ayşe Barım’a kadar, Ekrem İmamoğlu’na kadar hepsi aynı amaca hizmet eder. Ama hiçbir şey yapamazlar. Çünkü vesayet dönemindeki Kemalist düzen yok. Ayrıca ABD tarafından tayin edilmiş bir hükümet yok. Türkiye’nin bağımsızlığı ve liderliği için çalışan güçlü bir hükümet var.”

15 TEMMUZ DERS OLMAMIŞ

Bağımsız Ülkücüler Platformu Kurucusu Adnan Baran da şunları dile getirdi: “Başka bir gezegenden uzaylıları getirsek, Türkiye’ye yerleştirsek ve bu ülkeye kötülük yapmak için görevlendirsek, CHP’nin şu anda yaptığından daha fazlasını asla yapamazlar. Son yüz yılın Türkiye’de enflasyonun en düşük seviyesine indiği, faizlerin taban yaptığı, IMF’ye olan borcun sıfırlandığı bir dönemde üç-beş ağaç bahanesiyle ülkeyi yakıp yıkan terör örgütlerinin ve maşalarının arkasında duran siyasi ve sivil toplum görünümlü müstemlekecilerin bu ülkeye verdiği zarar, maddi olarak resmi açıklamalara göre, 100 milyar dolardan fazlaydı. Manevi bedeli telaffuz edilemez. Onların, Savcı Mehmet Selim Kiraz’ı katleden DHKP-C ile Fethi Sekin’i katleden PKK ile Ömer Halis Demir’i katleden FETÖ ile hiçbir problemleri olmaz. Türkiye ne zaman yükselişe geçse, bunlar karşımıza çıkmaktadır.

EKONOMİK KRİZİN SEBEBİ GEZİ’YDİ

“Suriye olayı Türkiye’nin içeride ve dışarıda imajını zirveye taşımıştır. Türkiye’nin bölgesel güç olmaktan çıkıp küresel güç olma yolunda dev adımlar atması, CHP zihniyetini ve yandaşlarını rahatsız etmiştir. İstanbul’u dahi yönetmekten aciz olan Ekrem İmamoğlu’nun DHKP-C’nin diliyle, sloganlarıyla twitler atması, kendisinin ne kadar basiretsiz ve zavallı olduğunu göstermiştir. Güya Cumhurbaşkanı adayı diye lanse edilen bu zevatın terör örgütünün sözcülüğüne soyunduğunun farkında olduğunu bile sanmıyorum. Gezi kalkışmasının önde gelen isimlerinden Ayşe Barım’ı bahane ederek, Türkiye’de yeni bir Gezi kalkışması organize etmeye kalkmalarının asıl sebebi ne Ayşe Barım’dır, ne da başka bir şeydir. Amaç, küresel güç olmak isteyen Türkiye’nin önünü kesmektir. 15 Temmuz’dan ders çıkarmamışlar. Zannediyorlar ki üç-beş vandalla, çapulcuyla devleti dize getirebilecekler.”