Buğra Kardan  İstanbul

Yüce Allah’ın (C.C.) lânetlediği, seküler güruhun ise CHP ve DEM eliyle normalleştirme gayretine girdiği LGBT belâsına karşı Türkiye tetikte. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ‘Aile Yılı’ 2025’te bu belâyı def etmekte kararlı. Erdoğan, bu kararlılığı dün AK Parti 7’nci Olağan Kongresi’nde “Tüm dünyada veba gibi yayılan LGBT sapkınlığına karşı gençlerimize yönelik koruyucu tedbirleri devreye sokuyoruz” diyerek bir defa daha ortaya koydu. Toplumda LGBT’ye karşı amansız mücadele verileceği ümidi güçlendi. Doğal olarak dev ülkelerce homoseksüelliği ve transseksüelliği önleyici tedbirleri hatırlara geldi. ABD Başkanı Donald Trump, başa geçer geçmez iki önemli kararname yayımlamıştı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’den ilham alarak salt iki cinsiyeti tanımaya ve trans mahkûmları erkek hapishanesine yollamaya yönelik kararnameler imzalayan, tüm belgelerde ‘toplumsal cinsiyet’ yerine ‘cinsiyet’ kavramının kullanımını mecburi kılan Trump’a övgü yağmıştı. Rusya, Polonya, Macaristan, Hırvatistan, Bulgaristan, Slovakya, Estonya, Sırbistan ve Gürcistan gibi ABD’nin de LGBT’ye karşı savaş açmasının ardından Türkiye’nin yapacağı ilave hamleler merak konusu oldu. Aile dostu platformlar, homoseksüel ve transseksüelliği gençlik için büyük tehdit olduğunu belirttiler. Bu tehdidi bertaraf etmenin zaruri hâle geldiğini kaydettiler. “Putin’i, Trump’ı örnek alarak yasal düzenleme yapmanın ve sapkınlığı ülkenin gündeminden söküp atmanın vakti geldi hatta geçti” ifadesini kullandılar.

KALICI ADIMLAR ATILMALI

Akit’e konuşan Fikirde Birlik ve Mücadele Platformu Başkanı Kürşat Mican, şunları söyledi: “Sapkınlık, tüm dünyayı korkutuyor. Trump’ın seçimlerden galip çıkmasının bir nedeni de bu korkudur. Homoseksüelliğin ve transseksüelliğin büyük bir tehdide dönüşmesi Trump’ı önlemler almaya itti. Trump, önemli kararnameleri yürürlüğe koydu. ‘LGBT dayatmasına geçit yok’, ‘Salt kadın ve erkek var’ dedi. Memnuniyetle görüyoruz ki dünya uyanıyor. Ülkeler ve devletler, büyük oranda cinsiyetsiz toplum amaçlayan küresel çeteyle savaşıyor. Putin ve Trump’ın çalışmaları belli. Tabii Türkiye’nin takınacağı tavır da mühim. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2025’i ‘Aile Yılı’ ilan etti. ‘Aile Yılı’nda LGBT propagandasını durdurmak gerek. Gençlerimiz kuşatmayla karşı karşıya. Okullarda LGBT dayatmasında bulunuluyor. Sapkınlığı teşvik eden hâyâsız propagandanın, dayatmanın önüne geçmek şart. LGBT illetine karşı Türkiye’de kararlı mücadele yürütülüyor. Aileleri, nesilleri homoseksüelliğe ve transseksüelliğe karşı koruma iradesi kuvvetli. Bu aşamada planlı ilerlemek kaçınılmaz. Şu anda LGBT lobisinin sosyal ağlardan yararlandığı net. Aynı lobinin ana akım TV kanallarından da faydalandığı ortada. Dernekler, platformlar bu konuya eğiliyor. Yeterli mi? Değil. Biz, TBMM’ye 150 bine yakın imza sunup ‘LGBT propagandası durdurulsun’ talebinde bulunduk. Geç kalınmamalı. LGBT lobisinin neşriyatları, yayınları durdurulmalı. Aynı lobinin dernekler ve vakıflar kanalıyla okullarda yürüttüğü faaliyetler önlenmeli. Kökü dışarıda olan LGBT’ci dernekler ve vakıflar, hemen kapatılmalı. Anlık tepkiler verilmemeli, kalıcı adımlar atılmalı. Bataklık kurutulmalı. Aileye karşı saldırılara set çekilmeli. Gençliğimiz sapkın akımlara ve mihraklara karşı korunmalı. Bu da kanunla olur. Vakit gelmiştir. Putin ve Trump gibi LGBT’ye karşı kararlar alınmalı. ‘Toplumsal cinsiyet’ kavramı ortadan kaldırılmalı.”
Mican, “Putin’e teşekkür etmek gerek. ‘LGBT, aile yapımızı ve kültürümüzü tahrip ediyor’ çıkışında bulundu. Bununla yetinmedi, LGBT’ye alan bırakmadı. Türkiye de mutlaka ve mutlaka Putin’i takip etmeli. Bakın, gay kulüpleri var. Bu kulüpler denetlenmeli. Bu kulüpler, vakıflar kanalıyla yapılan propagandaya geçit verilmemeli” diye ekledi.

TEDBİR ALINMASI ELZEM

Sosyolog İsmail Öz ise şu yorumlarda bulundu: “LGBT, dünya için büyük bir sorun. Bu sorunu bertaraf etmek için hükûmetler, kararnameler yayımlıyor. Putin’in, Trump’ın kararnamelerini biliyoruz. Yine Hristiyan toplumlar, LGBT’ye karşı savaşıyorlar. İslâm toplumları da savaşıyorlar. Biz de bir İslâm toplumu olarak, Türkiye olarak sapkın akımlar ve mihraklarla mücadeleye büyük ehemmiyet veriyoruz. Aile müessesesini, toplum ahlâkını korumayı önemsiyoruz. Bu anlayışla LGBT’ye ‘Dur’ denmesini diliyoruz. Şükür ki Türkiye’nin idaresi homoseksüelliğin ve transseksüelliğin büyük bir tehdit olduğunu idrak etti. Erdoğan’ın LGBT karşıtı açıklamaları malûm. Erdoğan’ın açıklamalarını müteakip tedbirler alınması gerektiği de aşikâr. 2025 ‘Aile Yılı’. Bu yılda tedbirler alınması elzem. Unutulmasın ki küreselciler boş durmuyorlar. LGBT belâsına bel bağlıyorlar. Bunlar, 1800’lerde faal olan Malthus isimli birinin fikirleriyle ilerliyorlar. Malthus, gıda üretiminin artan nüfusun altında kaldığını savunuyordu. Çareyi erken veya genç ölümlerde görüyordu. İşte bunun için LGBT, toplumlara musallat edildi. Toplumların bu tasalluttan kurtulmaları gerek. Onun için de Türkiye dahil devletlerin tedbir almaları, reform yapmaları zorunluluk.”

Dünya bu sapkınlığa karşı savaş veriyor

Sapkınlığa karşı savaş veren belli başlı ülkeler ve tedbirleri şöyle:

Rusya, LGBT aktivizmini aşırılık yanlısı örgüte katılım olarak görüyor. Ülke, cinsiyet değiştirme ameliyatına izin vermiyor.

Polonya, okullarda çocuklara zorunlu toplumsal cinsiyet eğitimi verilmesini zararlı buluyor. Ülkede şehirler de belediye meclisi kararlarıyla kendilerini ‘LGBT ideolojisinden arınmış bölge’ ilan etmiş durumda.

İtalya, eşcinsel evliliği tanımadığı gibi taşıyıcı anneliği yasa dışı kabul ediyor.

Sırbistan, evliliği açıkça bir erkek ve bir kadın arasındaki ilişki olarak tanımlıyor.

Victor Orban yönetiminde olan Macaristan’da eşcinsel sapkınlığı özendiren yayınlar ve dijital içerikler yasak.

Litvanya’da evliliğin karşı cinsten biriyle yapılması hükmü amir. Bu hükümle eşcinsel evliliğine kapılar kapatılmış vaziyette.

Nijerya’da eşcinsel evliliği yasak. LGBT derneklerinin faaliyette bulunmaları da öyle.

Uganda’da eşcinselliği teşvike 10 yıla kadar müebbet hapis cezası uygulanıyor. Ülkede ağırlaştırılmış eşcinsellik suçuna iştirak edenler hakkında da idam kararı veriliyor.

Maldivler’de eşcinsellik sapkınlık olarak kabul ediliyor. Eşcinseller, 6 aydan 8 yıla kadar hapis ve 100 kırbaç cezasına çarptırılıyor.

Tanzanya’da eşcinsel ilişki yaşayanlara müebbet hapis cezası veriliyor.

Suudi Arabistan’da eşcinsel ilişki yaşamak ölüm, hapis ve kırbaçla neticeleniyor.

İran yasaları oğlancılık için ölüm cezasını öngörüyor. Ülke, ilişki gerçekleşmeyen eylemleri ise kırbaçlamayla cezalandırıyor.

Brunei, 2019 yılından beri eşcinsel eylemler için ölüm cezası uyguluyor.