HABER MERKEZİ

Küresel haydut ABD’nin Başkanı Trump, Gazze kasabı İsrail Başbakanı Netanyahu ile ilgili tutuklama kararı alan Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne yönelik yaptırımları imzaladı. Tutuklama kararının “temelsiz ve gayrimeşru” olduğunu iddia edecek kadar zıvanadan çıkan Trump, UCM’nin, ABD’yi ve İsrail gibi yakın müttefiklerini hedef aldığını ve asılsız tutuklama kararları çıkararak yetkisini kötüye kullandığını söyledi. Gazze’yi, Panama Kanalı’nı ve Grönland’ı ele geçirmek istediğini ilan ederek adeta bir eşkıya gibi hareket eden Trump’ın, “UCM’nin ABD veya İsrail üzerinde herhangi bir yargı yetkisi bulunmamaktadır” şeklinde ifadeler kullanması, Haçlı ve Siyonist katillerin, hukukun üstünlüğünü değil üstünlerin hukukunu savunduklarını bir kez daha gözler önüne serdi. UCM’nin, 2023’te Rusya Devlet Başkanı Putin hakkında aldığı tutuklama kararını alkışlayan ABD yönetiminin sıra Gazze’de soykırım yapan Netanyahu hakkında aldığı benzer kararı reddetmesini ve yaptırım kararı almasını gazetemize değerlendiren hukukçular, katillerin suçüstü olduklarını söylediler. İşte o görüşler... Avukat Yurdal Kılıçer: “Uluslararası Hukuk ve İnsan Hakları gibi cafcaflı kavramlar, Batı medeniyeti için helvadan putlar gibi işlerine geldiği zaman tapındıkları, işlerine geldiği zaman yedikleri, önemsemedikleri kavramlardır. ABD’nin, UCM’nin Putin ile ilgili kararını ayakta alkışlaması, Netahyahu ile ilgili kararı sonrasında ise mahkemeyi tehdit etmesi başka türlü açıklanamaz. Trump yönetimi, ABD’nin gerek ekonomi gerek siyasal gerekse askeri olarak her geçen gün zayıflamasını durdurmak için her şeyi yapabilecek, dengesiz bir eşkıya gibi davranmayı marifet sanmaktadır. Hiçbir hak, hukuk, kural tanımayan Trump, Batı’nin 300 yıl önceki kanlı sömürgeci kafasının modern zamanlardaki dışavurumundan başka bir şey değildir.” Avukat Yasemin Küçükkaya: “Trump ve terör devleti İsrail yönetimi, bu kararla uluslararası hukukun tüm kazanımlarını itibarsızlaştırarak, kendi menfaatleri doğrultusunda uluslararası hukuku hizaya sokmak gayretindeler. Tüm bu tehditlere sessiz kalan UCM mensubu Avrupa ülkelerinin tam da bu noktada ABD ile yol ayrımını göze alması gerekmektedir. Fakat şimdiye kadar korudukları sessizlikleri bu hususta ümitvar olmamıza engeldir. Özellikle ülkemizdeki ve tüm dünyadaki Batı seviciliğin bu noktada sorgulanması gerektiğini, özellikle İslam dünyasının hem kendi milletleri hem diğer milletleri kapsayıcı yeni bir uluslararası hukuk sistemini inşa etmesinin elzem olduğunu anlamış bulunmaktayız.”