Dünya
Devrilen rejimin son nefesi: Sahil tugayı ve Kusayr
Suriye’de yeni yönetimin iş başına gelmesi ile ülkede güvenlik birimleri tekrar kuruluyor. Bu sırada eski rejim milisleri ise zaman zaman yeni yönetimin güvenlik birimlerine saldırılar düzenliyor. Ancak son dönemde Lübnan sınırında yaşananlar Suriye’de eski rejime destek veren Nusayri azınlığın yeni bir yapılanmaya girdiğini gösteriyor.
Suriye’de 8 Aralık’ta 61 yıllık baas rejimi çöktü. Yeni bir devrim gerçekleştirildi. Devrik lider Beşar Esad’ın Rusya’ya kaçarken İsrail’e verdiği koordinatlar sonrası siyonistlerin ülkenin hava savunma ve askeri kapasitesini yok etmesini sağladı. Bugün geçici Cumhurbaşkanlığı koltuğuna Ahmet Şara oturuyor ancak Şara’nın eli İdlib’de olduğundan daha güçlü değil.
Suriye’de polis teşkilatı oluşturulurken HTŞ ve muhalif grupların kendilerini fes ederek yeni ordu için Savunma Bakanlığı’na bağlanması bir süreci beraberinde getirdi. Elinde kapsamlı silahlar olmayan yeni ordu yapılanmaya çalışırken eski rejime bağlı milis güçler zaman zaman ülkenin dört bir yanında ‘’vur-kaç’’ saldırıları düzenliyor.
HERMEL VE KUSAYR NEDEN ÖNEMLİ?
Bugüne kadar yapılan saldırılar Suriye ordusu tarafından bertaraf edildi. Son olarak Lübnan sınırındaki çatışmalar ise daha derin oyuncuların devreye girdiğini gösteriyor. Suriye Ordusu’nun Lübnan sınırındaki güvenlik operasyonlarında Hizbullah ile çatışmalar başladı. Suriye Ordusu'na bağlı iki asker, yaşanan çatışmalar sırasında İran destekli Hizbullah milisleri tarafından esir alındı. Ardından ise esirler Lübnan ordusunun devreye girmesi ile Suriye hükümetine teslim edildi.
Bölgede çatışmalar sürerken 18 uyuşturucu tüccar ve sevkiyatçısı yakalandı, 26 Hizbullah militanı hayatını kaybetti. Lübnan’da bulunan Hermel kasabası ise Suriye ordusu tarafından vuruluyor.
Bölgede bulunan gazetecilere göre Hizbullah özellikle Kusayr kentine hâkim tepelerde konuşlanmak istedi ancak çatışmalar sonrası milis güçler püskürtüldü. Kusayr kenti Hizbullah için kritik öneme sahip. Hizbullah buradan Suriye’ye askeri güç sokarak o dönem Halep’i muhaliflerden almış, ayrıca ‘’captagon’’ olarak bilinen uyuşturucuların geçiş güzergahını buradan işletmişti.
‘’SAHİL TUGAYI KALKANI ÖRGÜTÜ’’ KURULDU
Ayrıca Nusayrilerin yoğun olarak yaşadığı Tartus ve Lazkiye kırsalında yeni bir eski rejim yapılanması örgütleniyor. "Sahil Tugayı Kalkanı" adında yeni bir örgütün kurulduğu ve bu örgütün Suriye hükümetine karşı savaşacağı duyuruldu.
"Sahil Tugayı Kalkanı" Taburu olarak duyurulan örgüt, eski rejimden kalma silahlarla mücadele edecek, Özellikle Lazkiye dağlarında eski rejimden kaçan asker ve milislerin bulunduğu biliniyordu. Tugayın arkasında ise ‘’Suriye’de olaylar bitmeyecek diyen’’ İran’nın olduğu iddia ediliyor.
İRAN’NIN ROLÜ NE?
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, İran'ın Suriye halkı tarafından seçilecek herhangi bir hükümeti desteklediğini söylemişti. Ancak "Suriyeli gençlerin" Şeriat'a karşı ayaklanmasına destek vereceğini açıklayan İran Dini Lideri Ali Hamaney'in açıklamalarıyla çelişiyor.
Ancak İran’nın 7 Ekim ‘’Aksa tufanı operasyonu’’nun ardından başlayan saldırı dalgası ile bölgedeki etkisi son yirmi yılın en zayıf döneminde olduğu biliniyor. Hizbullah’a askeri bir yardım yapamayan İran’nın "Sahil Tugayı Kalkanı" Taburuna Suriye içinde kriptolamış elemanları ile lojistik sağlayıp sağlayamayacağı merak konusu.