AKİT MENÜ

Gündem

PKK’da İmralı-Kandil kavgası

Türkiye ve bölgenin sulh, sükûn içinde olması adına elinden geleni yapan aktörlerden MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin bölücü başı Abdullah Öcalan’a yönelik “PKK’yı lağv et” çağrısı terör örgütünü karıştırdı.

Haber Merkezi

BUĞRA KARDAN  İSTANBUL

Terörist Murat Karayılan’ın silah bırakmak için mütareke yapılması, kongreye gidilmesi gibi şartlar getirmesi Öcalan’ı sinirlendirdi. PKK’ya mektup yazan Öcalan’dan Karayılan’a ise “Örgütü ben kurdum, ben dağıtıyorum” yanıtı geldi. Öcalan’ın bu yanıtı PKK içinde mücadele olduğuna işaret ederken DEM’in bölücü başıyla üçüncü defa görüşmek için talepte bulunmaması büyük yankı uyandırdı. Terör örgütünü çalkalayan kavgayı yakından takip eden toplumun kahir ekseriyeti, “Kandil’in bildiğini okumaya devam etmesi Abdullah Öcalan’ı rest çekmeye itti. Öyle anlaşılıyor ki Öcalan’ın silah bırakma daveti önemli bir kırılmaya neden olacak. Bu davete uyulmadığı takdirde PKK’nın emperyalistlerin güdümünde olduğu daha da net görülecek” sözlerini sarf etti.

Akit’e konuşan Gaziantep Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Fuat Gökçe ise, şunları söyledi:

“Öyle ya da böyle PKK, Batılı ülkelerin tetikçisi. Emperyal devletlerin vekil gücü. Dolayısıyla Batılı ülkeler, emperyal devletler de Kandil de PKK’sız yapamaz. Tabii MHP Genel Başkanı Bahçeli’den Öcalan’a önemli bir çağrı geldi. Bu çağrının ardından PKK’da ‘Patron kim’ sorusuna yanıt aranmaya başladı. İmralı ve Kandil yahut Öcalan ve Karayılan savaşı görünür oldu. Muhatabın Öcalan olmasına rağmen Karayılan’ın topa girmeye çalıştığı müşahede edildi.

İÇ MÜCADELE BÜYÜYOR

“Karayılan, kendince şartlar açıkladı. Öcalan da misilleme yaptı. ‘Patron benim’ deme gereği duydu. Böylece PKK içinde alevli bir kavga olduğu anlaşıldı. Öcalan’ın silah bırakma talimatına uyulup uyulmayacağını öngörmek kolay değil. Ancak Öcalan’ın davetine uyulmadığı takdirde PKK’nın Batılı ülkelerin, emperyal devletlerin maşası olduğunun daha kati hâle geleceği muhakkak. Gönlümüzden geçen terörün bitmesi, bölgenin huzura kavuşması. Ancak terörle müzakere ve mücadele örneklerine bakıldığında emperyal devletlerden kuvvet alan örgütleri bitirmek kolay olmuyor. Bir kere burada ilk atılması gereken adım anılan örgütlere dışarıdan gelen yardımları önlemek. PKK, en önemli örnek. PKK’yı ABD bıraksa Fransa’nın, Fransa bıraksa İran’ın koruyup kollayacağını unutmamak gerek. Bu örgüt, kullanışlı aparat olup öyle ya da böyle varlığını devam ettirecektir. Ülkeler, menfaatleri için bu örgütten yararlanacaktır. Büyük bir para trafiğini kontrol eden bir örgütten söz ediyoruz. Evvela bu para trafiği önlenmeli. Onun için de bölge ülkeler tedbir almalılar. Bölge ülkeler tedbir alıyorlar mı? Almıyorlar. Irak, ortada bir anlaşma olduğu hâlde gerekenleri yapmıyor. İran da. Suriye’nin ise ne yapacağını öngöremiyoruz. Yani para trafiği durdurulmadığı müddetçe örgüt var olacak. Durum böyle iken örgütün lağvedilmesini ummak çok iyi niyetli yaklaşım olur. Mücadele ve müzakereyle bitirilen örgütlerden birinin ETA olduğunu hatırlamakta fayda var. ETA’nın Fransa’dan aldığı yardım ortadaydı. İspanya, bu konuyu Fransa’yla görüştü ve mutabakata bağladı. İçeride ETA’ya karşı amansız mücadele veriliyordu. Dışarıdan gelen yardım durunca örgüt tükendi. Ama Türkiye, İspanya değil. Türkiye’nin ve İspanya’nın bulunduğu bölge de aynı değil. Türkiye’nin bulunduğu bölgede çok aktör var. Bu bağlamda Öcalan’ın silah bırakma davetine salt ona bel bağlayanlar ve örgüte onun için katılanlar uyacaktır. Davet, Türkiye ve Suriye’yle sınırlı olup Kandil tarafından pek dikkate alınmayacaktır. Çünkü karşımızda çok ülkeden ve odaktan yararlanan bir örgüt bulunuyor.”

Yorumlara Git

Kurtulmuş, İsrail'in uykularını kaçırdı

AK Parti, İstanbullunun İSKİ isyanı meclise taşıdı! CHP'nin fatura skandalını da AK Parti bitirecek!

Yeni yönetimden kaçmadı: CHP'li belediyedeki bankamatik memurları ifşa oldu

Siyonist katil bakan üç buçuk atıyor: BM'deki oylama endişelendirdi!

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay Umre'ye gitti