Delege pazarlıkları ve kirli para iddiaları gölgesinde gerçekleşen CHP’nin 38’inci kurultayında Kılıçdaroğlu’nu hançerleyen Özel-İmamoğlu ikilisi şimdi de Mansur Yavaş’ın yolunu kesmek için yeni bir planı devreye soktu. Daha önce Kılıçdaroğlu’nun sonunu getiren “Öğütme masası” bu defa Mansur Yavaş için kuruldu. Cumhurbaşkanlığı adaylığı için zaman kazanmaya çalışan Yavaş’ın siyasi geleceğini CHP’li üyelerin eline bırakan “ön seçim tuzağı” kurulurken, adaylık kavgası veren İmamoğlu ile Yavaş’ı yanına alan Özgür Özel, “Mutluyuz” görüntüsü vermeye çalıştı. Ön seçime ilişkin yol haritasının belirleneceği PM toplantısı öncesinde Yavaş’ın ev sahipliğinde gerçekleşen 3’lü zirve sonrasında Özel, “Birlikteyiz, hep birlikte olacağız, hep beraber kazanacağız. Türkiye kazanacak…” diye polyanacılık yaparken, masanın Yavaş’ı çekilmeye ikna için kurulduğu konuşuluyor. Yavaş’ın çekilmeye yanaşmadığı ve PM’den ön seçim kararı çıkması halinde kendisinin ön seçime katılmayacağı restini çektiği belirtiliyor.

YAVAŞ CHP DIŞINDAN ADAY OLUR

CHP’nin tecrübeli isimlerinden eski Devlet Bakanı Mehmet Sevigen, olan biteni Akit’e şöyle değerlendirdi: “Ön seçim, parti içi dinamikleri harekete geçirmek için yapılıyor. Mansur Yavaş, ‘Daha önce kamuoyu yoklamalarına güveniyordunuz. Şimdi niye ön seçimi tercih ediyorsunuz. Sizin yığma üyeleriniz var. Ben ön seçimden çıkamam’ diyor ve girmiyor. Çok rahatsız, en sonunda CHP dışından aday olur diye düşünüyorum. Bu durumda da parti büyük zarar görür. Mühim olan o üçlüyü bir arada tutmak. AK Parti’de de geçmişte Gül Cumhurbaşkanı, Erdoğan Başbakan, Arınç da Meclis Başkanı olmuştu. CHP’de böyle bir paylaşım olamayacağı için parti büyük yara alır. Bu işleri Genel Başkan belirler. Ecevit, Baykal, Kemal Bey hiç kimse partiden büyük değildir. Bizim birinci önceliğimiz hep kurumu korumaktı. Ama maalesef şimdiki yöneticilerin birinci önceliği kendilerini korumak. O üçlü resim; günü kurtarmaktı. Mansur Yavaş açıklama yaptı ‘ben ön seçime girmiyorum’ diye. Zaten partili değil biliyorsunuz. Partinin zarar görüp görmemesi onu etkilemez.”

OYLARI YÜZDE 20 BANDINA DÜŞER

SAD Araştırma Başkanı Kamuoyu Araştırmacısı Sadullah Özcan da, şunları söyledi: “CHP 31 Mart’ta elde ettiği avantajı harcayıp bitirdi. Hatta biraz daha cumhurbaşkanlığı adaylığı ve parti içi denge tartışmaları devam edecek olursa, bir dönem düştüğü yüzde 15-20 bandına tekrar düşebilir. Özellikle cumhurbaşkanlığı adaylığı ile ilgili son gelişmeler, ayak oyunlarının ötesine geçerek, kurnazlık yarışına dönüştü. Bu durumun, genel olarak CHP’ye oy veren tabanda büyük rahatsızlık oluşturduğunu gözlemliyorum. İmamoğlu’nun hırsı, önümüzdeki dönemde daha fazla CHP’ye zarar verecek gibi görülüyor. Adaylık konusunda ayak oyunlarını devam ettirmesi halinde partide İmamoğlu’na karşı ciddi bir blok oluşabilir. Bu gidişle, avantaj elde etmek için yapılan hamleler, özellikle Mansur Yavaş kanadında parti dışında alternatif arayışlarını hızlandırabilir. Toplumda Mansur-Ekrem yarışında Yavaş daha avantajlı. Mansur’u kaybeden bir CHP’nin kendi adayını cumhurbaşkanı seçtirmesi imkansız hale gelir. İmamoğlu uyanıklık yaparak üyeler tarafından yapılacak ön seçimle Yavaş’ı devre dışı bırakmayı amaçlıyor. Bu hamur daha çok su götüreceğe benziyor.”

BİZANS’IN ADAYI İLE ANADOLU ADAYI

Politikadam.com Genel Yayın Yönetmeni Fehmi Çalmuk ise şunları dile getirdi: “Cumhurbaşkanı adayını erken belirleme çabası İmamoğlu’nun kendini kurtarma çabasından başka bir şey değildir. Çünkü sağa sola parmak sallayarak siyaset yaptığını düşünen İmamoğlu sert kayaya çarpmadan önce kendisine aday zırhını edinmek istiyor. Özel’i yaver gibi kullanıyor. Bu telaşını Hababam Sınıfı’nın ünlü karakteri ‘Badi Ekrem’ karakterine çok benzetiyorum. CHP’de cumhurbaşkanı adayı tartışması sadece partiyi ilgilendiren bir durum değil. Yavaş’ın son seçimde görüldüğü gibi geniş bir oy tabanına sahip olduğunu görülüyor. İmamoğlu bunu gördüğü için ‘Ahlatlıbel darbesi’ yapmak istedi. Kimse Yavaş’ın bundan sonra parti disiplinine uymasını bekleyemez. 1 milyon imzalı aday olma ekibinin çalışması var. İmamoğlu’nun dış bağlantıları hasebiyle Bizans’ın adayıyla Anadolu’nun adayının karşı karşıya geleceği bir mücadeleye hazır olmak lazım. Bu rekabet Özgür Özel’in genel başkanlıktaki ömrünü belirleyecek seviyeye ulaşmıştır. Özel’in her iki adaya eşit mesafede olması parti tabanının beklentisidir. Yoksa mesele Yeşil Vadi’yi ele geçirme mücadelesi olur ki, o zaman da kimin Tosun Paşa olduğu partinin geleceğini belirleyecektir.”