Ekrem İmamoğlu’nun amaca giden yol mubah mantığıyla PKK’nın uzantıları ile ittifak yapan CHP’nin, ele geçirdiği belediyeleri Kandil’in militanları ile doldurduğu bir kez daha tescillendi. PKK ile 600’den fazla görüşme yapan eski Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in örgüt üyeliğinden tutuklanması gündemdeki yerini korurken, şimdi de CHP’li Kartal ve Ataşehir belediye başkan yardımcıları dahil 10 CHP’li isim gözaltına alındı.

12 İLÇEYE PKK/KCK OPERASYONU

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 12 ilçedeki gözaltıların “kent uzlaşısına” yönelik yürütülen soruşturma kapsamında yapıldığını açıkladı. Savcılık ele geçen bulgular ışığında, “PKK/KCK’nın yönetiminde belediyelere yerleştirme yapıldığını” vurgularken, Üsküdar, Sancaktepe, Tuzla, Adalar, Şişli ve Beyoğlu belediyeleri meclis üyelerinin gözaltında alınması, kirli ittifakı bir kez daha gözler önüne serdi. Soruşturmada şüphelilerin, örgütün Halkların Demokratik Kongresi yapılanmasında İstanbul’da faaliyet gösterdiği belirlendi. Şüphelilerin “Emek Meclisi Üyesi”, “İlçe Meclisi Üyesi”, “Kadın Meclisi Üyesi”, “Genel Meclis Üyesi”, “Kültür Sanat Komisyonu Üyesi”, “Delege Üyesi” gibi sözde sıfatlarla belediyelere yerleştirildiği anlaşılarak gözaltı kararı verildi.

CHP KARANLIK SİYASET YAPIYOR

Yaşananları Akit’e değerlendiren TÜRKAD Başkan Yardımcısı Avukat Hadi Dündar, şunları dile getirdi: “CHP’nin kent uzlaşısı ile DEM Parti’ye benzediğini, bir sonraki adımda ise polise taş atacaklarını ve sokakları karıştıracaklarını söylemiştik. Gelinen noktada, ‘AK Parti gelince irticacılar kadroları dolduracak’ diyerek yıllarca mütedeyyin kesime nefret saçan CHP’lilerin, daha iktidara gelmeden seçim diyeti olarak devletin kadrolarını Kandil referanslı terör kadrolarına peşkeş çektiği ortaya çıktı. Çünkü CHP seçimi kazanmak için ne yazık ki teröre bulaşmış oldu. İmamoğlu’nun kapalı kapılar ardında DEM Parti’ye verilecek belediyeler ve makamlara ilişkin pazarlıklar yaptığı yazıldı, çizildi. Son genel seçimlerde Zafer Partisi çok az oy almasına rağmen bakanlık ve MİT’i vermeyi taahhüt eden CHP’nin, yüzde 10’a yakın oy alan DEM’e bir şey vermediğini düşünmek akılcı olmaz. DEM Parti, CHP’den ‘kent uzlaşısı’ kapsamında belediye yönetimlerini istedi ve belediye başkanlıkları, başkan yardımcılıkları, meclis üyelikleri gibi önemli ve kritik makamlar DEM’e verildi. DEM’e verilen kritik kontenjanlara PKK ile iltisaklı olan şahıslar yerleştirildi. CHP, tarihinde ilk defa bu kadar karanlık bir siyaset yürüttüğü gibi ülkesine karşı da aynı oranda yabancılaştı. DEM dahi bu kadarını yapmadı. Ancak CHP, FETÖ’nün eliyle bir kere o bataklığa sokulmuştu. Böyle devam ederse bataklıkla kaybolup gidecektir. İyi Parti’de olduğu gibi. Şaibeli kurultay yüzünden olağanüstü kurultaya gidileceği ve Özgür Özel’in en kısa süreli genel başkan olarak tarihteki yerini alacağı belli oldu.”

EKREM PARTİYİ OYUNCAK YAPMIŞ

Gazeteci Yazar Emin Pazarcı da şunları söyledi: “Ekrem İmamoğlu ve CHP deyince, Cumhuriyet’in ilk yıllarında şaibeli olaylara yönelik atılan ‘Écoutez’ yani ‘Nereye?’ başlıkları aklıma geldi. Şu anda da CHP’ye ‘Nereye CHP?’ diyoruz. Gerçekten çok garip şeyler yaşanıyor. CHP ile ilgili çok ciddi suçlamalar var, ciddi belgeler var. Bir taraftan rüşvet suçlamaları, öbür taraftan terör suçlamaları, bir yandan kurultayda yaşanan para trafikleri. Bugüne kadar Türk siyasetinde olmamış, görülmemiş ne varsa CHP’de yaşanıyor. Ama CHP hiç üzerine alınmadığı gibi, İmamoğlu gibi tipler de adeta sütten çıkmış ak kaşık gibi kendilerini göstermeye çalışıyorlar. Son kurultayda darbeyi yiyen Kemal Kılıçdaroğlu bile sessiz. Ekrem İmamoğlu da sanki bir sıkıntısı varmış gibi kendisini garantiye almak için bir takım açıklamalarda bulunuyor ama boş sözler. CHP açısından çok ciddi ve vahim bir durumla karşı karşıyayız. Ciddi anlamda CHP’liler de rahatsız. Geçmişte İmamoğlu ile ilgili bir şey yazdığımız zaman sosyal medyada CHP’nin trolleri ayağa kalkardı. CHP’lilerin saldırısına uğrardık. Şimdi bakıyorum bir süredir kimse sesini çıkartmıyor. Çünkü savunulacak bir tarafı kalmadı. CHP’liler de görüyor bunu. Bu işler öyle ‘bize savaş açıldı, milli iradeye darbe vuruldu’, ‘Ben 16 milyonun başkanıyım’ gibi sözlerle geçiştirilecek olaylar değil bunlar. Cumhuriyet tarihinde görülmemiş suçlamalarla karşı karşıya CHP ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu.”