Ekonomi
Veriler muhalefeti yalanlıyor: Ekonomi iyiye gidiyor
Ülkenin ekonomik çıkmazda olduğu, halkın geçinemediği algısı oluşturmak için çırpınan muhalefetin yüzünü rakamlar da kızartmıyor.
BUĞRA KARDAN İSTANBUL
CHP ve avanesi, verileri görmezden gelerek dar ve orta gelirlinin sıkıntıda olduğu yalanını dillendirmeye devam ediyor. Ekrem İmamoğlu’nun İBB’sine bağlı IPA, utanmadan Türkiye’de orta gelirlinin asgari ücretli konumuna düştüğünü öne sürdü. İstanbullunun gelir kaybının büyük olduğunu da savundu. Hükûmetin başarılarını çekemeyen YRP’nin Genel Başkanı Fatih Erbakan ise Türkiye’nin en önemli sorununun geçim derdi olduğunu iddia etti.
İmamoğlu’nun IPA’sını ve Erbakan’ı TÜİK’in dataları bir defa daha yalanladı. Buna göre 2002’de 230 milyar dolar olan milli gelir, üretim ve ihracatın rolüyle 2023’te 1 trilyon 118 milyar dolara vardı. 3 bin 608 2 olan fert başına milli gelir 13 bin 243 dolara çıktı. Hedef 2025 için 15 bin 500 dolar olarak belirlenirken Türkiye’nin yüksek gelirli ülkeler grubuna girmesinin önünde engel kalmadı. Nitekim Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ülkenin 2-3 sene içinde zenginler liginde yer alacağını belirtti.
Muhalefeti verileri dikkatle incelemeye çağıran iktisatçılar, CHP ve şürekâsının ekonomide çizdiği kara tablonun alıcı bulmadığını aktardılar. İmamoğlu’nun yönlendirdiği IPA’nın ve Fatih Erbakan’ın savının aksine ekonominin kuvvetlendiğini, refahın erimediğine bilakis arttığını anlattılar.
HEP BARDAĞIN BOŞ YANINI GÖRÜYORLAR
Akit’e konuşan ekonomist İsmail Çapak, şunları söyledi: “Türkiye, büyüyor. Büyüme kaliteli, kapsayıcı. Bunu refah seviyesinden, milli gelir artışından da anlıyoruz. Milli gelir 13 bin doları geçti, 15 bin dolara yürüyor. Yine Türkiye, zengin ülkelerden biri olma yolunda ilerliyor. Muhalefetin bunu idrak edememesi handikap. CHP ve şürekâsının en olumlu konuda dahi olumsuz yorum ürettiğini görüyoruz. Şaşırıyor muyuz? Şaşırmıyoruz. Karşımızda bardağın boş tarafına bakmayı huy edinen bir muhalefet var. Suriye siyasetinde dahi hükûmetin yanında yer almayan bir CHP’den ne umulur? Trump’ın övdüğü Erdoğan’ı yeren CHP’den ne umulur?
Ülkenin ekonomide aşama kat ettiği bellidir. Hakkaniyetli olmak gerekmektedir. Trump’ın dünyayı karman çorman ettiği bir dönemde kaleyi güçlendirmek şarttır. Yazık ki muhalefet, bu anlamda duyarlı değildir. Muhalefet, iç çekişmelerle meşguldür. Her ne olursa olsun ekonomimiz iyiye gitmektedir. Büyüme rakamları memnun edicidir. Üretim ve ihracat verileri de öyle. CDS oranları inmektedir. Reyting kurumlarından müspet raporlar gelmektedir. Fiyatlar kontrol altına alınmaktadır.”
İLERİYE BAKMANIN VAKTİ GELDİ
İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Dinç de şunları kaydetti: “Ekonomi politikalarına muhalefet edenler, aslında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ortodoks politikaların Türkiye için vizyoner bir sonuç üretmeyeceği tezini savunma noktasına geldi. Türkiye eskiden daha iyi. Halka bunun yansımalarının geçmesine kaldı, iş. Bunu veriler de teyit ediyor. 2002’den bu yana milli gelirin katlarca arttığı tartışmasız.
Geriye dönüp karşılaştırma yaptığımızda ekonominin terör eylemlerine, darbelere, afetlere rağmen fevkalâde bir noktada olduğu da söylenebilir. Daha iyi de olabileceği her zaman tartışılabilir. Artık geriye değil, ileriye bakmanın vaktinin geldi. Tabii içinden geçtiğimiz sürecin zorluğu çoklarımız için ileriye bakmayı zorlaştırıyor. Zorluğun ilk yansımasının ücretli kesim üzerinde olduğuna dair bir kanaat de var. Esasen firmalar da bir maliyet yüklendiler.
Hasılat ve kâr erimelerine maruz kaldılar. Onlar da içinden geçtiğimiz sürecin baskısını hissettiler. Lâkin ücretli kesimde vergi tahsilat kabiliyetlerinin iyileştirilmesi yani tavana yayılması gerektiğini anlatan bir rahatsızlık olduğu şüphesiz. Hükûmet de bunun farkında olmalı ki vergi tarafında işler ilgili daha sıkı tutulmaya başlandı. Son dönemde sanatçısına da serbest meslek erbabına da odaklanıldığını biliyoruz. Gelir adaletinin bir boyutu olan vergi tarafının onarılmaya başlandığı bir dönemdeyiz. Ve enflasyonun frenlenmesinden toplumun tamamının yararlanacağını ümit ettiğimiz bir dönemdeyiz. “