Gündem
Ekrem için yolun sonu
Son dönemde türlü türlü skandallara imza attığı için hakkında sık sık soruşturma açılan CHP’li İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu üzecek bir haber de sahte diploması sebebiyle geldi. İmamoğlu, 26 Şubat’ta savcılığa ifadeye çağrıldı.
Sebahattin Ayan İstanbul
Son dönemde türlü türlü skandallara imza attığı için hakkında sık sık soruşturma açılan CHP’li İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu üzecek bir haber de sahte diploması sebebiyle geldi. Üniversite sınavını kazanamadığı için baba parasıyla kayıt yaptırdığı Girne Amerikan Üniversitesi’nden şaibeli bir şekilde İstanbul Üniversitesi İngilizce İşletme bölümüne yatay geçiş yapan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun sahte diploma skandalı ile ilgili nihayet bir adım atıldı. Yatay geçiş yaparak binlerce öğrencinin hakkını yiyen İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında üniversite diplomasının sahte olduğu iddiasına ilişkin, “resmî belgede sahtecilik” suçundan soruşturma başlatıldı.
DİPLOMA USULSÜZLÜĞÜ
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İmamoğlu’nun İstanbul Üniversitesi İşletme bölümüne geçişinde “usulsüzlük” olduğuna yönelik iddialar sebebiyle 26 Şubat 2025 tarihinde ifadesi alınmak üzere çağırdı. Başsavcılıktan yapılan açıklamada, şunları kaydedildi: “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Lisans diplomasının sahteliği hususunda yapılan ihbarlar kapsamında Yüksek Öğrenim Kurulunca hazırlanan rapor ile ilgili şahsın diplomasının sahteliğine ilişkin tespitlerin yer aldığı rapor üzerine başlanılan soruşturma da, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu TCK 204 vd maddelerinde belirtilen suç kapsamında ifadesi alınmak üzere İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığımıza, 26 Şubat 2025 tarihinde ifadesi alınmak üzere çağrı kâğıdı ile davet edilmiştir.”
YASAL İŞLEM NORMAL
Konuyla ilgili gazetemize konuşan Avukat Yurdal Kılıçer ise, şunları söyledi: “Ekrem İmamoğlu, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde bulunan özel bir üniversite olan Girne Amerikan Üniversitesi’ne kayıt yaptırdı. 1990 yılında ise İstanbul Üniversitesi İngilizce İşletme Bölümü’ne yatay geçiş yaptı. Ancak o dönemde Girne Amerikan Üniversitesi ile İstanbul Üniversitesi arasında bir denklik programı bulunmamaktaydı ve hukuken böyle bir geçiş imkânı da yoktu. Nitekim, Girne Amerikan Üniversitesi’nin YÖK tarafından tanınması ancak 1993 yılında gerçekleşmiştir. Yani Ekrem İmamoğlu, üniversitenin YÖK tarafından tanınmasından üç yıl önce yatay geçiş yapmıştır. Bu nedenle, savcılığın bu sürecin hukuka uygun olup olmadığını araştırması gerekmektedir. Savcılık soruşturmaları genellikle basit şüphelerle başlar; eğer bir konuda şüphe oluşursa, soruşturma açılır. Aylardır sosyal medya ve kamuoyunda bu konu tartışıldığı için, savcılık da üzerine düşen görevi yerine getirerek soruşturma başlatmıştır. Soruşturma sonucunda eğer kuvvetli bir şüphe oluşursa ve evrakta sahtecilik ya da başka bir suç işlendiği tespit edilirse, Türk Ceza Kanunu’na göre savcılık ilgili suçtan dava açacaktır ve Ekrem İmamoğlu yargılanacaktır. Ayrıca, eğer yatay geçiş sürecinde gerçekten evrakta sahtecilik ya da başka bir usulsüzlük yapılmışsa, Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul Üniversitesi İngilizce İşletme Bölümü’nden aldığı diplomanın iptal edilmesi ve kendisinin cezai yaptırımla karşı karşıya kalması söz konusu olabilir. Bu süreç yalnızca Ekrem İmamoğlu ile sınırlı kalmamalıdır. Eğer İstanbul Üniversitesi’ne hukuka aykırı bir şekilde yatay geçiş yapıldıysa, dönemin yetkilileri ve sorumluları hakkında da yasal işlem başlatılmalıdır. İstanbul Üniversitesi’nde 1990 yılındaki siyasi ortam ve Ekrem İmamoğlu’nun ailesinin o dönemde içinde bulunduğu siyasi parti ve ortam arasındaki ilişki dikkat çekicidir. Eğer yatay geçişte bir usulsüzlük söz konusuysa, bu siyasi etkenlerin bu usulsüzlükte ne derece etkili olduğunun da araştırılması gerekmektedir.
MAĞDURU OYNAMAYI SEVİYOR
CHP’li İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun mağdur edebiyatı yaparak prim kazanmaya çalıştığını belirten Kılıçer, şöyle devam etti: “Ekrem İmamoğlu yıllardır mağduru oynayarak, prim yapmaya çalışan bir profil ile karşı karşıyayız. Valiye hakaret eder, mağdur İmamoğlu olur, YSK üyelerine tehdit ve hakaret eden mağdur İmamoğlu olur, savcı ve ailesini tehdit eder mağdur İmamoğlu olur, bilirkişiyi hedef gösterir mağdur İmamoğlu olur. Yıllardır Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın diploması hakkında türlü türlü söylendi hiç mağdur olmadı ama bugün kendisiyle ilgili bir şey söylendiğinde yine mağdur Ekrem İmamoğlu oluyor. Ekrem İmamoğlu hep mağdur. Şöyle düşünün ülkede ne olursa olsun adam kendine mağdur olacak bir konu çıkarıyor. İmamoğlu, kriz çıkararak siyasi varlığını sürdürmeye devam edecek. Dolayısıyla Ekrem İmamoğlu mağdur olmak için bahane arıyor.”