Aktüel
28 Şubat Darbesi, 28. yıldönümünde lanetle anılıyor Tayyar Tercan: Helalleşme olmaz!
28 Şubat Darbe Süreci, 28. yıldönümünde birçok şehirde protesto edildi.. Protesto’da konuşan Yazar Tayyar Tercan ise; “Hesaplaşma olmadan helalleşme olmaz” dedi.
Refahyol hükümetinin istifaya zorlanması, binlerce kamu görevlisinin inançları sebebiyle görevlerinden atılması, birçok vatandaşın yıllarca cezaevlerinde tutulması gibi sonuçlar doğuran 28 Şubat Darbe Süreci, 28. yıldönümünde birçok şehirde yapılan basın açıklamalarıyla lanetle anıldı.
Ankara'daki protestoda konuşan, sürecin mağdurlarından Gazeteci - Yazar Tayyar Tercan, "hesaplaşma olmadan helalleşme olmaz" diyerek, 28 Şubat darbe sürecinin tüm aktör ve boyutlarıyla yeniden ele alınarak suçluların cezalandırılmasını, mağdurların mağduriyetlerinin de tam olarak giderilmesini istedi.
Ankara Adliyesi'nin önündeki programda konuşan Tercan, şunları kaydetti: "28 Şubat darbesi diğer darbelerde olduğu gibi kökü dışarda olan uluslar üstü bir projenin Anadolu ayağı idi. Anadolu insanının ruhuna darbe vurmak için yapıldı. Milyonlarca insanı ağır yaralayan bir süreç yaşandı. O dönemde en temel insan hakları, hukuk, ifade özgürlüğü rafa kaldırıldı. Toplumun dinini öğrenme ve inandığı gibi yaşama hakkını elinden almak için her türlü yasaklar devreye konuldu. En temel insan haklarından olan eğitim hakkı engellendi. Bir tarafta “Haydi Kızlar Okula” kampanyası yürütülürken diğer taraftan başörtülü kızlar İmam Hatip Liselerinde ve üniversitelerde kapıdan içeri alınmadı, derslerden kovuldu"
"Bu memlekete, vatanına milletine bağlı iyi insan yetiştirmekte olan binlerce öğretmen, hastalarına şifa dağıtmakla görevli binlerce sağlık çalışanı, vatandaşa kamu hizmeti sunan yüzlerce başörtülü kamu görevlisi mesleklerinden yine o dönemde ihraç edildi veya istifaya zorlandı"
"Yine o dönemde, bu milleti korumak için canlarını hiç çekinmeden feda eden askerlerimiz üstün başarı belgesi verildikten kısa bir süre sonra eşleri başörtülü olduğu için, namaz kıldıkları için ordudan ihraç edildi veya istifaya zorlandı"
"Üniversitelerde psikolojik harp tekniklerinin uygulandığı, adına “İkna Odaları” dedikleri psikolojik işkence odalarında çocuk denecek yaştaki başörtülü genç kızlara psikolojik işkence yapılması da o dönemin klasikleri arasındaydı"
"Uydurma sebeplerle tutuklanan dindar gençlerin hapislerde ömür çürüttüğü bir dönemdi. Binlerce genç çeşitli yaftalarla on yıllar boyu cezaevlerinde çürütüldü. 16 yaşındayken hapse atılan, idamla yargılanan, 25 yaşında suçsuz olduğu anlaşılınca hapisten çıkan, 36 yaşındayken FETÖ’cü hainler tarafından 15 Temmuz’da şehit edilen Halil KANTARCI bunlardan biriydi"
"Her darbede olduğu gibi 28 Şubat darbesinde de yalnız mütedeyyin insanlarımız, başörtülü kadınlarımız değil bütün Türkiye zarar görmüştür. Bir ülkenin en büyük hazinesi yetişmiş insan kaynağıdır. 28 Şubat darbesi ile Türkiye’nin eğitimli beyin takımı heba edilmiştir"
"Katsayı zulmü ile meslek liselerinin önünün kapatılması sebebiyle bugün dahi sanayide nitelikli iş gücü sıkıntısı yaşanmaktadır. Kesintisiz eğitim dayatması ile yetenekli gençlerin meslek ve iş sahibi olmaları engellenmiştir. Buna mukabil çekirdekten usta yetiştirme imkânı bulamayan muhtelif iş kollarında yaşanan kriz halen çözülememiştir. Bugün gelinen noktada üniversite tahsili olmayan, çalışmayan ve kolunda altın bileziği olmayan milyonlarca “ev genci” ortaya çıkmıştır. İşte bu gençler, o darbecilerin eseridir"
"Bağımsız olmasını beklediğimiz hukuk ve özgür olmasını beklediğimiz basın, darbeci generallerin brifingleri ile hareket etmiş, telafisi imkânsız zararlar ortaya çıkmıştır.
28 Şubat Darbesinin Türkiye’ye maliyeti 385 milyar Dolar’dır. Bu para halkın cebinden darbeciler eliyle çalınmıştır. 385 milyar Dolar nasıl bir paradır biliyor musunuz? 385 milyar Dolar 6 Şubat Depreminde yerle bir olan 11 şehrimizi 4 defa sıfırdan kuracak büyüklükte bir paradır"
"385 milyar Dolar 20 adet kanal İstanbul projesi demektir. 385 milyar Dolar, ülkemizin geleceği demektir. İşte o darbeciler bu geleceğimizi çaldılar. Hesap sorulmayan her darbe tekrar eder. 28 Şubat Darbesine dahil olan medya yargı sermaye ve stk ların yargılanması gerekiyordu. O gün darbeye her türlü desteği verdikleri halde hesap sorulmayan TÜSİAD gibi kurumlar, ağzı bozuk medya mensupları hala milletin inancına ve iradesine saldırmaya devam ediyor, iktidara ayar vermeye kalkıyor"
"Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan siyasi hayatı boyunca mazlum ve mağdurların yanında durdu, halkın dertleriyle dertlendi. Darbe ve vesayet karşısındaki kararlı dik duruşuna siyasi hayatının her aşamasında şahit olduk. Bu kararlı ve dik duruşuyla vesayet odaklarının baskı ve yıldırma politikalarına karşı milletin özgüven kazanmasına vesile oldu. 28 Şubat darbecilerin uygulamaların büyük çoğunlukla kaldırıldı. Mağdur edilen insanlar eğitimi engellenen işi elinden alınan cezaevlerine atılan birçok kişinin mağduriyetini giderecek adımlar atıldı. Bu noktada Cumhurbaşkanımıza minnetarız dua ediyoruz"
"Fakat mesele toplu bir şekilde bir yasa ve komisyon ile değerlendirilmediği için hala hak kaybı yaşayan binlerce insan var. Geriye dönük haklarının yanında halihazırda darbecilerin vurdukları yaftalar ile hala hayatın zorluklarıyla yüzleşmek zorunda kalan binlerce insan bulunmakta"
"28 Şubat mağduriyetiyle bir ömür sıkıntı çekip maalesef haklarını almadan kanser ve çeşitli hastalıklarla kaybettiğimiz onlarca kardeşimiz var. Mecliste bir komisyon kurulmalı. Devletimizin olağanüstü dönemlerdeki hak kayıplarının iadesi için kurmuş olduğu ve bugüne kadar 3 defa hayata geçirdiği bir mekanizma olan “Yetkili Komisyonun” 28 Şubat Mağdurları için de kurulmasını talep ediyorlar. Komisyonun kurulup mağduriyetler tespit edilerek hak sahiplerine haklarının iade edilmesiyle mağduriyetler biter mağdur edenler de daha net tespit edilir"
"Türkiye’nin darbeler geçmişini düşündüğümüzde ülkemizde darbe tehlikesi tamamen geçmiş değildir. Nitekim devlete kılıç çeken teğmenler hadisesi henüz soğumadan TÜSİAD’ın hükümeti, dolayısıyla milletin iradesini hedef alan talihsiz ve hadsiz açıklaması bize 28 Şubat’ın soğuk günlerini yeniden hatırlattı. Darbe heveslileri şunu iyi bilsinler ki, bu aziz millet 28 Şubat darbecilerine karşı nasıl direndiyse, 15 Temmuz darbecilerini nasıl püskürttüyse, herhangi bir darbe tehlikesine karşı yine aynı refleksi göstermekten çekinmeyecektir