Buğra Kardan  İstanbul

Cumhur İttifakı’nın iç cepheyi güçlendirme adına start verdiği Terörsüz Türkiye süreci, karanlık mahfilleri köpürttü. Bunların talimatlarını sorgusuz sualsiz yerine getiren CHP de huzur iklimini baltalamaya koyuldu. Parti Sözcüsü Deniz Yücel, “Bahçeli’den İmralı’ya uzanan bu sürecin üzerinden ‘Devlet büyük oyunu bozdu’; ‘MHP Genel Başkanı büyük fedakârlık yaptı’ gibi kahramanlık hikâyeleri yazılmasını gerçek dışı buluyoruz” cümlesiyle süreci küçümsemeye kalktı.

MANİPÜLASYONA PEŞİNDELER

Konuya ilişkin Akit’e konuşan AK Parti 27’nci Dönem Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir, şu değerlendirmelerde bulundu: “CHP ve şürekâsı, yanlış yolda yürümeye devam ediyor. Sayın Bahçeli’nin attığı adımın meyvelerini vermesinden korkuyor. Seçim kaygısıyla yalana, manipülasyona başvuruyor. Anlaşılan o ki CHP ve şürekâsında ‘Ülkede huzur hakim olursa aldatılan kitleler hakikati görüp Erdoğan’ın yanında yer alır’ paniği var. Bu paniğin yararı yok. Allah’ın izniyle iç kale güçlenecek ve terör belâsı bitecek, buradan CHP’ye de ekmek çıkmayacak. Kuşku yok ki Sayın Bahçeli tarafından başlatılan ve terörist başı Abdullah Öcalan’ın mektubunun okunmasıyla devam eden süreç, turnusol kâğıdı görevi gördü. CHP ve türevlerinin vatan, millet gibi dertlerinin olmadığı ortaya çıktı. CHP ve türevleri için önemli olan Erdoğan’ı alt etmek. Bunlarda vatanperverlik de ‘Aman dikkat edelim yoksa yarın yeni şehit haberi gelir’ gailesi yok. CHP’nin yönetimi de medyası da sorunlu dil kullanıyor. Sırrı Süreyya Önder, çıkıp, ‘Şerefimle temin ederim Öcalan’ın şartı yok’ diyor. CHP’ye yakın gazeteler şartlardan, taleplerden söz ediyor. Böyle bir sorumsuzluk olur mu? Sayın Bahçeli, Cumhurbaşkanı’mızın da verdiği destekle büyük risk üstlendi. Taşın altına bedenini koydu. İnşallah bu hamle netice verecek ve terör ülke gündeminden çıkacak. 50 yıllık bir problem çözülecek. Öcalan’ın talimatlarına uyulacak. Her şey ortada. Bölücü başı Öcalan’ın iradesinin önde olduğu, onun üzerine söz söylenmeyeceği PKK’nın ileri gelenlerince ve DEM’lilerce defalarca söylendi. Bunun üzerine Sayın Bahçeli, Öcalan’a tarihi davette bulundu. Öcalan da davete duyarsız kalmadı, açık ve sarih mektup yazdı. PKK’yı hangi amaçla kurduğunu anlattı. Bölücü örgütün zaman içinde büyük bir savrulma yaşadığını, ırkçı zemine kaydığını ifade etti.

OYLARI ERİYECEK PANİĞİNDELER

“Kürtlerin ve Türklerin kardeş halklar olduğuna işaret etti. Bu halkları bölmek için emperyalist ve kapitalist devletlerin çıkardıkları nifaklara dikkat çekti. Yeni bir durumun doğduğunu, bölücü örgüte gerek kalmadığını kaydetti. Öcalan’ın mektubunda sıkıntı yok. Sıkıntı Öcalan’ın mektubuyla oyların eriyeceğinden çekinen CHP ve türevlerinde. CHP ve türevleri samimi değiller. Samimi olsalar ‘Konuyla alâkalı bir yorumda bulunuyor ve devletin yapacağı hamleleri takip ediyoruz’ derler. Samimi olsalar süreci küçümseme, baltalama teşebbüslerine girmezler. Ama CHP ve türevleri önemli değil. Önemli olan sürecin başarıyla nihayete erdirilmesi.”