İki yıl önce bir canlı yayında, medya kuruluşlarının objektif habercilikten uzaklaştığını savunarak, şu ifadeleri kullanmıştı:

"Tele1 seyredip Cumhuriyet, HALK TV seyredip Sözcü okursanız, AK Parti bitmiş, CHP %90 oy almış zannedersiniz. Çünkü halka yalan söylüyorsunuz! Ama seçim günü geldiğinde her defasında adam bizim üzerimizden dozer gibi geçmeye devam edecek kardeşim."

 

Bu açıklamalarıyla medyanın halkı yanılttığını iddia eden Özdil, şimdi ise eleştirdiği Sözcü'ye geri dönüşünü büyük bir gururla duyuruyor. Bir dönem bağımsız gazetecilik yapacağını belirterek ayrıldığı Sözcü'ye yeniden katılması, sosyal medyada ve kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.

 

Özdil'in bu dönüşü, "ilkesizlik mi, yoksa mecburi bir rota düzeltmesi mi?" sorularını da beraberinde getirdi. Eleştirip yalancılıkla suçladığı bir medya kuruluşuna yıllar sonra dönmek, gazetecilik ahlakı ve duruş konusunda tartışmaları alevlendirdi. Kimi çevreler Özdil’in geri dönüşünü "pragmatizm" olarak değerlendirirken, kimileri de onu "tutarsızlık" ile suçluyor. Anlaşılan Özdil Yalancılıkla suçladığı gazetede yalanlar yazmaya devam edecek.

Bu gelişme, Türkiye’de medya etiği ve gazetecilerin bağımsızlığı üzerine önemli sorular doğuruyor. Özdil’in dönüşü, basında ilkeli duruşun mu yoksa kişisel tercihler ve zorunlulukların mı daha baskın olduğu konusundaki tartışmaları yeniden gündeme getirmiş durumda.