Oruç
Dünyaya geliş sebebimiz imtihandır
İnsan bu dünyaya sınanmak için gönderildiğini bazen unutuyor. Allah’ın rızasına talip olmayı es geçerek, kendisi için neyin hayırlı, neyin de şerli olacağını da düşünmeden farklı taleplerde bulunabiliyor.
Bu, Kur’an ve sünnette tavsiye edilmeyen bir haldir. Bunun zıddına, Allah’a inandığını düşünen her mümin, tam tersine Allah’ın rızasına odaklanmalı.
Ve ne talep edecekse, hakkında hayırlı olanı istemelidir. Aksi takdirde talep ettiği şey onun takatinin taşıyamayacağı bir duruma sebebiyet verebilir. Ve bu iş de onun için hayırlı olmayıp, onu yoldan çıkarabilir.
Yüce Allah, Süleyman peygamberden bahisle, onun da “kendisi için hayırlı olacak, daha da ötesi, Allah’ın rızasına uygun düşecek işler nasip etmesini” dileyerek Rabbine dua ettiğini şöyle haber veriyor:
“Süleyman, karıncanın sesini duyunca gülümseyerek dedi ki: “Ya Rabbi gerek bana ve gerekse ana babama bağışladığın nimetlere olanca gücümle şükretmemi ve hoşnut olacağın iyi işler yapmamı nasip eyle! Rahmetinle beni iyi kullarının arasına kat!”
Peygamberimiz (s.a.s.) de Hz. Aişe (r.a.) validemize şöyle dua etmesini öğretmiştir.
“Allahım! Ben hayrın her çeşidini; âcil olanı ve geç olanı, bildiğim ve bilmediğim her türlü iyiliği Sen’den istiyorum. Her türlü şerden; âcil olanından ve geç olanından, bildiğim ve bilmediğim bütün kötülüklerden de Sana sığınıyorum. Allah’ım! Ben Sen’den, kulun ve Peygamberinin istediği hayrı istiyorum. Kulun ve Peygamberinin sığındığı şerden de Sana sığınıyorum. Allahım! Ben Sen’den cenneti ve cennete yaklaştıran söz veya ameli diliyorum. Cehennem ateşinden ve cehenneme yaklaştıran söz veya amelden de Sana sığınıyorum. Benim için hükmettiğin her kaza (ve kaderi) de hayırlı kılmanı niyâz ediyorum.” (İbn-i Mâce, İbn-i Hanbel)
CENNETLİK KADIN
Yine Atâ İbni Ebî Rebâh’dan şöyle dediği rivâyet edilmiştir:
“Abdullah İbni Abbâs radıyallahu anhümâ bana: “Sana cennetlik bir kadın göstereyim mi” dedi. Ben: “Evet, göster” dedim.
İbn Abbâs şöyle dedi: “Şu (iri yarı) Habeşî kadın var ya! İşte bu kadın (bir gün) Nebî (s.a.s.)’e geldi ve: Ey Allah’ın Resûlü, “Beni sara tutuyor ve üstüm başım açılıyor. İyileşmem için Allah’a dua ediniz, dedi.
Nebî (s.a.s.): “Eğer sabredeyim dersen, sana cennet vardır. Ama yine de sen istersen, sana şifa vermesi için Allah’a dua ederim” buyurdu.
Bunun üzerine kadın: “Ben (hastalığıma) sabrederim. Ancak sara tuttuğu zaman üstümün başımın açılmaması için (bari) dua buyurunuz” dedi.
Nebî (s.a.s.) de ona dua etti.” (Buhârî, Müslim)
Dolayısıyla bizlerin, Rabbimizden isteyeceğimiz her bir iş, bu manada olması gerekir ve bizim için en hayırlısını talep etme arzusu taşımalı.
Misal, birisinden bir talepte bulunuyorsunuz; işte “filan işim için, sınava girecek çocuğum için dua eder misiniz?” diyorsunuz. O kişi de sizin hakkınızda hayırlı dua da bulunuyor; buna rıza göstermeme gibi bir duruma düşmemelisiniz.
Zira en iyi dua “Allah, hakkınızda hayırlı olanı nasip etsin!” demektir.
Mal istemek de, evlat istemek de böyle, iş de böyle!
Rabbim bize, dünya imtihanını verirken her şeyin en hayırlısını nasip eylesin inşallah!