Buğra Kardan  İstanbul

Kirli ihaleler ve rüşvet çarklarıyla yâd edilen CHP’li belediyeler, terörün gölgesinden ise çıkamadı. Yıkım ittifakının paydaşlarından Kandil’e seçim diyetini ödemek için PKK/KCK militanlarına peş peşe kıyaklar çeken ve bölücü örgüt yanlarını önemli makamlara getiren CHP’li belediyeler, DHKP/C’ye de koltuk çıkmaktan geri kalmadı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın terör örgütünün işçi yapılanmasına dönük soruşturmasında eski Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç ve birçok başkan yardımcısı dahil 34 isim gözaltına alınırken skandallar bir bir ortaya saçıldı. DHKP/C’ye bağlı İhtiyaç Komitesi’nin (İKOM) Ataşehir, Maltepe, Sarıyer, Şişli belediyelerini hortumlamasına ses edilmediği öğrenildi. İKOM için çalışmalarda bulunan Doğan K. ve Yunus B.’nin 2014-2016’da adı geçen belediyelerin yöneticileriyle görüşerek finansal destek talebinde bulunduğu malumatı edinildi.

EKREM’İN DANIŞMANI DA VAR

CHP’li belediyelerin DHKP/C’ye toplam 23 milyon lira para aktardıkları duyumu alındı. Soruşturmada bir şüphelinin ifadesine göre DHKP/C’yle irtibatlı Kazova Tekstil adlı şirket, 2014-2015 döneminde Sarıyer ve Şişli belediyeleri tarafından yapılan ihalelere girdi. Bu şirket, ihalelerin tamamını aldı ve belediyelerden elde ettiği geliri terör örgütüne iletti. Gözaltına alınanlardan Kalender Özdemir’in suç tarihinde Ataşehir Belediye Başkan Yardımcısı olarak görev yaptığı, şu anda İBB’ye bağlı Medya AŞ’de Yönetim Kurulu’nda bulunduğu belirtildi. Şüphelilerden Abdullah Der’in ise eski Ataşehir Belediye Başkan Yardımcısı olduğu belirlendi. Maltepe eski Belediye Başkan Yardımcısı Haydar Battal’ın şu anda Ataşehir Belediyesi’nde yönetici konumunda olduğu, Melih Morsümbül’ün ise Maltepe Belediye Başkanı Özel Kalem Müdürlüğü görevinin akabinde Manisa Şehzadeler Belediye Başkan Yardımcılığı yaptığı bilgisine ulaşıldı. CHP’li belediyelerin DHKP/C’ye finanse etmesi infial uyandırdı.

ARADA İDEOLOJİK AKRABALIK VAR

Operasyonu Akit’e değerlendiren Avukat Ümit Kudbay, şunları söyledi: “CHP, 2019 ve 2024 yerel seçimlerde büyük bir ittifaka girdi. Bir yanında DEM, bir yanında marjinal sol örgütler yer alıyordu. Onun için DHKP/C soruşturmasına şaşırılmamalı. Marjinal sol örgütler, CHP’yle ideolojik anlamda akrabalar. Savcı Mehmet Selim Kiraz’ı şehit eden DHKP/C militanlarından birinin yakınının CHP’de görevlendirildiğine şahit olmadık mı? Tabii CHP için seçimleri kazanmanın getirisi olduğu gibi götürüsü de oluyor. Kimi isimlere makam verme, kimi örgütlere yardım etme gibi. Seçim diyeti ödüyor gibi görünüyor. DEM’le ittifak yapmanın bedeli var, getirisi olmasa CHP’nin yanında durur muydu? DHKP/C ve diğer örgütler de öyle. Nihayetinde bir diyet daha ayyuka çıktı. Anladığımız kadarıyla CHP, bir tercihte bulunuyor. ‘Kimle el ele vereyim de seçimlerden galip çıkayım’ kaygısı güdüyor. Kılıçdaroğlu gibi İmamoğlu’nda da bu var. Ve CHP, getirisi olan herkesle müşterek adım atmaya, menfaat temelli ilerlemeye yatkın bir teşekkül hüviyetinde. Parayla delege alabilecek, terör örgütleriyle temasta bulunabilecek bir teşekkül pozisyonunda.”

AKREP GİBİ YAVRUSUNU BESLİYOR

AK Parti 27’nci Dönem İstanbul Milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı ise dile getirdi: “CHP ve DHKP/C içli dışlı. CHP, bütün kötülüklerin anasıdır. Öne çıkan isimlere bakıldığında yüzde 99’unun DHKP/C’li olduğu görülecektir. Bu terör örgütü bir nevi CHP’nin gençlik kolu. Örgüt hem CHP’nin hem de CIA’nın kirli planlarını uyguluyor. PKK da FETÖ de öyle. CHP’li belediyelerin DHKP/C’li teröristleri beslemelerini tuhaf karşılamamalıyız. Teröristleri doyurmaya mecbur olduklarını unutmamalıyız. Bu kendi evladına bakma, büyütme gibi bir hâl. Akrebin yavrusuna yedirir, içirir. CHP de bir nevi akrep gibi yavrusu DHKP/C’ye yediriyor, içiriyor. İstanbulluların paralarını, belediyelerin imkânlarını terör örgütüne aktarıyor. Utanmadan Savcı Mehmet Selim Kiraz’ı vuranlara ve akrabalarına kol kanat geriyor. Gençlerimizi CHP’nin elinden kurtarmak hayati ehemmiyettedir. CHP yönetiminin zalim Esed’in kalıntılarına karşı verilen mücadeleyi ‘Aleviler katlediliyor’ yalanıyla karalaması dahi dikkate değerdir. Bunu CHP ve DHKP/C yapıyor. Her şey normal, anormal olan CHP gibi bir yapılanmaya ülkenin yüzde 25’inin oy vermesidir. Oy verenlere merhamet operasyonu şart.”