Türkiye’nin emperyalizme karşı dik duruşu, yıllardır terör ve iç savaşın kan gölüne çevirdiği Ortadoğu’yu istikrara kavuşturuyor. PKK’nın kurucusu Abdullah Öcalan’ın tüm terör gruplarına yönelik silah bırakma ve lağvedilme çağrısının ardından, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile SDG elebaşı “Mazlum Kobani” kod adlı Ferhat Abdi Şahin’in önceki akşam 8 maddelik bir anlaşma imzalaması gündeme bomba gibi düştü. Siyonist İsrail ve Şii İran destekli Nusayri-Dürzi çetelerin zaman ayarlı darbe girişimine rağmen gerçekleşen sürpriz anlaşma ilk defa terörsüz Ortadoğu ihtimalini gündeme getirdi. Suriye’nin toprak bütünlüğünü sağlayan ve ülkenin tamamında ateşkesi öngören anlaşma ile dini veya etnik kökenine bakılmaksızın tüm Suriyelilerin anayasal hakları garanti altına alınırken, başkent Şam’da ve Kamışlı’da sokağa çıkan halk kutlamalar yaptı.

HEDEF TÜM ORTADOĞU

Yaşanan baş döndürücü gelişmeleri Akit’e değerlendiren Güvenlik Uzmanı E. Kıdemli Albay Mustafa Hacımustafaoğulları ise şunları söyledi: “Emperyalist güçlerin Ortadoğu’yu dizayn etmek amacıyla kullandığı PKK, Türkiye’nin ortaya koyduğu dirayetli duruş sonucunda içte bitirildiği gibi tüm Ortadoğu’da, Irak hatta İran’daki uzantılarının da Öcalan’ın yaptığı tarihi çağrı ile lağvedilme noktasına gelmiştir. SDG bünyesinde bulunan Suriye’deki uzantısı PYD/YPG’nin de yeni Suriye yönetimi ile yaptığı anlaşma ile kendisini lağvettiği ve yeni kurulan Suriye sistemi içerisinde yer almayı kabul etmesi son derece olumlu bir gelişmedir. Bölgede barış ve istikrar adına Türkiye’nin ortaya koyduğu güçlü iradenin etkilerinin her yönden görülmesi sevindirici bir gelişmedir. SDG’nin bu anlaşmayı yapacağını hisseden, haber alan emperyalist güçler, bunu engellemek için Suriye’yi yeniden karıştırma amacıyla Lazkiye, Dera bölgelerinde Esed kalıntılarını kışkırtarak isyan başlattılar. Çok şükür bu da engellendi. Bu şunu gösteriyor ki; Türkiye istihbaratı onlardan her zaman bir adım önde hareket ediyor ve gereken tedbirleri zamanında alıyor. Barışın sadece Türkiye’de sağlanması sürecin kadük kalması anlamına gelirdi. Hedef bütün Ortadoğu coğrafyasında terörsüz bir ortamının tesis edilmesidir. Türkiye’nin yaptığı da tam olarak budur. Ortadoğu halkları, PKK, DEAŞ ve diğer maşa terör örgütlerinden artık bıkmıştır. Türkiye’nin ortaya koymuş olduğu barış ve güvenlik anlayışını benimsemiş durumda. Dolayısıyla emperyalistler ve bölgedeki işbirlikçileri ne yaparsa yapsın, Türkiye’nin önderliğinde bütün Ortadoğu’ya barış ve esenlik gelecektir.”

BU BAŞARI TÜRKİYE’NİN

Uluslararası İlişkiler ve Güvenlik Uzmanı Doç. Dr. Ali Fuat Gökçe de şu görüşleri dile getirdi: “Cumhurbaşkanı Şara ve elebeşı Mazlum Abdi arasında imzalanan 8 maddelik anlaşma, bölgede terörün bitmesi konusunda atılan tarihi adımlardan biri olmuştur. İlk başta Öcalan’ın çağrısının kendilerini kapsamadığını öne sürerek reddeden aynı aynı Abdi’nin yola gelmesi çok önemli. Bu Türkiye’nin bölgede izlediği etkin ve kararlı politikanın bir başarısıdır. Abdi’nin Şam’a ABD helikopteriyle gitmesi Amerika’nın anlaşmayı bildiğini gösteriyor. İsrail karşı çıkıp yan çiziyor. İsrail’in ‘böl-parçala-yut’ politikası kapsamında Suriye’yi istikrarsızlaştırmak ve bölmek üzere 1 milyar dolar para ayırdığını düşünürsek, anlaşmanın önemi daha da ortaya çıkıyor. İsrail etnik olarak Nusayri bölgesindeki, Dürzi bölgesindeki toplulukları ve Kürtleri kullanmak istiyordu. Gelinen noktada Türkiye öyle politikaları hayata geçirdi ki, SDG artık bundan vazgeçmek zorunda kaldı. Bu başarı kesinlikle Türkiye’nin hanesine yazılacaktır. Reuters ajansının haberinde, ‘SDG ve YPG içerisindeki yabancı savaşçılar ve paralı askerler de Suriye’yi terk edecek’ bilgisine yer verdi. Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan da defalarca aynısı söylemişti. Dolayısıyla güçlü Türkiye bölgeye barışı getirmek açısından önemli kazanımlar elde etmiştir.”