CHP’li Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu arasındaki adaylık savaşı iyice gün yüzüne çıkarken partinin de iki cepheye ayrılmasına neden oldu. CHP teşkilatlarında, Keçiören Belediye Başkanı Mesut Özarslan’ın, Genel Başkan Özgür Özel’i eli cebinde dinlemesi tepkiyle karşılandı. Yavaş’a yakınlığıyla bilinen ve daha önce ABB iştiraki PORTAŞ’ın genel müdürlüğünü yapmış olan Özarslan’ın bu tavrı, Yavaş’ın CHP yönetimine karşı mesafeli duruşunun bir yansıması olarak yorumlandı. Yavaş’ın adamları Özel’i eli cebinde dinlerken, sürekli adaylığın erken olduğunu, seçime daha 2,5 yıl bulunduğunu ve anketlere bakıp karar vereceğini söyleyen Yavaş, tek başına gireceği göstermelik ön seçim öncesi İBB’yi bırakıp şehir şehir gezen İmamoğlu’nun Ankara mitingine katılmayacağını açıkladı. “Ben kimsenin yedeği değilim” diyerek Ekrem’e rest çeken Yavaş, kendisinin de yol haritası olduğunu söyleyerek adaylık sinyali verdi.

ADAYLIK KAOSU OYLARI ERİTTİ

CHP’deki adaylık kaosunu Akit’e değerlendiren SAD Araştırma Başkanı Sadullah Özcan ise bakın neler söylüyor: “Adaylık yarışı beklendiği gibi kaosa dönüştü. Kapalı mücadele artık su yüzüne çıktı. Özel ile İmamoğlu’nun adaylık yarışında başlattıkları ayak oyunları, öyle görülüyor ki bugünlerde partiyi 4-5 parçaya böldü. Gelinen noktada, ikilinin Mansur Yavaş’ı devre dışı bırakan taktikleri, kavganın açığa çıkmasına neden oldu. CHP açısından artık geri dönülmez ve tamiri mümkün olmayan gelişmelere şahit oluyoruz. Tek adaylı ön seçim konusu tamamen komediye döndü. CHP’nin hızla Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde adaysız kalma riskiyle karşı karşıya kalabileceği bir süreç yaşanıyor. Ön seçimde İmamoğlu eğer 1 milyon 700 bin üyenin katılımını sağlayamadığı takdirde, ayrı tartışmalara neden olacak süreç de buna ilave olacaktır. Son gelen bilgilere göre 1 milyon 600 bin olan CHP üye sayısı, kampanyayla birlikte 1 milyon 700’e çıkmış durumda. Bu üyelerin ne kadarının sandığa geleceği belli değil. Eğer sandığa üyelerin yarısı gelecek olursa, İmamoğlu’nun oy oranı eleştiri konusu olabilir. Adaylık yarışını kendi içinde kaosa döndüren CHP, son zamanlardaki araştırmalarda 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde elde ettiği avantajı kaybettiği gözüküyor. Araştırmalar CHP’nin yüzde 30 bantlarından yüzde 20 bantlarına doğru düştüğünü gösteriyor. Adaylık savaşları partiye oy kaybettirirken, diğer taraftan erken seçim talebini dillendirmeleri de siyasi gerçeklik açısından garipsenecek bir durum. CHP’nin oy oranının düşüşü yarış sürecinin çok kötü yönetildiğini gösteriyor. Bu gidişle adayının ön seçimle İmamoğlu olarak onaylatılmasına rağmen, değişeceğini söylemek mümkün. Sürpriz bir aday ismi kimseyi şaşırtmamalı.”

EKREM’İN MEŞRUİYET SIKINTISI

Politikadam.com Genel Yayın Yönetmeni Fehmi Çalmuk da şu değerlendirmede bulundu: “CHP’de işler bundan sonra daha karmaşık hale gelecek. Çünkü ön seçimde CHP’nin üye sayısının yarısını bile yakalayamayan veya yakalayamayacak olan Ekrem İmamoğlu adaylık konusunda bir meşruiyet sıkıntısı yaşamaya başlayacak. Hakkında açılan davalardan kaçabilmek için cumhurbaşkanlığı adaylığı zırhına sığınmak isteyen İmamoğlu’nun bu planı ister istemez CHP’de iki başlı bir yönetimi de gündeme getirecek. Kendisini Erdoğan’a rakip gören ve partinin tüzel kişiliği üzerinde kendisinde bir güç vehmeden İmamoğlu günün gelişen siyasi olaylarına karşı Özgür Özel’den önce demeç verecek ve yorum yapacak. Bu bir anlamda CHP’de çift başlı bir yönetim tartışmasını alevlendirecektir. CHP’li belediyelerin ardı arkasına yolsuzluk ve terör örgütleri ile ilişkilerinden dolayı soruşturma geçirmeleri neredeyse bir cezaevini dolduracak kadar CHP’de veya Belediyelerde görev yapmış kişilerin var olması, partiyi bekleyen asıl tehlikenin yakın gelecekte bu çift başlılığın bir hesaplaşmaya dönüşeceğini de işaret ediyor. Mansur Yavaş zamana oynuyor. Kendisinin sadece CHP üyelerinin değil bütün siyasi partilerin desteklediği bir aday olma imajını verebilmek için hazırlık yapıyor. Kendisini hizmete adanmış bir kişilik olarak gösteren Yavaş, bu tavrıyla CHP içinde de büyük kesimlerin desteğini almayı sürdürüyor. Kaçınılmaz bir son olarak görülmektedir ki İmamoğlu-Yavaş bilek güreşi bir meydan muharebesine dönecek. Burada Özel ister istemez İmamoğlu’nun yanında yer almak zorunda kalacaktır. Eğer yer almıyorsa bilelim ki toplumun adaylar arasında sıkışmasına izin vermemek, demokrasinin önünü açabilmek için Genel Başkan olarak Cumhurbaşkanlığı’na aday olacak veya aday gösterilecektir. Lafın kısası, CHP kel Ali’nin bağı haline gelmek için gün sayıyor.”