Ekonomi
Türkiye’nin köklü firmalarındandı: İflasın eşiğinde!
Türkiye’nin en köklü seramik üreticilerinden biri olan Hitit Seramik, zor günler geçiriyor.
Türkiye’nin en köklü seramik üreticilerinden biri olan Hitit Seramik, zor günler geçiriyor. 2017 yılında kurucusu İbrahim Hızal’ın ölümünün ardından ailesi tarafından yönetilmeye başlanan şirket, geçen yıl konkordato başvurusunda bulunmuştu. Şimdi ise şirketin ekonomik krizi, Hızal ailesinin tüm üyelerini sürece dahil etmeye zorluyor.
Hitit Seramik 1989’dan Bugüne Nasıl Geldi?
1989 yılında Uşak’ta 550 bin metrekarelik arazi üzerinde kurulan Hitit Seramik, yıllık 20 milyon metrekare seramik üretim kapasitesiyle dev bir üretici olarak tanınıyordu. Paris Metrosu’ndan uluslararası projelere kadar pek çok alanda adını duyuran firma, kurucusu İbrahim Hızal’ın vefatının ardından ekonomik darbe aldı. Şirket, 2024 yılı itibariyle büyük bir mali sıkıntıya girdi ve konkordato talebinde bulundu.
Konkordato Süreci Uzatıldı: 1 Yıl Daha Verildi
İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi, Hitit Seramik’e 1 yıl daha mühlet verdi. Mahkeme, geçici mühletin sona ermesinin ardından şirkete 1 yıllık kesin mühlet kararı alarak, konkordato sürecinin uzamasına karar verdi. Bu süre zarfında şirketin mali durumunun düzelmemesi durumunda, iflas süreci başlayacak.
Ülker Hızal Yazıcı da Sürece Dahil Oldu
Şirketin konkordato sürecinde önemli bir gelişme yaşandı. Ülker Hızal Yazıcı, daha önce sürece dahil olmayan bir aile üyesiyken, mahkemenin yeni kararıyla birlikte konkordato başvurusuna katıldı. 2021’de iş dünyasının önde gelen isimlerinden Mustafa Yazıcı ile evlenen Ülker Hızal Yazıcı, Diler Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili’nin eşi olarak dikkatleri üzerine çekmişti. Aile içindeki bu değişim, sürecin nasıl şekilleneceği konusunda soru işaretlerine yol açtı.
Şirketin Geleceği Karar Aşamasında: 1 Yılda Durum Düzelmezse İflas Kapıda
Hitit Seramik, 1 yıllık mühlet sürecinde mali yapısını toparlayamazsa iflas sürecine girecek. Şirketin içinde bulunduğu sıkıntılı dönemde, Hızal ailesinin bu kritik kararları alarak sürece müdahil olmaları, önümüzdeki dönemin belirleyici faktörü olacak. Şirketin finansal durumu ve konkordato sürecinin nasıl ilerleyeceği, zamanla netlik kazanacak.