Gündem
CHP’nin ön seçim tiyatrosuyla ancak koğuş ağası seçilir! O sandıkla sınıf başkanı bile seçemezsiniz
Skandalların partisi CHP’nin, yolsuzluk nedeniyle tutuklanarak Marmara Cezaevine gönderilen, görevden alınan İBB eski Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu kamuoyunda aklamaya yönelik önseçim tiyatrosu çöktü. İmamoğlu’nun tek aday olarak sokulduğu seçimde, 14 milyon 850 bin oy aldığı paylaşılırken hukukçular “yok hükmündeki” seçimin züğürt tesellisi olduğunu dile getirdiler.
ÖNSEÇİM KOMEDİYE DÖNDÜ!
Ekrem İmamoğlu’nun Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) cumhurbaşkanı adayını belirlemek için 23 Mart 2025 tarihinde düzenlediği komediye dönen ön seçimde, Türkiye genelinde 81 il ve 973 ilçede toplam 5.960 sandık kuruldu. Ön seçimde, CHP üyeleri ve üye olmayan vatandaşlar ayrı sandıklarda oy kullandı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in açıklamasına göre, parti üyelerinin yüzde 92,5’ine denk gelen 1,6 milyon kişi oy kullandı. Dayanışma sandıklarında 13,2 milyon oy kullanılırken, toplam 14,8 milyon kişi oy kullandı. Sayım sonuçlarına göre İmamoğlu, oyların yüzde 99.5’unu alarak seçimi kazandı.
YSK DENETİMİNDEN UZAK
Yüksek Seçim Kurulu (YSK) denetiminden uzak, hiçbir kontrol mekanizmasının bulunmadığı ve mükerrer oya açık olarak gerçekleştirilen ön seçimde, yaklaşık 15 milyon kişi 5.960 sandıkta oy kullandı. Yani ortalama olarak her sandıkta yaklaşık 2.517 kişi oy kullanmış oluyor. Ancak bir sandığa 250 civarında oy sığıyor. Bu hesaba göre, CHP’lilerin kullanılan oy miktarının on katını açıkladıkları anlaşılıyor. Konuya ilişkin gazetemize konuşan uzmanlar ise ön seçim komedisi yaşandığını belirterek, “İmamoğlu bu oyla sınıf başkanı bile olamaz ancak köy ağası seçilir” diye ti’ye aldılar.
SINIF BAŞKANI BİLE SEÇİLMEZ
CHP’deki ön seçim komedisini eleştiren Türkiye Yüzyılı Partisi Genel Başkanı Murat Şahin, şu değerlendirmede bulundu: “Ekrem İmamoğlu’nun ‘tek aday olduğu’ ön seçimde yüzde 99.5 oy oranıyla kazandığı iddiası, CHP’deki dalavereleri bir kez daha gözler önüne serdi. Sosyal medyada yer alan eleştiriler arasındaki ‘Bu sandıkla sınıf başkanı bile seçilmez’ görüşü de oldukça dikkat çekiciydi. İnsan gerçekten ne düşüneceğini şaşırıyor. Öncelikle şunu netleştirelim: Bir demokraside adayların sayısından çok, o adayların halka ne vadettiği, neyi temsil ettiği ve seçmenin o adaya neden yöneldiği önemlidir. Yani ‘tek adaydı zaten, o yüzden kazandı’ demek, biraz da ‘bu yemeği zaten tek ben yedim, o yüzden doydum’ demek kadar naiftir. Ayrıca, bu tip söylemler yıllardır siyasette kullanılan, fakat içi pek de dolu olmayan argümanlardan. Madem İmamoğlu’na rakip çıkmamış, bunun sorumlusu neden seçmen olsun? Siyasi rekabetin azlığı, seçmen tercihini değersiz kılmaz. Bilakis, halkın bir konuda neredeyse fikir birliğine varması, siyasi partiler için bir uyarı sinyali olabilir. Gelelim ‘Bu sandıkla sınıf başkanı bile seçilmez’ söylemine… Sınıf başkanlığı seçimlerinde bile dürüstlük, güven ve temsil kabiliyeti aranır. Muhalif olmak güzeldir; demokrasinin temelidir. Ama muhalefet etmek ile karalamak arasındaki farkı da ayırmak gerekir. Sandık, demokrasinin kutsalıdır. O sandıkta seçilen her kişi halkın iradesini temsil eder. Bunu küçümsemek, sulandırmak, sadece seçilmişe değil, seçene de saygısızlıktır.”
ZÜĞÜRT TESELLİSİDİR
Temayül yoklamasından öteye gitmeyen tek adaylı ön seçim tiyatrosunu değerlendiren Avukat Tarcan Ülük de, şunları dile getirdi: “CHP temayül yoklaması komedidir, züğürt tesellisidir. Yargı denetimi olmadan, yolsuzluktan tutuklu, vasat zekâlı Ekrem İmamoğlu’na toplu destek eylemidir. Ekrem Atatürkçü falan değildir. İngiliz Chatam House projesi bir FETÖ artığıdır. CHP’ye para gücü ve ihanet eden Özgür Özel ile çökmüş bir küreselci dayatmasıdır. Ekrem İmamoğlu için CHP sandığına kaç kişinin gittiğinin, CHP’nin açıklaması ile ortaya konan temelsiz, iddia niteliğindeki abartılı sayıdan başka anlamı da yoktur. Yolsuzluk çetesinin tiyatrosuna gönüllü piyon olmak akıl tutulmasıdır. Cumhuriyetle ve Atatürk ile bu faaliyetin en küçük ilgisi falan yoktur!”