Eski İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun milyarlarca liralık yolsuzluktan tutuklanmasının ardından halkı sokağa çağırarak Saraçhane’de ihanet nöbetleri başlatan CHP’ye tepki var. Akit Medya Grubu başta olmak üzere onlarca yayın kuruluşunun yanı sıra; Togg, THY, TRT gibi iştirakleri hedef alan CHP, “Boykot listesini İsrail hazırlasaydı ancak böyle bir liste hazırlardı” dedirtti. Yerli ve milli markaları hedef alan CHP, dışarıdaki güç odaklarına mesaj vermeye çalışırken, içerideki kamuoyuna ise kendisini açık etti. Gezi olaylarını düzenleyen Taksim Dayanışma Platformu da, “Başta 3. Köprü, 3. Havaalanı, Kanal İstanbul ve HES’ler gibi projelerin derhal durdurulmasını istiyoruz” diyerek ülkemizin gelişmesini istemeyen dış güçlerle olan işbirliklerini açığa vurmuşlardı.

NOBRANLIĞIN BU KADARINA PES

Akit aracılığıyla tepkisini dile getiren AK Parti İstanbul Milletvekili ve TBMM İdare Amiri Hasan Turan, şunları dile getirdi: “Bu ülke nobranlığın, çirkinliğin böylesini görmedi. Daha seçimlere 3 yıl varken, yalnızca siyaset mühendisliğiyle toplumu manipüle etmek için mantık dışı söylemlerle karşı karşıyayız. Rüşvet ve yolsuzluk batağına saplanan CHP yönetimi artık kontrolü tamamen kaybetmiş durumda. Seçmenlerini, küresel firmaları, Siyonist İsrail’i boykot etmeye çağıracağına, yerli ve milli firmaları hedef almaya sevk ediyor. Milletimiz bunları görüyor. Bununla da yetinmeyip, Türkiye’yi uluslararası arenada hedef gösteriyor CNN, BBC ve Avrupa medyasına şikâyet ederek açıkça tehdit ediyorlar. Bu tavır, CHP’nin kime hizmet ettiğinin en açık vesikasıdır. Yazık, hem de çok yazık! Özgür Özel, siyaset üretmek yerine ‘cambaza bak’ taktiğiyle gündemi saptırmaya çalışıyor.”

HEDEF SAPTIRMAYA ÇALIŞIYORLAR

Gazeteci Yazar Mehmet Fırat da şunları söyledi: “Belediyede çalınan paranın 560 milyar lira üzerinde olduğu tahmin ediliyor. Devletin operasyonu, her şey faş oluyor foyaları ortaya çıkıyor. CHP kendi içinde bu açmazları ve kavgaları yaşarken, mevzuyu mümkün mertebe dışarıya taşıyarak, sokakları hareketlendirerek hedef saptırmaya ve asıl mevzunun konuşulmasını engellemeye çalışmaktadır. Azgın azınlık ve marjinal seküler kesimin sokak eylemleri, bu hırsız ve sahtekarlık çetesi tarafından ne kadar motive edilebilir göreceğiz. Lakin halkı Gezi’deki gibi motive edebilecek bir durum söz konusu değildir. Bir hırsız ve sahtekârın peşinden insanlar ne dayak yer, ne de bedel öder. Siyonist firmalara dair en ufak bir tepki göstermeyen bu seküler kitle, şimdi milli markalara boykot kararı almışlar! Yarın sendikalar üzerinden grev ve iş bırakma eylemleri de tertip edilecektir! Devlet ne düşünür, ne yapar bilemeyiz lakin bu millet bunları da süpürmeyi becerecektir.”