İşte Hasan Turan’ın İsrail Dışişleri Bakanı ve Siyonistleri şamarladığı o yazı…

 

Zalime Merhamet, Mazluma İhanettir.

Ey soykırımı savunup barış nutukları atan ikiyüzlü cellat,

Unutma:

Zalime merhamet, mazluma ihanettir.

Ve biz, merhameti hak edene veririz;

Zulmü kutsayanlara değil.

Sen, insanlık tarihinin gördüğü en vahşi, en alçak zulmün temsilcisisin.

Kadınları, çocukları, yaşlıları gözünü kırpmadan katleden bir zihniyetin,

Gazze’yi haritadan silmeye çalışan bir barbarlığın yüzüsün.

Ve şimdi utanmadan çıkıp, hakikati dile getiren bir lidere “diktatör” diyorsun.

Sözünün değeri, vicdanın kadar çürük.

 

Ama bil ki, o sözünü ettiğin lider,

Mazlumun sesini dünyaya taşıyan,

Zalimi herkes susarken yüzüne karşı teşhir eden bir iradenin sahibidir.

Sizin alıştığınız gibi protokollerde boyun eğenlerden değil;

Sizin alkışlarla onurlandırdığınız katilleri, tüm dünyanın önünde “One Minute” diyerek susturan biridir.

Dünyanın sustuğu o salonda, gerçekleri yüzünüze söylemekten çekinmemiştir.

Kirli düzeninizi açıkça ifşa eden, sizin gözünüzün içine bakarak hakikati haykıran tek sestir.

Sizin için katlanılmaz olan da budur zaten:

Size ayna tutan, maskenizi indiren,

Zulmü alkışlamayı değil, yüzünüze vurmaktan çekinmeyen bir lider.

Bu yüzden rahatsızsınız.

Çünkü hakikat, sizin yalanla kurduğunuz düzenin tabutuna çakılan çividir.

 

“Antisemitizm” diyorsunuz ya…

O artık sizin silahınız değil.

O silah geri tepti.

Siz, yıllarca eleştirilmeyi bu yalanın arkasına saklanarak engellediniz.

Ama dünya artık görüyor:

Siz, sadece bir dini kimliğin değil, bir işgalin, bir sömürünün, bir soykırımın temsilcisisiniz.

 

Ve utanmadan “barış” diyorsunuz…

Barış mı?

Barış, hak yerini bulduğunda olur.

Adalet sağlandığında olur.

Sizse başkalarının toprağında gözü olan, halkları sürgün eden, şehirleri yıkan zalimlersiniz.

Bu kelimeyi ağzınıza almayınız.

Barış size haramdır.

 

Bugün tanklarınız, bombalarınız konuşuyor olabilir.

Ama bilin:

Döktüğünüz her damla kan bir gün sizi bulacak.

Zaman sizin lehinize işliyor sanıyorsunuz…

Ama adaletin terazisi ağırdır,

Yavaş gelir ama geldiğinde kaçacak yer bırakmaz.

 

Ve o gün geldiğinde,

Mazlumun ahı sizi susturacak,

Tarih sizi unutmayacak,

Toprak sizi bağrına basmayacak.