Yaşam
Muhtarlık ofisini tarihle donattı! Bu odada telefon yasak
Yozgat’ta iki dönemdir muhtarlık yapan Tekin Öztürk, antika merakını görev yerine taşıdı. Eymir'deki muhtarlık ofisi, geçmişten izler taşıyan eşyalarla mini bir müzeye dönüştü. Odaya giriş yapan herkes içinse bir kural geçerli "Cep telefonu yasak!"
This browser does not support the video element.
Yozgat’ın Sorgun ilçesine bağlı Eymir kasabasında muhtar seçilen Tekin Öztürk, 23 yıl önce başlayan antika tutkusunu görev yerine taşıdı.
İlk kez muhtar seçildiğinde tarihi eşyaları biriktirip sergilemek için oda oluşturan Öztürk, zamanla çevresindekilerin de bu fikre alıştığını söyledi. Muhtarlık binasının yetersiz olmasından dolayı eşyaların büyük bir bölümünü evinde muhafaza eden Öztürk, muhtarlıkta işi olan vatandaşları antikalar arasında ağırlıyor.
"Bizden sonraki nesil öğrensin istiyorum"
Odayı oluşturma amacının eşya biriktirmekten çok daha fazlası olduğunu ifade eden Öztürk, "Bizden sonraki gençlere anlatıyor, gösteriyoruz, elimizden geleni yapıyoruz. Burası benim muhtar odam. Bütün misafirlerimi burada ağırlıyorum. Herkes burayı seviyor. Yazın özellikle bayanlar ve gençler geliyor. Misafirlerimize organik kuşburnu, ıhlamur, çay ikram ediyoruz" dedi.
"Bu odada telefon kullanmak yasak"
Müzeye benzer odasının ayrıntılarından söz eden Öztürk, "İnternetten burayı görüp arayıp gelenler oluyor. ‘Muhtar, yerin çok güzel’ diyorlar, herkes çok sevdi. Burada çeşit çeşit eşyalar var. Somali’ye giden arkadaşım davul getirdi. 1980’li yıllarda Afrika’ya gittiğinde dönüşte bana timsah getiren yakınım oldu. 2002’de Antalya’dan getirilen geyik boynuzları var. Ayran yayığı, tarihi tüfekler, 1960’ta Almanya’ya ilk gidenlerden olan amcamın getirdiği radyo teyp var. Madeni paralar, gaz ocakları, aşiretten gelen kırbaçlar, çobanlardan değnekler var. Tarihi eşyaları biriktirme merakım para koleksiyonu ile başladı. Şimdi oluşturduğum bu odada sadece sohbet var. Telefon kullanmak yasak. Televizyon bile almıyoruz" diye konuştu.
Mahalle sakinlerinden Tahsin Özdemir ise, "61 yaşındayım. Bu odadaki eşyaları yeni nesil pek bilmez. Gençler bu eşyalara dönmese de biz döneceğiz. Bizden sonraki nesil, babalarımız dedelerimiz gördü, diye konuşurlar. Bu oda oldukça hoşumuza gidiyor" cümlelerini kullandı.