Gündem
CHP’de Hitler ruhu hortladı
2 Nisan’da ekonomiye darbe vurmak için boykota giden ancak başarılı olamayan CHP, ihanete ara vermiyor. Deniz Baykal’ın kızı Aslı Baykal’dan “Zamanla Nazi Almanyası’ndaki gibi boykotluların isim listeleri mahalle duvarlarına asılmasın da” çıkışı gelirken; milyonlar, CHP’nin Adolf Hitler aşkından kurtulamadığından ve Milli Şef döneminin anlayışını terk edemediğinden yakındılar.
Buğra Kardan İstanbul
Yolsuzluk, dolandırıcılık, rüşvetten tutuklu olan eski İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu için her yolu deneyen CHP’nin ekonomiye dönük taarruzları tükenmek bilmiyor. Ecnebi kanallarına çıkarak, Türkiye’yi karalamaya ve yabancı yatırımcıyı ürkütmeye kalkan, tüketimi durdurmak için ise 2 Nisan’da boykot çağrısı yapan ancak başarılı olamayan Genel Başkan Özgür Özel’in ekibi boş durmuyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Yalçın Kabatepe, erken seçim sandığı gelene kadar boykotun devam edeceği mesajını vererek, “Boykotun formatı, kapsamı ve zamanı değişebilir ancak halkın duyduğu rahatsızlığı dile getirme yolları tükenmeyecek” dedi.
ASLI BAYKAL’DAN İTİRAZ VAR
Kabatepe’nin ardından ilginç bir paylaşımda bulunan eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın kızı Aslı Baykal ise şunları dile getirdi: “Boykot sürecekmiş, boyutları merak ediyorum. Kendisini öne atan 3-5 zavallı ünlüyle alâkası olamaz. Boykotlulara, mesela Doğuş Grubu’na ‘Belediyelerime işin düşerse yapmam, ruhsat vermem sana’ tehdidi bir boykot mu? Umarım giderek belediyelerin boykotluların çöplerini toplamamalarına dek ulaşmaz boyutlar. Zamanla Nazi Almanyası’ndaki gibi boykotlu vatandaş isim listeleri mahalle duvarlarına asılmasın da.” Baykal’ın sözleri büyük katliamlara sahne olan Hitler döneminde Yahudilerin dükkânlarının önlerine dikilen üniformalı gençleri hatırlattı. SA görevlisi bu gençlerce dükkânları işaretlenmiş, yağmalanmıştı. Ayrıca Yahudilerden ürün alanları hedef alma, tehdit etme, korkutma hatta tartaklama yoluna gidilmişti. Kamuoyu ise CHP’nin Adolf Hitler sevdasını ve Milli Şef döneminin anlayışını bırakamadığından şikâyet ederken, ekonomistler ise Hitler’in yolunun yararsız olduğunu anlattılar.
HALKTAN BÜYÜK TOKAT YİYECEKLER
Akit’e konuşan İktisatçı Dr. İsmail Çapak, şunları söyledi: “CHP’nin eylemleri akıl dışı. Ülkenin firmalarını hedef almak ne demek? Ortalığı yakıp yıkmak ne demek? Özgür Özel’in Maltepe mitinginin ardından bir grup vandalın yerli kahve markamıza saldırması Hitler devrinde Yahudilere yapılan muameleleri akla getirdi. 1930’ları, 1940’ları yâd ettirdi. Özel, boykotu devam ettirecekmiş. Bakalım daha nelerle karşı karşıya kalacağız? Yazıklar olsun. Atatürk’ün CHP’sinin geldiği durum çok vahim. Kılıçdaroğlu’nu dahi aratıyor. Bunun yanında Filistinli çocukları, kadınları öldüren İsrail’e mermi taşıyanlara ses etmeyen CHP’nin Türkiye’nin gururu olan firmaları hedef alması manidar. Barbar Netanyahu’ya çıt çıkarmayan CHP, dalavereci İmamoğlu için ülkeyi birbirine katmaktan çekinmiyor. Onun için bu aşamada Özel’e ‘Gayen ekonomiyi durdurmak mı, toplumu karşı karşıya getirmek mi’ sorularını sormak gerekiyor. CHP’nin boykotu devam ettirme kararı da öyle. 2 Nisan’da başarılı olmayan boykot, hangi ad ya da ne şekilde devam ederse etsin toplumdan onay gelmez. Boykotla moykotla bir yere varılmaz, İmamoğlu ve danışmanlarının usulsüzlükleri de perdelenmez. CHP ve medyası ne yaparsa yapsın nafile. Özel ve ekibi ne kadar didinirse didinsin boşuna. Bu hadsiz boykotun ülkeye de ekonomiye de zararı dokunmaz. Anlaşılan o ki CHP, yerel seçimlerin akabinde şımardı, kendine gelemedi. Ama büyük turp heybeden çıkınca Özel ve ekibi, dışarı çıkamayacak. Seçimlerde de büyük tokadı yiyecek.”
İLKEL BİR YAKLAŞIM
Ekonomist Bülent Akarcalı da şunları ifade etti: “Bir kere CHP, toplumu boykota davet ederek acizliğini belgelemektedir. Halka ‘Ben yetersizim, siz devreye girin’ demektir. İnanın, Kılıçdaroğlu’nun 2017’de yaptığı yürüyüşü dahi anlamlıydı. Çünkü CHP’nin teşkilatını yürüyüşe dahil etmişti. Özel ise böyle bir yöntem takip etmiyor. Özel, CHP’nin teşkilatını kullanmak yerine topluma ‘Benim elim kolum bağlı, savaşma durumum yok, siz sahneye çıkın’ diyor. Bu, çok yanlış. Böyle bir metot olur mu? Yapılması gereken ise bellidir. O da teşkilatından faydalanarak panolara yazılar yazmaktır. İlgili makamlara dilekçe vermektir. Heyhat ki CHP’nin boykot daveti, 28 Şubat zihniyetini hatırlatmaktadır. O dönemde mütedeyyinlere ait firmalara, markalara tahammül edilememişti. Bu nedenle ‘Şu şu markadan ürün almayın’ demek çok büyük bir hatadır. Bu, maçta çalım atamadığın rakibine tekmelemek gibidir. Bu, yenemediğin takıma karşı federasyon kararıyla galip gelmek gibidir. Ezcümle firma ve marka adı vererek boykot kararı almak hiç de akılcı değildir. Geride kalmış, demode bir uygulamadır. İlkel bir yaklaşımdır. Bu nedenle CHP yönetimine önerim, rasyonel olmasıdır. Özel ve ekibine uyarım, daha makul ilerlemesidir.”