Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İBB eski Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun yolsuzluk ve terör soruşturması kapsamında tutuklanmasının ardından hükümeti 'darbecilik' ve 'Amerika'dan icazet almakla' suçlayan CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e cevap verdi.

CHP'yi vizyonsuzlukla suçlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "CHP faşizmin vücut bulmuş, ete kemiğe bürünmüş halidir.. Sadece yolsuzluğun değil darbeciliğin de kitabını yazmıştır.. Türkiye, AK Parti döneminde icazet alan değil, tam tersine icazeti aranan ülke olmuştur.." ifadelerini kullandı.

Erdoğan, CHP'nin ikinci Genel Başkanı İsmet İnönü'yü de "Koltuğu çok severdi.." diyerek andı.

Ekrem İmamoğlu ve Özgür Özel'in altlarından kayan koltukları için İngilizlerden, Amerikalılardan medet ummaları, "Acaba neyin diyetini talep ediyorlar?. Atalarının, dedelerinin hizmetlerinin karşılığını mı bekliyorlar?.." kuşkusuna yol açtı.

Bu soruların yanıtını aramak için kısa bir tarih turu yapmak yeterli oluyor.

MUSTAFA KEMAL: "KOMİTACIYIM"

Her fırsatta Osmanlıyı kötüleyip Türkiye'ye demokrasi getirmekle övünen CHP'nin ilk Genel Başkanı Mustafa Kemal, Falih Rıfkı Atay'ın 'Çankaya’ adlı kitabında yer aldığı şekliyle, bir içki sofrasında Ali Çetinkaya'nın yakasına yapışarak, "Senin maksadını anlıyorum, ancak ben senden daha komitacıyım" demişti. Mustafa Kemal ayrıca, 1909 Darbesi'ni gerçekleştiren Harekat Ordusu'nda da görev almıştı.

BU MU 'BAĞIMSIZ' DEVLET KURMAK?..

CHP'nin ikinci Genel Başkanı İsmet İnönü ise, daha çok batılılara tavizler verme, milli serveti peşkeş çekme noktasında görevler üstlenmiş bir isimdi. Lozan'da yaşanan tek bir skandal bile CHP'nin ana karakteristiğini tam olarak ortaya koyuyor aslında.. Osmanlı Devleti'nin 1. Dünya Savaşı'ndan önce İngiltere'ye parasını peşin ödeyerek sipariş ettiği ve teslim edilmeyen iki savaş gemisini İnönü başkanlığındaki CHP delegasyonunun gavura peşkeş çektiğini biliyor musunuz?

Lozan Sulh Muahedenamesi'nin Kabulüne Dair 340 numaralı Kanun'un Muhtelif Hükümler isimli 58. Maddesi, aynen şu ifadeleri içeriyor, "Kezalik Türkiye, Hükümeti Osmaniye tarafından İngiltere'ye sipariş olunup Britanya Hükümeti tarafından 1914 tarihinde vazıyed edilmiş olan harp sefineleri için tediye kılınmış bulunan mebaliğin iadesini ne Britanya Hükümetinden ve ne de tebaalarından talep etmemeği kabul ve bundan dolayı her türlü metalibinden feragat eder"

KIBRIS'I SATIP ÜSTÜNE BİR DE KANUN ÇIKARMIŞLAR!.

Yine 340 numaralı aynı kanunun Siyasi Hükümleri içeren 1. Kısmının Araziye Müteallik Hükümleri içeren 1. Kısmının 20. Madde'sinde de, "Türkiye, Britanya Hükümeti tarafından Kıbrıs'ın 5 teşrinisani 1914 de ilân olunan ilhakını tanıdığını beyan eder" ifadesi yer alıyor..