HABER MERKEZİ

Kirli para iddialarının damga vurduğu CHP’nin şaibeli 38. Olağan Kurultayı’yla ilgili soruşturma derinleşirken, savcılık ifadelerinde resmen lağım patladı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 4-5 Kasım 2023 tarihli kurultayla ilgili yürüttüğü soruşturma kapsamında dinlenen Erzurum ve Bitlis delegeleri, devrik Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Sırtımdan hançerlendim” dediği hileli kurultayla ilgili bomba itiraflarda bulundu. Rüşvet iddialarını kabul eden delegeler, 14-28 Mayıs seçimlerinin ardından sözde “değişim” için düğmeye basan eski İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun kirli paralarla Özgür Özel’i Genel Başkan koltuğuna oturttuğu kurultayda dönen rüşvet çarkını ifşa etti. Erzurum delegesi Yusuf Göğerkaya, Özgür Özel’e oy vermesi için kendisine pavyon kapısında 1.000 dolar rüşvet verildiğini dile getirirken, Bitlis delegesi Veysi Uyanık da bir kargo poşeti içerisinde 100 bin lira aldığını itiraf etti.

RÜŞVET KARŞILIĞI OY İTİRAFI

Dönemin Erzurum İl Başkanı Serhat Can Eş’in kurultaydan önce Erzurum delegeleriyle toplantı yaparak hazırladığı iki listeyi delegelere dağıttığını belirten Göğerkaya, şunları anlattı: “Listenin birisini Özgür Özel için, diğerini Kemal Kılıçdaroğlu için hazırladı. İki listenin olmasının nedeni kendisinin Genel Başkan olmak için yarışan her iki kişiyle görüşerek onlardan kendisine en çok menfaati teklif eden ve kendisinin Erzurum İl Başkanlığı’nı devam ettirecek olan kişiyi desteklemekti. Önce Kemal Kılıçdaroğlu’yla resim paylaşıp desteğini açıkladı. İstanbul dönüşü ise Özgür Özel’le görüşüp resim paylaştı. Bu duruma tepki gösterdik. Kurultaydan bir gün önce Eş ve 3 kişiyle Ankara’da bir pavyona gittik. Saat 02.00 civarında ‘Benim sizin imzalarınızı alıp bir yere göndermem lazım’ dedi ve cebinden para çıkardı. Bana 1.000 dolar uzattı. Ben bu parayı delil olarak ileride kullanmak amacıyla aldım. Arkadaşım Erturan Alagöz’e 1.500 dolar, Abdulkadir’e ise 1.000 dolar teklif etti ancak o kabul etmeyip ortamı terk etti. Eş, kurultay sırasında Özel lehine oy kullanmamızı ve fotoğrafını göndermemizi istedi. Biz de Özel lehine oyumuzu kullandık. Sorumluların cezalandırılmalarını talep ediyorum.”

POŞET İÇİNDE DESTE DESTE PARALAR

Bitlis delegesi Uyanık’ın açıklamaları ise evli kadınla gayri meşru münasebeti olan ve İETT’den kirli ihale alan İmamoğlu güdümlü Özgür Karabat’la ilgiliydi. Karabat’ın daveti üzerine İstanbul’a gittiğini belirten Uyanık, şunları anlattı: “Beyoğlu’nda bir otelde Karabat, İmamoğlu ve Metin Kaya ile toplantı yaptık. İmamoğlu, Özel’i desteklememi istedi ve diğer detayları da Özgür Karabat’la hâlletmemi söyledi. Doğu ve Güneydoğu delegelerini Özel lehine ikna etmemi istedi. Yine Karabat ile TBMM’deki odasında görüştük. ‘Delegelere Özgür Özel’e oy vermeleri karşılığında ne vereceksiniz’ diye sordum. Karabat odasında bulunan bir kargo poşeti içerisinde 100 bin lira olduğunu söylediği nakit parayı çıkarıp bana delegelere dağıtılmak üzere elden teslim etti. Ayrıca market alışveriş kartlarının da arabada olduğunu, oradan da bana bu kartlardan vereceğini ve benim de bunları delegelere dağıtmamı söyledi. Ben de aldım. Daha sonra Karabat’ın adamları bana fazla kart verildi diyerek bir kısmını almak için geldiler. Bu sırada İSKİ’den İlyas Şahin beni telefonla aradı. Kutunun içerisinde yaklaşık 1 milyon 500 bin liralık market kartı var, senin durumun iyi, kapında bir domuzun eksik’ diye söyleyince ben de ‘Kapımda bir tek sen eksiksin’ diye söyledim ve telefonu kapattık. Muş delegesi olan Arif Adanur’un Özel lehine imzasını, ikna ederek ben aldım. Götürüp Selin Sayek Böke’nin seçim ofisinde Bitlis delegelerinin imzalarıyla birlikte elden teslim ettim. Bunun üzerine Adanur’un ablasını İSKİ’de işe yerleştirdiler. Sorumluların cezalandırılmasını, kurultayın iptal edilmesini istiyorum.”

KAYYIM ATANDIRACAK İDDİALAR

Skandalları Akit’e değerlendiren Avukat Sinan Pak ise, şunları söyledi: “İddialar çok vahim. Mahkemenin bir karara varması gerekmektedir. Deliller de var. Bunlar dikkate alınarak CHP’ye kayyım atanmalıdır. Özgür Özel’in Genel Başkan olarak aldığı kararlar yok hükmü taşımalıdır. Tedbiren böyle bir yol, yöntem kullanılmalıdır. Çünkü burada Türkiye’nin yönetimini, demokrasisini etkileyecek bir durum vardır. CHP, ana muhalefet konumundadır ve pek çok belediyeye hâkimdir. ‘Parayı veren düdüğü çalar’ diyen birilerinin iktidar olması durumunda CHP ileri gelenlerine ‘Bu anlaşmayı yap’, ‘Şu ihaleyi şuna ver’ gibi taleplerde bulunmalarından korkulmaktadır. İBB ve ilçe belediyelerin döküldüklerini görüyoruz.”