Aktüel
Nasreddin Hoca kim? Hoca ile Mevlana düşman mıydı? Gündemi sarsacak iddia
Kamuoyunda 'Nasreddin Hoca' olarak bilinen Hoca'nın Ahi Evren ile aynı kişi olduğu iddiası ve Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî ile aralarındaki derin gerilimi var mı vatandaşlar tarafından merak edildi. Nasreddin Hoca ile Mevlana düşman mıydı? Nasreddin Hoca kim? Peki Nasreddin Hoca kimdir? Nereli, yaşadı mı? İşte merak edilen sorular...
Tarihimizin en bilinen ama en az bilinen isimlerinden biri olan Nasreddin Hoca'nın gerçek kimliği sorgulanıyor.
Mevlana'nın Mesnevi'sinde yer alan hicivlerden, Şems-i Tebrizi'nin ölümü üzerindeki şüpheli iddialara kadar birçok tartışmalı başlık, belgeler ve eleştiriler araştırılırken bu haberde sizlere kapsamlı şekilde merak edilenleri aktaracağız.
NASREDDİN HOCA KİMDİR? | Balkanlardan Orta Asya'ya kadar geniş bir coğrafyada yayılan mirası ve kıssadan hisseleri ile Nasreddin Hoca, birçoğumuzun çocukluk kahramanıdır. Nükteli ve ders verici hikayeleri, yalnızca Türkler arasında deüil farklı kültürler arasında da benimsenmiş ve sevilmiştir. Peki Nasreddin Hoca kimdir? Nereli, gerçekten yaşadı mı?
Nasreddin Hoca'nın doğumu hakkında kesin bir tarih olmamakla birlikte, genellikle 1208 yılında Sivrihisar'da (Eskişehir'in ilçesi) doğduğu kabul edilir. Babası Abdullah Efendi, annesi ise Sıdıka Hatun'dur. Çocukluk yıllarında ailesiyle birlikte köy yaşamının içinde büyüyen Nasreddin Hoca, genç yaşta İslami ilimler ve eğitim almaya başlamıştır.
NASREDDİN HOCA EĞİTİMİ VE ÖĞRETMENLİK YILLARI
Nasreddin Hoca, dini ve fenni ilimlerde eğitim aldıktan sonra, Sivrihisar ve Konya gibi dönemin önemli ilim merkezlerinde öğrenim görmüştür. Öğrenimini tamamladıktan sonra Akşehir'e yerleşmiş ve burada öğretmenlik yapmaya başlamıştır. Onun derslerinde sadece bilgi değil, aynı zamanda mizah ve hayat dersleri de ön planda olmuştur. Bu nedenle, Nasreddin Hoca öğrencileri tarafından çok sevilen ve saygı gören bir öğretmen olmuştur.
Nasreddin Hoca, hem bilgeliği hem de mizah anlayışıyla tanınırdı. Gündelik yaşamında karşılaştığı olaylara verdiği nükteli ve düşündürücü tepkiler, halk arasında kısa sürede yayılmıştır. Hoca'nın fıkraları, toplumsal olaylar ve insan doğası üzerine derin anlamlar taşır. Onun hikayeleri, bir yandan insanlara güldürürken, bir yandan da düşündürür ve ders verir.
NASREDDİN HOCA ÖLÜMÜ
Nasreddin Hoca'nın 1284 yılında Akşehir'de vefat ettiği kabul edilir. Mezarı da Akşehir'de bulunmaktadır ve bu mezar, her yıl birçok ziyaretçi tarafından ziyaret edilmektedir. Nasreddin Hoca'nın hikayeleri ve fıkraları, yüzyıllardır halk arasında anlatılmakta ve kültürel miras olarak yaşatılmaktadır. Onun mizah dolu bakış açısı, sadece Türkiye'de değil, dünya genelinde de sevilmiş ve benimsenmiştir.
Nasreddin Hoca ile Mevlana düşman mıydı?
Prof. Dr. Mikail Bayram 2005 yılında 'Sosyal ve Siyasi Boyutlarıyla Ahi Evren-Mevlana Mücadelesi' adlı kitabını çıkardı.
Kitabında Mevlana ile Nasreddin Hoca'nın birbirlerine düşman olduğunu öne süren Prof. Bayram, iki alim arasındaki gerginliğin temelini şöyle anlattı:
Mevlana bir Moğol ajanıydı. Mevlana'ya maaş bile bağladılar. Türkmen çocuğu olan Nasreddin Hoca ise Moğolların Anadolu'yu hâkimiyet altına almalarına karşı direndi.' Düşmanlığın beyitlere taşındığını da ileri süren Bayram, şu örnekleri verdi:
'Ey eli ayağı olan Hoca, kaza ve kederle ayağın kırılmıştır. Sen çok gönüller kırdın, cezan karşına çıktı ve belanı buldun' (Mevlana).
'Ey ekşi suratlı. Arkamdan aleyhime kötü sözler demişsin. Kerkesin (Akbaba) ağzı daima necis (pis) kokar' (Nasreddin Hoca). Bayram, iddialarını şöyle sürdürdü: 'Kaynaklara göre Mevlana, Hoca'yı sapıklıkla suçladı. Hoca'nın çocuğu olmadığı için Mevlana ve çevresi onunla alay etti. 1261 yılında Ahilerin başında bulunan Nasreddin Hoca, Moğol yanlısı Selçuklu yönetimine karşı isyan başlattı. Selçuklular da Mevlana'nın müridi olan komutan Cacaoğlu Nureddin'i görevlendirdi. Nureddin, Mevlana'dan da izin aldı ve Hoca'yı öldürdü.'