AKİT MENÜ

Gündem

Terörsüz Türkiye ile daha rahat bir ortam oluşacak

Akit’e özel röportaj veren AK Parti Erzurum Milletvekili Av. Abdurrahim Fırat, “Terörsüz Türkiye ile insanların kendisini daha rahat ifade edebileceği bir hukuki ortam oluşacak” diye konuştu.

Haber Merkezi

Akit Pazar Röportajı’nın bu haftaki konuğu, AK Parti Erzurum Milletvekili ve Türkiye-Somali Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı Av. Abdurrahim Fırat oldu. Fırat, terörsüz Türkiye projesinin öneminden, Gazze’deki insani krize kadar birçok önemli konuda açıklamalarda bulundu. Demokrasi ve insan haklarında önemli gelişmeler yaşanacağına inandığını belirten Fırat, terörün sona ermesiyle toplumun daha özgür ve huzurlu bir ortamda yaşayacağına vurgu yaptı. Ayrıca, İsrail’in Gazze’de uyguladığı politikaların insanlık dışı olduğunu dile getirerek, Türkiye’nin Filistin davasına verdiği desteği yineledi. Fırat, CHP’nin son dönemdeki siyasi stratejilerini ise eleştirerek, partinin iktidara gelme konusunda halktan kopuk bir anlayışa sahip olduğunu belirtti. Özellikle CHP’nin, yapıcı bir muhalefet yerine yıkıcı bir tavır sergilediğini ve Türkiye’nin ekonomisine zarar vermek için çaba sarf ettiğini ifade etti. Ayrıca, CHP’nin geçmişteki tek parti dönemi ve lider değişimlerine de dikkat çekerek, partinin iktidar olma konusunda halkın desteğini almak yerine sürekli dışarıdan destek aradığını vurguladı.

CHP TEK PARTİ DÖNEMİNDEN SONRA ASLA İKTİDARA GELEMEMİŞTİR

CHP Lideri Özgür Özel’in “İmamoğlu çıkmazsa Cumhurbaşkanı adayımız Mansur Yavaş olur. Yüzde 70’le seçimi kazanırız. İmamoğlu da başbakan olarak yürütmenin başında olur” şeklindeki sözlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Siyasette muhalefetteki her partinin amacı iktidara gelmektir. Özgür Özel de o anlamda kendi hayalini ifade etmiştir. Ama önemli olan halkın tercihidir. CHP tek parti iktidarı döneminden sonra Türkiye’de asla iktidara gelememiştir. Özellikle halktan kopuk, daha çok elitist bir siyaset anlayışıyla, daha çok sene iktidara gelmeyi bekleyecektir. Çünkü neticede muhalefetin yapıcı olması lazım. Bugün maalesef CHP yıkıcı bir muhalefet yapıyor. Türkiye’de özellikle ekonomiyi hedef alarak, ekonomimizin yıllarca verilen çabayla geldiği noktayı sabote ederek, ‘acaba ekonomiden doğan huzursuzluklarla iktidarı seçime zorlayabilir miyiz’ anlayışındalar. Bu çok yanlış bir muhalefet tarzıdır. Türkiye Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçmiştir. Bu sistemde erken seçime iki şekilde gidilir. Ya Cumhurbaşkanımızın takdiriyle olur ya da Meclis’te üçte iki çoğunlukla seçim kararı alınabilir. Bunun dışında erken seçime gitme şansı yok. Milletimiz AK Parti’ye 5 yıllık yetki vermiştir. Şu anda bu 5 yılın ikinci yılındayız. Hükümetimiz orta vadeli program uyguluyor. Ekonomiyle ilgili, Türkiye’nin geleceğiyle ilgili ciddi projelerimiz var. Bunlar da zamana sarih. Zaman içerisinde peyderpey gerçekleşecek projeler. Muhalefet de bunun farkında. AK Parti’nin değişen, gelişen dünyada Türkiye’yi getirdiği önemli konumu görüyor. Buna nasıl engel olabilirim diye hareket ediyorlar. CHP’nin derdi hiçbir zaman iktidar olmak değildir. Türkiye’de hiçbir zaman da sol siyaset yüzde 25’i geçmemiştir. Geçen seçimde altılı masa kuruldu. Sağdan soldan bir sürü insan geldi ve Sayın Cumhurbaşkanımıza karşı ortak bir motivasyon içinde hareket ettiler. Halktan gerekli dersi aldılar. O zaman da ‘yüzde 60’la geliyoruz’ demişlerdi.

CHP İKTİDAR İSTİYORSA SANDIKTAN ÇIKMASI LAZIM

CHP son mahalli seçimlerdeki başarısını neden değerlendiremedi sizce?

Son mahalli seçimlerde özellikle büyük şehirleri kazanmış olmaları CHP’ye aslında iktidar vaat etmiyor. Halk onlara yerel yönetimlerde bir destek verdi. Ama aynı desteği 1994’te de vermişti. Sonucunu gördük. Eğer CHP iktidara gelmek istiyorsa yerel yönetimlerde halka hizmet etmeliydi. İstanbul’da 6.2’lik bir deprem yaşadık, Allah korudu. Depreme yönelik ne gibi hazırlık yapacaklar? Ankara’da alt yapıyı ne zaman yenileyecekler? İzmir’de vatandaşın çöp sorununu nasıl çözecekler? Bunlar önemli. Günü geldiğinde, seçime gittiğimiz zaman yapılan hizmetlerin karşılığı ortaya çıkacaktır. Bizim CHP’ye şunu öğretmemiz lazım: İktidarı elde etmek istiyorsanız sandıktan çıkmanız lazım. Ayak oyunlarıyla, ekonomiye saldırmakla, dış güçlerden destek alarak, bizi Avrupa Birliği’ne şikâyet ederek bu olmaz. Türk halkının tercihi ve seçimlerle iktidara gelineceğini anlamaları lazım. Bugüne kadar CHP seçilerek değil, ayak oyunlarıyla iktidara gelmeye çalışmıştır.

CHP’NİN GENLERİNDE KURULUŞUNDA TEK ADAMLIK, ZORBALIK HEP OLMUŞTUR

CHP’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sürekli “diktatör”, “tek adam rejimi” yaftalarıyla saldırmasına ne diyorsunuz?

CHP’nin mazisi ortada. AK Parti’nin de mazisi ortada. Cumhurbaşkanımız bugüne kadar girdiği bütün seçimleri kazanarak gelmiş ve her seferinde de milletin sandıkta ortaya koyduğu iradeye saygılı olacağımızı belirttik. Bir cunta lideri seçimle gelir mi? Türkiye’de ‘AK Parti’ye oy verebilirim’ diyen kitlenin yüzde 75’i bulduğu dönemler oldu. Seçimlerde yüzde 50 civarı oy alarak iktidara geldik. Özel’in cunta suçlaması, tamamen kendi tabanına yönelik bir söylemdir. CHP’de genel başkanların ne şekilde değiştiği kamuoyunun malumu. Deniz Baykal’ın yerine Kemal Kılıçdaroğlu’nun nasıl geldiği herkesin malumudur. Kılıçdaroğlu’nun yerine Özgür Özel’in nasıl seçildiği de malum. CHP’nin genlerinde kuruluş mantığında tek adamlık, zorbalık hep olmuştur. Türkiye, CHP iktidar dönemini çok iyi hatırlıyor. CHP döneminde ülkemizde yapılanları herkes iyi hatırlıyor. O yüzden CHP’ye tavsiyem; milletin gönlünü kazanmaya çalışsınlar, mahalli idarelerde halkın verdiği şansı doğru şekilde kullanıp iktidara gelmeye gayret etsinler. Yoksa bizi kötülemekle, bir yere varamazlar.

İSRAİL AÇLIĞI GAZZE’DE SOYKIRIM SİLAHI OLARAK KULLANIYOR

İsrail son aylarda Gazze’ye gıda ve insani yardım girişini tamamen engellemeye başladı. Buna ilişkin yorumunuz nedir?

Şu anda müesses dünya nizamında nükleer bir süper güç olarak ABD İsrail’in yanında duruyor. Bu yüzden İsrail’e askeri müdahale, dünyayı daha büyük bir kaosa sürükleme potansiyelini barındırıyor. ABD ve İsrail’in daha önce Gazze’nin boşaltılarak turizm bölgesi yapmak gibi saçma bir projesi vardı. Bunun absürt bir talep olduğu görüldükten sonra şimdi de Gazze’ye gıda girişini yasaklıyor. İnsani yaşam koşullarını ağırlaştırıp insanların kendiliğinden orayı terk etmesi gibi çok insanlık dışı bir strateji uyguluyor. Açlığı soykırım silahı gibi kullanıyor. Tabi İsrail’in bu hesabına karşı Allah’ın da bir hesabı vardır. Ortada bir zulüm vardır. Zulüm ile abad olunmaz. Allah’ü Teâlâ’nın ahlakıdır, zalimlere muhakkak cezasını verecektir. Biz Gazze halkıyla dayanışma içindeyiz. Sivil toplum örgütleri üzerinden yardım etmeliyiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde, her platformda Gazze’deki zulmü dünya gündemine getiriyoruz. Burası çok çetrefilli ve zor bir bölge. Türkiye Gazze’nin yanındadır. Ne yazık ki CHP döneminde İsrail kurulduğunda ilk tanıyan ülke Türkiye olmuştu. Ama bugün geldiğimiz nokta itibariyle Filistin’in devlet olarak tanınması ve iki devletli çözüm için Türkiye büyük çaba sarf ediyor. 170’e yakın ülke tanımış durumda. İsrail bu politikalarıyla dünyada kendini yalnızlaştırıyor. Kendi halkına da zulmediyor. Yahudileri dünyada nefret öğesi haline getirenler Siyonistlerdir. İsrail halkı da siyonistlerin politikalarını desteklemiyor. Netanyahu ve Evangelistlerin sakat dünya görüşü sonucu bu soykırım gün geçtikçe artıyor. Bunun ilanihaye devam etmeyeceğine, sorunun makul, adil ve kalıcı şekilde çözüleceğine inanıyoruz.

TIPKI BAŞÖRTÜSÜ SORUNU GİBİ TERÖR SORUNU DA MAZİDE KALACAK

Terörsüz Türkiye projesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Şu anda terörsüz Türkiye projesi ülkemizin en önemli gündem konusu. Hepimiz büyük bir istek ve arzuyla ülkemizde yaklaşık 50 yıllık geçmişi olan, ilk ortaya çıkışı CHP dönemindeki asimilasyon ve ret politikaları sonucu olan sorunun kalıcı şekilde çözülmesini istiyoruz. Türkiye’de Malazgirt’ten bu yana Türk ve Kürtlerin kardeşliği vardır. Bu bin yıllık kardeşlik hukuku içerisinde İslamın bayraktarlığını yapmış, beş kıtaya hükmetmişlerdir. Biz Türk ve Kürt toplumu arasında olmayan bir problemin, dış mihraklarla, terör örgütleri vasıtasıyla kışkırtılarak Türkiye’ye ciddi insan ve kaynak kaybı yaşatılmıştır. İstiyoruz ki bu terörsüz Türkiye projesi başarıya ulaşsın. Terör örgütünün silah bırakmasıyla, Türkiye’de demokrasi ve insan haklarında çok daha büyük gelişmeler olacağına inanıyorum. İnsanların kendisini daha rahat ifade edebileceği bir hukuki ortam oluşacak. Geçmişte başörtüsü toplumumuzda ciddi bir problemken, bugün hiç aklımıza bile gelmiyor. Sanki başörtüsü problemini yaşamamış gibiyiz. Bin yıldan beri beraber yaşayan Türkler, Kürtler, Araplar, Acemler arasında olmayan ayrımcılık, terörsüz Türkiye süreci başarıyla sonuçlanınca kimse tarafından hatırlanmayacak. Tıpkı başörtüsü sorunu unutulduğu gibi terör sorunu da unutulacak, mazide kalacaktır. Allah Kur’an-ı Kerim’de ‘Ben insanı şerefli yarattım’ buyuruyor. İnsanın insan olmasından dolayı hak ve hukukuna, kardeşlik hukukuna riayet etmemiz lazım. Bu ülke bizim ülkemiz. Bu ülkede güven ve istikrar olmadığı zaman gidebileceğimiz başka bir yer yok. 1946’dan beri bir demokrasi tecrübemiz var. Şu anda Türkiye’nin geldiği nokta itibariyle artık darbelerin olmadığı ortamda kendi iç sorunlarımızı da konuşarak çözebilecek olgunluktayız. Türkiye’de bunu yapabilecek Cumhurbaşkanımız liderliğinde bu sorunu çözebileceğimize inanıyorum. Süreçten en çok rahatsız olan İsrail ve benzer ülkeler. Bu alanda ciddi demokratik atılımlar yaptık. Kısa bir süre içinde terörsüz Türkiye ile ilgili PKK’nın silah bırakmasıyla başlayıp en olgun şekilde neticelenecektir.

İSTANBUL’UN İMKÂNLARINI SİYASİ İKBAL İÇİN HARCIYORLAR

CHP büyükşehirlerde ve özellikle İstanbul’da neyi yanlış yapıyor?

Düşünün, İstanbul dünyanın en önemli metropollerinden bir tanesi ve halk size ciddi şekilde bu metropolü yönetme yetkisini vermiş. Buradaki belediye başkanının görevi, İstanbullulara verdiği sözleri yerine getirmek, İstanbul’u yaşanabilir bir yer yapmak. Ama bakıyorsunuz İBB Başkanından ziyade Cumhurbaşkanı olmak için İstanbul’un bütün imkânlarını medyaya aktarmak, sosyal medyada trol orduları kurmaya çalışıyorlar. Bu doğru bir şey değil. İstanbul halkının gelirinden siz kendi siyasi ikbaliniz için harcama yapmamanız lazım. İstanbul’a mahalli idarelerden gelen paranın İstanbul’un daha yaşanabilir bir şehir olması için harcanması gerekir. CHP’li belediyeler kazandığı şehirlerde hiçbir yatırım yapmayıp tamamen ideoloji üzerinden kendi seçmenini konsolide etmek istiyor.

YAYGARA KOPARIP KENDİLERİNİ AKLAMAK İSTİYORLAR

İmamoğlu-Özel ikilisi yönetime geldiğinden beri sürekli gündemi gerginliklerle meşgul eden eylemler görüyoruz. Bunu neden yapıyorlar sizce?

Siyasette en önemli nokta, sizin söylediklerinizin halktaki yansımasıdır. Yoksa insanları zorla yönlendiremezsiniz. Türk milleti yaklaşık 1950’den sonra çok iyi seçimler yapmıştır. Bizde seçimler her zaman yol gösterici, ülkemizin önünü açıcı olmuştur. Ben inanıyorum ki Türk seçmeni bunları değerlendirecektir. CHP’nin şaibeli kurultayı ile ilgili yargı sürecinde biraz sabırlı olmamız lazım. Türkiye’de iyi bir yargı sistemi var. Yargının hukuki gerekçeleri duygulardan azade, delillere dayalıdır. Bu yargılamada ortaya çıkacak sonucu tahmin ettikleri için yaygara koparıp bir şekilde yargıyı anlamsızlaştırmaya, değersizleştirmeye çalışarak kendilerini aklamak istiyorlar. Ama bu tutmaz. Türkiye’de çok büyük davalar, büyüt dosyalar hep hukuk içerisinde sonuçlandırılmıştır. Burada da öyle olacağını düşünüyorum.

Türkiye Somali-Etiyopya barışıyla emperyalistlerin oyununu bir kez daha bozdu

Türkiye, geçtiğimiz Aralık ayında savaşın eşiğindeki Somali-Etiyopya’yı Ankara’da barıştırmıştı. Türkiye-Somali Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı olarak bu tarihi barış sürecine ilişkin neler söylersiniz?

AK Parti iktidarıyla birlikte özellikle Afrika’da ciddi bir diplomatik gelişme sağladık. Bu dönemde Afrika’da, özellikle Sayın Cumhurbaşkanımızın Afrikalı ülkelerin yöneticileriyle kurduğu yakın dostluklar, kıtanın sorunlarına Türkiye’nin çözümler geliştirmesine vesile oldu. Hatırlanacağı üzere savaşın eşiğine gelen Somali ve Etiyopya’nın, Sayın Cumhurbaşkanımızın girişimiyle Ankara’da barış anlaşması imzalaması bölge barışı için çok önemli bir gelişme olmuştur. Sayın Cumhurbaşkanımızın, Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud ve Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed ile yakın dostluğu, iki ülke arasındaki anlaşmazlığın çözülmesini sağlamıştır. Somali ile Etiyopya arasındaki kriz, yoğun diplomasi trafiğinin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ara buluculuğu sayesinde 11 Aralık 2024 tarihinde Ankara’da imzalanan anlaşmayla çözüldü. Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud ve Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed barış anlaşması için gösterdiği gayretlerinden dolayı Türkiye’ye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a içtenlikle teşekkür ettiler. Böylece Türkiye, iki ülkeyi hiç istenmeyen yıkıcı bir savaşın eşiğine getiren emperyalistlerin oyununu bir kez daha bozmuş oldu. Şu anda Oruç Reis sismik araştırma gemimiz Somali’de hidrokarbon kaynaklarına yönelik araştırma yapıyor. Somali ile ülkenin petrol ve yer altı zenginliklerinin çıkarılıp ekonomiye kazandırılmasına yönelik anlaşma imzalandı. Bölgedeki doğal kaynakların çıkarılmasıyla Somali ve Etiyopya’nın makus talihi de dönecektir inşallah. Türkiye Somali ve Etiyopya örneğinde olduğu gibi, emperyalistlerin aksine kıtaya barış ve istikrar için, kardeş ülkelerin kalkınmasına katkı sunmak için gidiyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın ‘kazan-kazan’ politikası büyük kabul görüyor. Türkiye’nin kaynaklarını sömürmek değil, karşılıklı kazanç ve ekonomik gelişmeyi sağlamak için oraya gittiğini gören Afrika ülkeleri bu yaklaşımı memnuniyetle karşılayıp sahipleniyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Afrika’da iyilik ve barış misyonumuz artarak devam edecektir.

TURİZMİN BAŞKENTİ

Erzurum, bölge ülkelerinin üye olduğu Ekonomik İşbirliği Teşkilatı tarafından 2025 yılında ‘Turizm Başkenti’ ilan edildi. Bu kapsamda neler yapıldı Erzurum’da?

Bunun öncülüğünü yapan Sayın Cumhurbaşkanımız oldu. Erzurum’da 2025 yılı itibariyle Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) tarafından 2025 yılında ‘Turizm Başkenti’ ilan edildi. Bu yalnızca bir unvan değil. Bu aynı zamanda kültürel, ekonomik, diplomatik alanda da uluslararası alanda tescilidir. Ocak ayından itibaren önemli etkinliklere ev sahipliği yaptı Erzurum. Bölgesel İşbirliği ve Kalkınma Platformu olarak, bugüne kadar Kış Olimpiyatları yapıldı. Dünya Snowboard kupası gerçekleştirildi. AFAD Uluslararası Kış Tatbikatı yapıldı. EİT Turizm Bakanları toplantısı yapıldı. Yine Palandöken’de Davos benzeri bir Ekonomik Forum düzenlendi. 8 üniversitemizin işbirliğiyle kariyer fuarı düzenlendi. Resmi açılışa Cumhurbaşkanı Yardımcımız Cevdet Yılmaz ve AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala katıldı. Erzurum çok önemli kadim bir şehir. Kadim şehirlerin bir ruhu vardır. O bin yıllık gelenek içerisinde gelen iktidarlar, devletler, padişahlar, büyük savaşlar o şehre bir ruh verir. Erzurum da bu anlamda bölgenin önemli bir şehridir. Manevi dinamikleriyle, kültürüyle, filozoflarıyla, şairleriyle, din alimleriyle Türkiye’nin kültürel mozağine ciddi renk katan, Türkiye’nin ortalamasını temsil eden muhafazakar, dindar, güzide şehirlerimizden biridir.

Yorumlara Git

Almanya'da 535 neo-Nazi kayıp: Haklarında 714 tutuklama emri var

Afyonkarahisar’da korkunç çarpışma! Otomobil tırla kafa kafaya geldi!

Yeni Delhi’deki patlamada düğüm çözülüyor! Gözaltı adımı dikkat çekti!

İran: Hiçbir nükleer tesisimizde uranyum zenginleştirmiyoruz

Savaş uçaklarını kaçırma girişimi: Kariyerlerini yakan Pilotlara servet teklif ettiler! Rusya: Açık bir provokasyon