Sağlık
Yenidoğan çeteleri konuşulurken, hastaya taciz söylentileri ayyuka çıkmışken TTB’nin derdine bakın…
BM sistemini elinde tutan ve karanlık hesapları doğrultusunda tepe tepe kullanan Küresel Çete'nin Dünya Ticaret Örgütü eliyle ulusal devletlere dayattığı küresel sağlık sistemi ülkemizde SOS vermeye başladı.
DTÖ tarafından istisnasız bütün dünya devletlerine imzalatılan taahhüt anlaşmalarının doğal sonucu olarak sağlık hizmetlerinin Dünya Bankası'na bağlı küresel bir pazar haline getirilmesi "yenidoğan çetesi", "diyaliz çeteleşmeleri", "yoğunbakım rant şebekeleri" gibi doğal sonuçları insanlığa yaşatırken, sistemin ülkemize dayatılmasında bayraktarlık yapan Türk Tabipler Birliği gibi yapılanmalar da timsah gözyaşları dökmeye başladı.
"Sağlıkta Ticari Çeteleşme - Bebek Ölümleri" isimli bir rapor yayımlayan Türk Tabipleri Birliği, sözde bilimsellik adına destek verdiği ve "yetmez ama evet" dediği küresel dayatmaların acı sonuçları üzerine söz söyleme arsızlığını da es geçmedi.
80 sayfalık raporun önemli kısmı gündemde olması sebebiyle doğum teknikleri ve sezaryene ayrılırken, rapor, "olasılıklar" ve subjektif "çözüm önerileri" gibi birtakım lakırtılardan öte ciddi bilimsel bir anlam içermiyor.
Raporun belki de en çarpıcı noktası, aralarında hastalara cinsel taciz girişimlerinde bulunanların da olduğu doktorlara "sınırsız yetki" ve "hukuki sorumsuzluk" talep eden bölümleri oldu. DOKTORLARA HUKUKİ İMTİYAZ TALEBİ!
Raporda yer alan şu ifadeler tartışmalı, yanlı, asıl sorunlara değinmek yerine etrafında dolaşıyor olması yönüyle dikkat çekici bulundu:
"Ülkemiz, Kadın Hastalıkları ve Doğum hekimleri son yıllarda hekimler üzerinde oluşan mediko-legal (tıp hukuku yönüyle oluşan) baskıdan çok ciddi boyutlarda rahatsızdır ve artan sezaryen oranlarından baş sorumlu olarak bu baskıyı suçlamaktadır. Hekimler aleyhine açılan davalarda tazminat taleplerine ve bu davalardaki avukatlık ücretlerine üst sınırlar koyulmalıdır. Kurum hekimleri için tazminatın hekime rücu edilmesi gözden geçirilmelidir. Normal doğum sürecinde karşılaşabilecek ve her zaman öngörülmesi ve kaçınılması mümkün olmayan bazı komplikasyonlar nedeni ile açılacak tazminat davalarından hekimi koruyacak yasal önlemler alınmalıdır"
"Tek hekimin tek gebeden sorumlu olduğu özel hastane modellerinde sezaryen oranları artmakta, pek çok kurumda %100’lere yaklaşmaktadır. İzlenen gebeleri, özel hastanede çalışan farklı hekim ve ebelerin karşılayıp, doğum yardımı sundukları modeller oluşturulmalıdır. Böylece normal doğum sıklığı artabilecektir. Gebe, hekimin değil kurumun olmalıdır"