Buğra Kardan  İstanbul

Türkiye’yi terör belâsından kurtarmak, bölgede barış iklimi tesis etmek için sahada ve masada yürütülen çalışmalar sonuç veriyor. Cumhur İttifakı’nın mimarı olduğu ‘Terörsüz Türkiye’ süreci, PKK’yı silah bırakmaya hatta dağılma kararını ele almaya itti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan güç alan MHP Lideri Bahçeli’nin “Terör örgütü lağvedilsin” çağrısıyla ivmelenen süreç, DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan’nın son açıklamasıyla yeni bir evreye girdi. Doğan’ın lağvedilme için, “PKK’nın karar alması an meselesi. Her an duyurabilir” cümleleri heyecana yol açtı. 27 Mayıs’ta mektubu okunan elebaşı Abdullah Öcalan’ın bölücü örgüte “Silah bırak ve fesih kararı al” talimatından 70 gün sonra gelen bu cümleler geniş yankı uyandırdı.

KONGRE TAMAM FESİH BEKLENİYOR

PKK ise bir bildiri yayımladı. Bildiride 5-7 Mayıs tarihinde kongrenin toplandığına işaret edildi. Kongre kararlarının yakında paylaşılacağına dikkat çekildi. İmralı Heyeti’nde yer alan Pervin Buldan da “Asıl şimdi barışın mihenk taşları döşenecek, hepimize hayırlı olsun” dedi. Erdoğan’ın geçen gün “Fesih yakın” çıkışında bulunmasının akabinde PKK ve DEM kanadından gelen beyanlar barış ümitlerini kuvvetlendirdi. Buna bağlı olarak emperyal devletlerin ve yabancı istihbarat birimlerinin kirli planları yara alırken ‘Terörsüz Türkiye’ vizyonu için koro hâlinde “Bahçeli’nin fantezisidir, tutmaz” yaygarası koparan iktidar karşıtları suskunluğa büründü. Milyonlar, iç huzuru temin edecek ‘Terörsüz Türkiye’ sürecinde başarıya ramak kaldığı fikrinde buluştular.

TARİHİ FIRSAT KAÇIRILMAMALI

Akit’e konuşan AK Parti 27’nci Dönem Diyarbakır Milletvekili Oya Eronat da gelinen sürece ilişkin şunları dile getirdi: “Şu anda ‘Terörsüz Türkiye’ projesinin başarıyla yürüdüğünü görüyoruz. Bunda devletimizin, iktidarımızın payı büyük. İyi iklimden yararlanılmalı. PKK ve DEM de ılımlı olmalı. Çok önemli bir yere gelindi. Hata edilmemeli. Tarihi imkân kaçırılmamalı. Ülkede ve bölgede sulh, sükûnun hakim olması tüm Türkiye’nin temennisi. En çok da Doğu ve Güneydoğu halkının temennisi. Bu hakikati anlamayıp huzuru baltalama gayretine giren zarar eder. Ve şu anda barış için ümidim, inancım daha güçlü. Çünkü PKK’yı galeyana getiren yapı olan FETÖ ortadan kaldırıldı. Onun için rahat olup devletimize, ordumuza itimadımın tam olduğunu tekrar etmekte yarar görüyorum. 2013’te çözüm süreci vardı. O süreçte il il dolaştım. Herkesi ikna ettim. Çünkü şehit annesiydim. Ne yazık ki süreci sabote etmeye kalkanlar oldu. Hendek eylemlerini başlatanların dertleri neydi? Huzuru baltalamaktı... Görev verilirse yine elimden geleni yaparım. Cumhurbaşkanı’mızın, Bahçeli’nin başlattığı ‘Terörsüz Türkiye’ sürecini ise çok olumlu buluyorum. Bir kere ülkemiz, devletimiz çok iyi durumda. Enerjimizi iç mücadele yerine üretime, bilime vermemizin vakti geldi.”

GERİ DÖNÜŞÜ OLMAYAN YOLDAYIZ

HDP 27’nci Dönem Kars Milletvekili Ayhan Bilgen ise şunları söyledi: “Geri dönüşü olmayan bir yola girildi. Yeni bir devre girilecek. Her şey geride kalacak. Bundan böyle uygulama mühim olacak. PKK’yı takip edeceğiz. Teori gibi pratiğe de önem vereceğiz. Yine devletin hamleleri odağımızda olacak. Dileğimiz, ülkenin ve bölgenin barışa kavuşmasıdır. Burada ön şartın ya da koşulun olmaması önemlidir. Ve PKK’nın 27 Şubat’ta verilen talimata uyması ve uygulamada sorun çıkmaması hâlinde devletin sorumluluğunu yerine getireceği muhakkaktır. Türkiye, tarihi bir sürece girdi. Başarıyla tamamlandığı takdirde sürecin ekonomiye büyük getirisi olacak. Bir arada olması dış siyasette de ülkenin elini rahatlatacak. Belki Türkiye, yeni anayasasını yaparak demokrasisini güzel bir noktaya getirecek. Belki geçen asırdan kalan fay hatları aşılacak. PKK’yı galeyana getiren bir yapı daha Türkiye’nin tamamının, Kürt halkının tarihi sürece hazır olduğu tartışmasız. Tabii marjinal, çatışmacı dil kullananlar her yerde ve her cenahta olacak. Umuyorum, süreçte sessiz çoğunluğun dediği olur. Olgun ve yapıcı dil öne çıkar. Hamaset dili terk edilir. Eski ezberler bir kenara bırakılır. Ortak sorunları çözme merkeze konur. Nihayetinde süreçte yapılan her açıklama, yayınlanan her bildiri müspet. Kararlı tavır ortaya konması da kritik. İnşallah o tavır ortaya konur ve Türkiye’de bambaşka bir tablo belirir. Ekonomi ivmelenir, siyasette kalite artar.”