Gündem
Putin'in derdi "barış" değil, Türkiye'yi yıpratmak! Flaş iddia!
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, Ukrayna ile ateşkes bağlamında yaptığı 15 Mayıs çağrısı, zamanlaması ve içeriği itibarıyla barıştan çok stratejik bir dayatmayı andırıyor.
Türkiye’nin Suriye, Ortadoğu, Kuzey Afrika ve paralelinde Batıda etkinliği ve prestiji arttıkça; üstüne bir de PKK’nın etkisi kırıldıkça Moskova’nın bu gelişmelerden rahatsızlık duyduğu da açıkça hissediliyor.
Putin’in 15 Mayıs çağrısının 14-15 Mayıs'ta Antalya'da NATO Dışişleri Bakanları Gayriresmi Toplantısı'nın (NATO iFMM) hemen öncesine denk gelecek şekilde yapılması da bir “emrivaki” olarak değerlendiriliyor. Bu durum, diplomatik nezaketin değil, güç siyaseti refleksinin bir göstergesi ve bir diplomasi oyunu olarak görülüyor.
Rusya'nın hâlâ PKK’ya doğrudan ve dolaylı destek sunduğu ve Türkiye'nin mevzi kazandığı bölgelerde Türkiye'nin en büyük rakiplerinden biri olduğu biliniyor. Türkiye’nin artan bölgesel etkisi karşısında Putin’in danışmanları ve Rus stratejistler açık açık intikam söylemleriyle Türkiye’yi tehdit edebilirken, Kremlin’in 'barış' homurtuları, Türkiye’yi dengelemek ve geriletmek adına örtülü hamleler olarak görülüyor.
Putin’in asıl hedefi, dünya barışı mı; Rus imparatorluğunu yeniden canlandırma hayali mi? sorusunun cevabı gayet açık.
Putin'in daha önce Suudi Arabistan üzerinden denediği arabuluculuk oyununu şimdi Türkiye’ye yöneltmesinin, Ankara'nın diplomatik alanını daraltmayı hedefleyen bir girişim olabileceği uyarıları yapılıyor.
Bu süreçte Türkiye’nin kararlı ve dikkatli bir diplomasiyle kendi çıkarlarını koruması hayati öneme sahip.
15 MAYIS EMRİVAKİSİ KABUL EDİLMEMELİ
Putin'in çağrısına en azından zamanlama yönünden verilecek yanıtın, Türkiye'nin satranç tahtasına sürülen bir piyon veya kuru bir satranç tahtası değil, kendi oyununu kuran bir aktör olarak sahada yer alma iradesinin önemli bir testi olacağı belirtiliyor.