Gündem
"Bilmediğiniz, duymadığınız bilgiler" dedi ve tek tek açıkladı! İşte Ekrem İmamoğlu gerçekleri
"Bugün Ekrem İmamoğlu ile ilgili bilmediğiniz, duymadığınız bilgileri paylaşmaya çalışacağım." diyen yazar Resul Törer dikkat çeken ifadeler kullandı.
Medyaradikal Genel Yayın Yönetmeni Resul Törer, Türkiye tarihinin en büyük yolsuzluk operasyonunda tutuklanan CHP'li Ekrem İmamoğlu ile ilgili dikkat çeken ifadeler kullandı.
"Bugün Ekrem İmamoğlu ile ilgili bilmediğiniz, duymadığınız bileğileri paylaşmaya çalışacağım." diyen Törer'in "Ekrem İmamoğlu tipolojisi…" başlıklı yazısı şöyle:
Bugün Ekrem İmamoğlu ile ilgili bilmediğiniz, duymadığınız bileğileri paylaşmaya çalışacağım.
Siyasetteki akıl hocası “abim” dediği hemşehrisi Büyükçekmece Belediye Hasan Akgün dür.
Gerçek soyadı MÜDAFA olan, 1990 – 2000 yıllarında Güngören’de köfteci dükkanı işleten İmamoğlu’nun siyasi kronolojisine birlikte bakalım.
İmamoğlu, 2002 yılında AK Parti’nin kuruluşu ile birlikte Büyükçekmece’de sürekli partinin sağında, solunda, açılışında, her toplantısında endam eylemiş, gezilere iştirak etmiş, “Ben buradayım” mesajı vermiş, yetmemiş 2004 yerel seçimlerinde Beylikdüzü Beldesi’nde Ak Parti’den meclis üyesi olmak için aracılar vasıtasıyla dolaylı yollardan talepte bulunmuş.
(Beylikdüzü Beldesi, Mart 2008 yılında Büyükçekmece’den ayrılarak, Gürpınar ve Yakuplu beldelerinin birleşmesi ilçe statüsünü kazandı.)
Araya hatırlı dostları koymuş.
Ama kabul görmemiş.
Bozulan müteahhitlik işlerini kolay düzeltmenin yollarına revan olmuş.
Hedefe gideceği her yolu mübah kabul eden muhteris bir karakter.
O arada ortak aile şirketi “İmamoğlu İnşaat ve Müteahhitlik”in işleri iyice bozulmuştur.
Hani diyordu ya: “Bizim büyük bir aile şirketimiz var, biz zaten varlıklı bir aileyiz.”
Büyük aile şirketi, varlık söylemi kuyruklu yalanlarından.
Küçük çapta müteahhitlik işleri yapan İmamoğlu İnşaat taahhütleri yerine getiremez duruma düşmüştür.
Şirketi yöneten amca Ali İmamoğlu, sıkıntılardan bunalarak intihar eder.
Ardından 3 sır mektup bıraktı. (2012)
Devam edelim siyasete…
Ak Parti’de aradığını bulamayan İmamoğlu, 2009 yerel seçimleri öncesinden itibaren CHP’ye göz kırpmaya başlar.
CHP Beylikdüzü İlçe Başkanı olabilmek için kulis faaliyetleri yürütür.
Olmayınca adaylık peşinden koşar.
Her ikiside olmaz.
CHP’nin Beylikdüzü’nde kazanamadığı 2009 seçimleri sonrası muradına eren İmamoğlu, önce atama başkan, ardından da yapılan ilçe kurultayı ile CHP ilçe başkanı olarak seçilir.
Hedefe gidecek ilk adım atılmıştır.
Bu tarihten itibaren İmamoğlu’nun yükselişi başlar.
2014 yerel seçimlerinde CHP Beylikdüzü Belediye Başkan Adayı olarak mevcut AK Partili başkanla yarışa girer ve seçimden açık ara zaferle çıkar.
Hemde AK Parti’nin yükselişte olduğu bir dönemde, İstanbul’da AK Parti’den alınan tek ilçe olarak büyük yankı uyandırır.
Seçim çalışmalarında Ak Parti ve Recep Tayyip Erdoğan, aleyhine kem söz söylemekten kaçınır.
Bir kısım Reis/Ak Parti sevdalılarının da gönüllerini ve oyları toplar.
Sıcak kanlı, sempatik, halkla iyi münasebetler kurabilen yalana sıkça başvuran bir karakter.
Aslında kendisininde Erdoğan’ı sevdiğini ve başarılı bulduğunu söylemekten de imtina etmez.
Seçim sürecince CHP ve Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun ismini telafuz etmekten kaçınır.
CHP’nin adayı lakin bağımsızmış gibi bir kampanya yürütür.
Şimdi gelelim zurnanın zırt dediği yerlere…
İmamoğlu, ilk icraat olarak Beylikdüzü Belediyesi’ne ait bütün arsaları kat karşılığı müteahhitlere pazarlar (Helen devam eden ve bugünkü yolsuzluk dosyasına sirayet etmiş davaları var.) ve AK Parti döneminde muhafaza edilen belediyeye ait bütün arsalar/taşınmazlar müteahhitlere açılır ve binlerce konuta dönüşür.
Beylikdüzü halkı peşkeş çekildiği iddiasıyla suç duyurularında bulunur.
Ardından Beylikdüzü’ün en uğrak yerine Kıbrıslı Türklerin katili Mihail Hristodulu MAKARYOS’un heykelini diker.
Belediye Başkanlığı döneminde sıkça Yunanistan’a ziyaretlerde bulunur. (İBB dönemi dahil)
İlginç değil mi?…
Eli kanlı Türk katili Papaz Rum lideri Makaryos Beylikdüzü’nde…
Belki ruhuna Fatiha dahi okumuşlardır.
Sahte diplomasında enterasan geçilmeler yaşanır.
Gazeteci Telat Çakır, 2016 yılında İmamoğlu’nun diplomasın sahte olduğunu ortaya çıkarır, ifşa eder.
Haberler yapar, sosyal medya da bu yönde paylaşımlarda bulunur.
Bu olay üzerine gazeteci Telat Çakır, İmamoğlu’nun babası Hasan İmamoğlu tarafından tehdit edilir.
“Seni dava ettik. Sana devlet bir şey yapmazsa ben gerekeni yapacağım” türünden tehdit mesajları gönderir.
Sahte diploma haberini yapan gazeteci Telat Çakır, tehdit mesajların üzerinden çok geçmeden hayatını kaybeder.
Ölüm nedeni kalp krizi olarak kayıtlara geçer.
Bu şüpheli ölümün üstü kapatılır.
Şimdi başka bir ilginçliğe gelelim…
2014 yerel seçimleri öncesi İmamoğlu’na CHP genel merkezi, seçim kuruluna öğrenim belgesi olarak Lise diplomasını vermesini söyler.
Ve öylede yapılır.
Yani; İmamoğlu’nun diplomasının sahte olduğunu CHP genel merkezi ve ve Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun bilgisi dahilinde.
Kılıçdaroğlu’na Beylikdüzü adayı İmamoğlu’nun diplomalısının sahte olduğu 2014 yalından önce enforme edilmiş.
(Muhtemelen ilçe başkanı olduğu dönemde)
İşte tam proje burada başlıyor…
Uydu ilçe Beylikdüzü, İmamoğlu döneminde ciddi bir hizmet almaz.
Belediye arsalarının müteahhitlere ederinde daha az kat karşılığına (peşkeş) vermek dışında.
İmamoğlu’nun Beylikdüzü Belediye Başkanlığı süresince düğün, dernek, halı saha maçları, gençlerle vakit geçirmek dışında bir teşriki mesaisi olmaz.
Bu arada Ak Parti döneminde (2009-2014) yapılan ne kadar hizmet varsa hepsini sahiplenir.
“Ben yaptım.”
(Tıpkı İBB dönemi gibi.)
Adam piar çalışmasını fevkalade yürütüyor, iyi pazarlıyor.
Algı diyoruz ya…
2017 yılında Kadir Topbaş’ın istifası sonrası, CHP’nin İBB adayı gösterilir.
(Akıl hocası Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, kendisine yapılan nafile adaylık teklifi, İmamoğlu’nun adaylığına dönüştürür.)
Bu tarihten sonra yıldızı parlar ve artık ismi İstanbul’a yayılır.
2019 yerel seçimleri öncesi sahte diplomalı İmamoğlu’nu Kılıçdaroğlu genel merkeze çağırır ve “hazırlan seni İstanbul Büyükşehir Adayı yapacağım” der.
Kazanma şansının olmadığını gören İmamoğlu, Beylikdüzü’nde bir dönem daha kalmak istediğini söyler.
Fakat daha sonra ikna olur/edilir.
Buradaki can alıcı soru şu: Kılıçdaroğlu’nu sahte diplomalı olduğunu bildiği ve arızaları olan bir ismi İBB’ye aday göstermek için kim/kimler nasıl ikna etti?
(Kılıçdaroğlu 2014 yılından önce sahte diplomadan haberdar.)
“Hırsızların yüzüne tükürürler” diyen Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, çıkar ve bütün açıklığı ile kamuoyuna açıklarsa projede yalın haliyle ortaya çıkacaktır.
Kılıçdaroğlu, bütün süreç hakkında malumat sahibi.
Gerisi hepimiz malumu.
Sizlere hikaye, kurgu anlatmadım.
Hem İmamoğlu’nu tanıyan hemde bölgeyi çok iyi bilen olarak kaleme aldım.
Yazdıklarım tezvirat değil, hakikattir.
Dahası varki aile mahremiyeti falan girmiyorum.
2019 yılında İmamoğlu’na oy verenler bir nebzede olsa haklı gerekçeler öne sürebilirler.
2024 seçimlerinde 5 yıl boyunca hizmet yerine idareyi maslahat, eyyamcılık yapan, seçimler öncesi verdiği her vaadi unutan, “hatırlamıyorum” pişkinliği gülerek anlatan, İstanbulluya hizmet yerine hırsının peşinden ikbal arayan bir Belediye başkanına tekrar oy veren 4 milyon İstanbullu seçmeni anlamak istiyorum lakin mantık bulamayorum.
Tam, travmatik, sosyolojik bir vaka.
Görüştüğüm aklı selim, taassup girdabına kapılmamış hiçbir CHP’li ya da muhalif, “İmamoğlu yolsuzluk yapmadı, rüşvet almadı” demiyor.
En bariz ifade, “AK Partili Belediyeler çok mu temiz” oluyor.
Kıstas, referans; adil olup, adaletle hükmetmek olmalıdır.
Peygamber efendimiz buyuruyor ki: Eğer Muhammed’in kızı Fatıma dahi hırsızlık yapsa elini keserim”
Saygılarımla.
NOT: Beylikdüzü’nde Belediye Başkanlığı yapan hiçbir isim huzur bulamadı.
İlk belediye başkanı Orhan Tıraşoğlu (Anavatan Partisi), sonraki Başkan Vehibi Orakçı (AK Parti), yolsuzluk iddiaları sorgulanıp cezaevinde yattılar.
Mehmet Murat Çalık (CHP), İBB ve Beylikdüzü yolsuzluk soruşturmasında cezaevinde ve yargılanıyor.
Yusuf Uzun (AK Parti), hastalıklarla mücadele ediyor. (Şifalar diliyorum)
Ve Ekrem İmamoğlu…
Eski Büyükçekmece’yi baz alırsak, Esenyurt Belediye Başkanı Necmi Kadıoğlu görevden el çektirildi ve hiçbir yargıya tabi tutulmadı.
9 Beldeli Büyükçekmece İlçesi (Beylikdüzü-Esenyurt) geçmiş dönemlerden bu tarafa imar yolsuzlukları ile anılan bir havza.
Yüksek katlı binaların yükselmesi hiç bir dönem hız kesmedi ve bölgenin adı sürekli imarla/rantla anıldı.
Eski 9 beldeli Büyükçekmece’ye geye dönük ayrı bir parantez açmak gerekiyor.
Bizim smacımız kimseyi itham etmek,zan altında bırakmak, karalamak, çamur atmak değil.
Orta yerde duran iddialar, gündemde olan defacto özel ilgi bekliyor.
Şimdilik hepsi çeşitli iddialardan ibaret olan rantsal ilişkilerinin ayrıntılarılarını, delillerini ortaya koymak yargının işi.
Konu uzun ve ayrı bir yazı mevzuu.
Bizden bu kadar.