Gündem
Tarihçi Hasret Yıldırım: Külü vesayet korlandırdı
Uyguladıkları baskı politikaları ve işkencelerle PKK terörünün doğuşuna zemin hazırlayan ve PKK’nın fesih açıklamasında yer alan Lozan vurgusu üzerinden ‘Lozan tartışılamaz’ diyerek barış iklimini hedef alan malum zihniyete bir tepki de tarihçi yazar Hasret Yıldırım’dan geldi.
HABER MERKEZİ
Türklerin esasında Kürtlerin büyük ağabeyi olduğunu belirten Yıldırım, aradaki ateşi vesayet odaklarının yaktığını söyledi. Tarihçi Hasret Yıldırım ise şunları kaydetti: “Aziz vatanda her cenâhın söz konusu yaptığı Lozan; bir zafer veya tapu değil, hezimetten ibarettir. Evveliyatla elimizdeki topraklar masa başında peşkeş çekilirken, Aziz Milletimizin de Lozan sonrası gerçekleşen devrimlerle paramparça edilerek, birbirine düşman olması sağlanmıştır. Terör örgütlerine fırsat tanıyan bu yaklaşımın acısı hâlâ yürekleri yakmaktadır.
Lozan’a gidilmeden evvel gerçekleşen celse, bu hakikati tam manasıyla idrak etmemize vesile olacaktır. 4 Kasım 1922 tarihli Meclis celsesinde söz alan Bitlis Milletvekili Yusuf Ziya Beg; ‘Avrupalılar diyorlar ki ‘Türkiye’de yaşayan ekalliyetlerin en büyüğü, en kesretlisi Kürtlerdir.’ Bendeniz Kürdoğlu Kürdüm. Binaenaleyh bir Kürt Mebusu olmak sıfatıyla sizi temin ederim ki; Kürtler hiçbir şey istemiyorlar, yalnız büyük ağabeyleri olan Türklerin saadet ve selâmetlerini istiyorlar. Biz Kürtler vaktiyle Avrupa’nın Sevr paçavrası ile verdiği bütün hakları-hukukları ayaklarımız altında çiğnedik ve bütün manasiyle bize hak vermek isteyenlere iâde ettik. Nasıl ki El-Cezire Cephesi’nde çarpıştık, nasıl ki Türklerle beraber kanımızı döktük, onlardan ayrılmadık ve ayrılmak istemedik ve istemeyiz.’ Bu sözlerle önceliğinin Allah-Vatan-Millet olduğunu ikrar ve tasdik eden bir Vekil, Şeyh Said isyanı bahane edilerek, 14 Nisan 1925 tarihinde kurşuna dizilmiştir. Kemalist zihniyet ‘İngiliz oyunu’ diyerek ağzında sakız yaptığı Şeyh Said isyânı ile Müslüman Milletimizi kırıp geçirmiştir. Hele ki, dağlara taşlara ‘Ne mutlu Türküm diyene’ sloganını yazıp, 1980 darbesi sonrası Diyarbakır Cezaevinde insanlık dışı muameleler Müslüman Kürtleri dahi içine çeken terörün doğuşuna sebep olmuştur. Külü korlandıran en mühim mevzular bunlardır. “