Gündem
AK Partili isimden gündemi altüst edecek duyuru: ‘O cemaate operasyon kesinleşti’
Süleymancılar cemaatinin kurucusu Hilmi Tunahan'ın torunu Fatih Süleyman Denizolgun, cemaatin lideri Alihan Kuriş'in operasyon sinyali sonrası panikle gizli bir toplantı yaptığını belirterek, söz konusu operasyonun kesinleştiğini açıkladı.
Süleymancılar cemaatinin kurucusu Süleyman Hilmi Tunahan'ın torunu, eski AK Parti İstanbul Milletvekili Fatih Süleyman Denizolgun, sosyal medya hesabından çarpıcı bir iddiayı gündeme getirdi.
Denizolgun paylaşımında cemaat lideri Alihan Kuriş’in, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 14 Mayıs’taki açıklamalarından sonra paniğe kapıldığını ve cemaatin üst düzey isimleriyle gece yarısı gizli bir toplantı düzenlediğini öne sürdü. AÇIKLAMALAR KURİŞ'İ PANİKLETTİ
Denizolgun, Erdoğan’ın dün İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Ekrem İmamoğlu’na yönelik soruşturmanın cemaatlere uzandığını ima eden sözlerinin Kuriş’i korkuya sevk ettiğini savundu.
X paylaşımında, “14 aydır yazdığım her şey bir bir gerçekleşiyor. Operasyon kesinleşti” diyen Denizolgun, Kuriş’in kulağına gelen fısıltılarla harekete geçtiğini iddia etti.
Denizolgun’a göre, Kuriş 14 Mayıs gecesi cemaatin en güvendiği 15 üst düzey kurmayıyla “çok gizli” bir toplantı yaptı.
Toplantıya iş adamları, avukatlar ve cemaatin yüksek makamlardaki yöneticileri katıldı. Denizolgun, Kuriş’in bu toplantıda kurmaylarından cemaat şirketleri, dernekler ve vakıflardaki tüm görevlerini bırakmalarını talep ettiğini öne sürdü. Bazı kurmayların bu talebi yanlış anlayarak itiraz ettiği, hatta tartışmalar yaşandığı belirtildi.
Denizolgun'un paylaşımın tamamı şu şekilde;
“Terörist başı olan kuzenim, Ali Erhan Kurişii; Cumhurbaşkanımızın dünkü açıklamalarından dolayı son derece paniklemiş vaziyette, dün gece üst düzey kurmaylarıyla çok gizli bir toplantı yaptı. 14 aydır tüm yazdığım yazıların bir bir tezahür etmesinden sebep, artık operasyonun kesinleştiğini görmesinden sebep ve kuzenimin kulağına fısıldananlardan da sebep; artık operasyona karşı tedbir alma moduna geçti.
İçlerinde iş adamları, avukatları ve üst düzey yöneticileri olan, çok üst düzey makamlarda faaliyet gösteren, kuzenimin en çok güvendiği adamlarından olan, sayıca 15 civarı olan bu mahrem kurmaylarından, kuzenimin bir talebi oldu. Bu talep; bu mahrem kurmayların tüm cemaat şirketlerinden, tüm derneklerden ve tüm vakıflardan el çekmesi talebiydi.”