Dünya
Almanya basını İstanbul’daki barış görüşmelerini böyle gördü: Tek kazanan Erdoğan!
İstanbul’da bugün başlayan Ukrayna-Rusya görüşmeleri öncesinde yaşanan diplomasi trafiği Alman basınında da detaylı bir şekilde ele alndı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın barış görüşmelerindeki rolüne dikkat çeken Alman gazeteleri, ‘Tek kazanan Erdoğan’ başlıklarını attı.
Tüm dünya iki gün boyunca Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna barış görüşmelerine katılmak üzere İstanbul'a gelip gelmeyeceğinin cevabını ararken Putin nihayetinde İstanbul'a gitmeyeceğini duyurdu. Türkiye'de bulunan Ukrayna lideri Volodimir Zelenskiy de Ankara'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüştü ve İstanbul'a sadece heyetini gönderdi. Son 48 saatte yaşanan bu diplomasi trafiği Alman basınındaki yorumlarda da yerini aldı. Yorumlarda, Ukrayna ile Rusya arasında arabulucu olmak isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konumunu güçlendirdiğine dair değerlendirmeler yer aldı.
TEK BİR KAZANAN VAR: ERDOĞAN
Frankfurter Allgemeine Zeitung (FAZ) sayfalarında yer alan yorumlarda Putin'in İstanbul'a üst düzey bir heyet gönderdiği belirtilerek, "Şu anda kendisini galip olarak görebilecek tek bir kişi var; o da Erdoğan" ifadeleri dikkat çekti: "Bugünün sadece tek bir kazananı var: Erdoğan. Erdoğan, Türkiye'nin dünyanın merkezi olduğunı sık sık ifade ediyor. Perşembe günü bu biraz doğruydu da… Türk medyası, Boğaziçi, Antalya ve Ankara arasında mekik dokudu. Devlet televizyonu TRT, Mark Rutte'nin Erdoğan'ın “muhteşem bir lider” olduğuna ilişkin sözlerini alıntıladı."
ERDOĞAN BİR DÜNYA LİDERİ
Süddeutsche Zeitung gazetesinde Putin ve Trump Türkiye'ye gelmemiş olsa da "Erdoğan'ın uluslararası arenada parladığı" yorumuna yer vedildi: "Türk Cumhurbaşkanı tam bir realist. Ülkesinde ve bölgesinde neler olduğunu yakından gözlemleyen biri. Erdoğan son yıllarda dış politika sahnesine öylesine bir dönüş gerçekleştirdi ki artık taraftarlarının onu "dünya lideri" olarak nitelendirmesi neredeyse normal olarak görülüyor."
İSVİÇRE’DEN BİLE DAHA TARAFSIZ
Almanya'nın haftalık gazetesi Die Zeit'ın internet sitesinde yer alan "İsviçre'den bile daha tarafsız" başlıklı yorumda ise arabulucu olmak isteyen Erdoğan'ın 'ideal şartlara' sahip olduğu değerlendirmesi yer aldı: "Bu süreçte tek istikrarlı olan Cumhurbaşkanı Erdoğan'dı. Erdoğan, Zelenskiy ile Türkiye'nin her yerinde Putin'i beklemeye hazır olduğu mesajı verdi. Ukrayna'da savaşın başlamasından bu yana Türkiye birçok kez müzakerelere ev sahipliği yaptı. Mart 2022'de de arabulucular İstanbul'da görüşmüştü. Dört ay sonra bir kez daha tarafların temsilcileri İstanbul'da bir araya geldi ve Ukrayna tahılı ve gıda ürünlerinin limanlardan güvenli bir şekilde sevkiyatının sağlanması konusunda anlaşma sağladı. Ağustos 2024'te Ankara'da Rusya ile Batı ülkeleri arasında büyük bir esir takası gerçekleşti. Kapılar ardında yürütülen çok sayıda görüşmenin merkezi de Türkiye oldu. Türkiye, bu savaşta diplomatik bir tampon bölge. Türk hükümeti, Rusya ve Ukrayna ile yakın iletişim hâlinde. Bu dengeleme politikası işe yarıyor çünkü Türkiye savaşın başından bu yana olabildiğince tarafsız kalmaya çalışıyor. Türkiye suçlamalarda bulunmuyor ve yargılamıyor. Şartlar öne sürmek yerine 'Ne istiyorsunuz' şeklinde sorular soruyor. Almanya'dakinin aksine, Türkiye'de hiç kimse 'adil' bir barıştan da söz etmiyor çünkü 'adil' her zaman göreceli bir kavram. Erdoğan, Şubat ayında Zelenskiy'nin Ankara ziyareti sırasında, 'Bu savaşın kazananı ve kaybedeni olmayacak' demişti.”
ABD’NİN AKSİNE TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ İSTİYOR
Tagesschau sitesinde yer alan yorumda ise Erdoğan'ın uluslararası arenada rolünü güçlendirmek istediği yorumu yapılıyor: "Erdoğan için bu çok önemli, çünkü kendisini arabulucu olarak görüyor. Bütün büyük siyasi gelişmelerin odağında olmak uluslararası arenada kendi rolünü güçlendiriyor. Türkiye, Amerikalıların aksine Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü destekliyor; Kırım'ın Ukrayna’ya geri verilmesini savunuyor. Daha farklı bir pozisyonu olmasına karşın Türkiye'nin Rusya ile görüşme kanalları da açık; ticari ilişkileri sürüyor. Türkiye enerji konusunda Rusya'ya bağımlı durumda. Erdoğan kendisini bir arabulucu ve Avrupalılar ile Ruslar arasında tampon olarak görüyor."