Yaşam
Tehlike gittikçe büyüyor! İşte Bitlis'i bekleyen o büyük sorun
Van Gölü başta olmak üzere Bitlis genelindeki göllerde su seviyesi alarm veriyor. Son yıllarda yaşanan kuraklık, bilinçsiz su kullanımı ve düşen yağışlar nedeniyle göllerdeki çekilme gözle görülür hale geldi. Uzmanlar, kuraklığın önümüzdeki süreçte daha da artabileceğini ifade ediyor.
This browser does not support the video element.
Bitlis’te son yıllarda artan kuraklık ve iklim değişikliği, Van Gölü’nden Nemrut Kalderası’na kadar birçok gölde ciddi su kayıplarına neden oldu. Su seviyesindeki düşüşler, hem doğal yaşamı hem de bölge halkının tarımsal faaliyetlerini tehdit ederken, mikrobiyalitler gün yüzüne çıkmaya, göl dipleri ortaya çıkmaya başladı. Bitlis Eren Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necmettin Elmastaş, bölgedeki göllerde düşüşün sürdüğünü belirterek, “Yakın gelecekte kuraklığın devam edeceği öngörülüyor” uyarısında bulundu.
Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) Rektörü Prof. Dr. Necmettin Elmastaş, başta Van Gölü olmak üzere göllerde sürekli bir düşüşün yaşandığını ifade etti. Önümüzdeki süreçte de çekilmelerin devam edeceğini sözlerine ekleyen Elmastaş, "Van Gölü Havzası’nda son yıllarda kuraklığa bağlı olarak bir düşüş yaşanmakta. Tabii Van Gölü'nün kıyılarını gezdiğimizde gözle görülebilecek şekilde bir düşüşün yaşandığını görmek mümkün. Düşüşün en önemli nedeni yağışlardan meydana gelen azalmalar. Yani yaşanan kuraklık 4-5 yıldır var. Bunu rahatlıkla görebiliyoruz ve sürekli bir düşüş yaşanmakta. Gölü besleyen en önemli kaynak yağış ve bununla beraber gölü besleyen tatlı su kaynakları da var. Yeraltı suları burada yine önemli bir kaynak çünkü son yıllarda Van Gölü Havzası’nın kuzeyinde, batısında özellikle Tatvan, Ahlat, Adilcevaz ve Erciş'e doğru olan alanlarda binlerce sondaj kuyusu açılmış durumda. Yeraltı suyu tekrar tarımda kullanılmakta. Tabii plansız bir kullanım da söz konusu. Fazla su çekildiği için de bu yeraltı tablasındaki suyun bir kısmı yukarıya çekilmiş durumda. Yeraltı su tablasından beslenen bazı kaynaklar kuruma noktasına gelmekte. Kuruduğu için de bunlar artık gölü beslememekte. Dolayısıyla burada Van Gölü'nü besleyen en önemli kaynak yağış. Ama ikinci olarak da bu kaynakları ifade edebiliriz. Yağışın düşüşü ve kaynakların bir kısmının kuruması neticesinde gölü besleyen kaynaklarda bir azalma meydana geldi. Dolayısıyla gölde seviye alçalması bundan sonraki süreçte de devam edecek gibi görünüyor" diye konuştu.
"Yakın bir gelecekte de bu kuraklığın devam edeceği tahmin ediliyor" diyen Rektör Elmastaş, "Doğu Anadolu Bölgesi ve özellikle Van Gölü Havzası'nda yaşanan bir kuraklık. Van Gölü Havzası'ndaki diğer göllerde benzer durumu görebiliriz. Van Gölü ile birlikte Arin Gölü'nde benzer bir su seviyesi alçalması görülmekte. Yine Nemrut Kalderası üzerinde, Nemrut Kalderası içerisinde yer alan göllerde bu seviyeyi görebiliriz. Özellikle Ilı gölde ve Nemrut Gölü'nde de bu seviye alçalmasını görebiliyoruz. Göl dibindeki bazı kayalıkların zeminlerin yüzeye çıktığını görebiliyoruz. Dolayısıyla buradaki kuraklık bölgesel bir kuraklık olarak ifade edilebilir. Tüm göllerde benzer bir alçalma söz konusu. Ama özellikle Van Gölü’nde" diye konuştu.