AKİT MENÜ

Gündem

Barış anaları tek çatı altında

Annelerin Diyarbakır’da başlattığı eylem dalga dalga büyürken, yavruları PKK tarafından kaçırılan aileler, Çocuklarımızı Geri Ver Derneği (ÇGV-DER) kuruyor. Bu şekilde bir çatı altında toplanacak Kürt aileler, “PKK Çocuklarımızı Geri Ver, Bizim Adımıza Silah Kullanma Silah Bırak” sloganıyla PKK’ya tepkisini daha etkin bir şekilde ortaya koyacak.

Güncelleme Tarihi:

TİMUR ÇAĞRI / ANKARA - Çözüm süreci ile PKK’ya karşı sesini korkmadan çıkartabilen Kürt aileler, şimdi de dernek kuruyor. Yavruları PKK tarafından kaçırılan ailelerin başını çektiği derneğin ismi Çocuklarımızı Geri Ver Derneği (ÇGV-DER) olarak belirlendi. Bu şekilde bir çatı altında toplanacak Kürt aileler, “PKK Çocuklarımızı Geri Ver, Bizim Adımıza Silah Kullanma Silah Bırak” sloganıyla PKK’ya tepkisini ortaya koyacak.

“EYLEMLER ARTARAK DEVAM EDECEK”

Söz konusu derneğin kuruluş aşamasında olduğunu vurgulayan Selam Anadolu Derneği Başkanı Galip İlhaner, “PKK silah bırakana kadar cesur yürekli anaların eylemlerini devam ettireceğiz. Eylemler, 81 il ve yüzlerce ilçede, yurtdışında ve özellikle Avrupa ülkelerinde devam edecek. ‘PKK Çocuklarımızı Geri Ver Silah Bırak’ eylemlerini, 13 merkez ilde ve Avrupa’da sistemli hale getireceğiz” dedi.

“ÇÖZÜMÜ ANALARIN İRADESİ GETİRECEK”

Çocuklarımızı Geri Ver Derneği (ÇGV-DER) ile eylem yapan anaları organize edeceklerini ve onlara her türlü desteği vereceklerini kaydeden İlhaner, “Daha önce benim adıma kan dökme dedik, benim adıma silah kullanma dedik silah bırak dedik. Şimdi de çocuklarımızı geri ver ve silahı bırak diyoruz. Sadece son zamanlarda kaçırılan çocuklar değil, bütün PKK elemanlarının bırakılmasını istiyoruz. Biz sonuna kadar anaların arkasındayız. Çözümü getirecek irade budur” ifadelerini kullandı.

“KÜRT HALKI BARIŞ SÜRECİNİ SABOTE ETTİRMEYECEK”

Terör örgütü PKK’nın çözüm sürecini sabote etmeye çalıştığını aktaran Başkan İlhaner, “Kürt halkı barışın tadına varmıştır. Çözüm sürecini sabote ettirmeyeceğiz. Evlatlarımızı, çocuklarımızı PKK’dan geri istiyoruz. Bugün karakollarda işkence mi var, köyler mi boşaltılıyor. Kürtler inkar mı ediliyor? Ne istiyorsunuz? Hükmünüz, rolünüz, etkiniz, nüfuzunuz bitecek diye mi çözüm sürecini sabote etmeye çalışıyorsunuz? Cumhurbaşkanlığı sürecini kaosa sürüklemeye mi çalışıyorsunuz? Hangi dış güçten ihale aldınız? Yine taşeronluk işi mi aldınız? Artık silahsız bir dünya düşünün. Silahsız projeler geliştirin. Kürt halkı şiddeti reddediyor. Çözüm süreci Kürt halkının tek evladıdır, bu evladın adı barıştır. Kürt halkı, PKK’nın barışı öldürmesine müsaade etmeyecektir. Herkes hesabını ona göre yapsın” açıklamalarında bulundu.

‘Babalar, anneler kadar aktif değil’

PKK tarafından kaçırılan evlatlarının serbest bırakılması için eylem yapan annelerin sayısı çığ gibi artarken, babalardan “Analar kadar aktif değil, pasifiz” itirafı geldi.

Diyarbakır’da çocuklarının terör örgütünce kaçırıldığını iddia eden annelerin, seslerini duyurmak için başlattığı oturma eylemi, İzmir’de aynı durumda olan aileleri de umutlandırdı. İzmir’de, 20 yaşındaki oğlu Adem Tekik’in terör örgütünce kandırılarak dağ kadrosuna katılmak üzere götürüldüğünü iddia eden baba Dursun Tekik, Diyarbakır’daki annelerin başlattığı mücadelenin kendilerini cesaretlendirdiğini söyledi.

Benzer bir eylemi, İzmir’de başlatacaklarını ifade eden Tekik, oğlunun “Kürtçe dil eğitimi” bahanesiyle gittiği yerde terör örgütünün sempatizanı haline getirildiğini, çeşitli izinsiz gösterilerde kullanıldığını anlattı. Tekik, oğlunun, örgüt üyelerince “artık sen aranıyorsun, hapislerde çürürsün” şeklinde korkutularak PKK terör örgütüne katılmak üzere kırsal alana götürüldüğünü iddia etti. Oğlunun serbest bırakılmasını isteyen acılı baba Tekik, “Diyarbakırdaki annelerin mücadelesi bizi cesaretlendirdi. Ordaki annelerin feryadını duydukça ben ‘babalar ne kadar pasif’ diyorum. Anneler kadar biz de mücadele etsek bu sorun çözülür. Bayram dedemin Sarıkamış’ta soğuktan kangren olan 2 ayağının kesildiğini babam bize hep ağlayarak anlatırdı. Askere gitmeye hazırlanan oğlumu, geldikten sonra evlendirmeyi planlıyorduk. Maalesef arkadaş çevresinin kurbanı oldu” diye konuştu.

“Kaçırılan çocuklar Kandil ve Rojava’da”

ERBİL - Suriye Kürdistan Demokrat Partisi Politbüro üyesi Mustafa Cuma, Erbil’de yaptığı açıklamada, “Türkiye’den dağa götürülen çocukların bir kısmının Rojava’ya (Suriye’nin kuzeyi) götürüldüğünü biliyoruz. Bu çocuklar, hem Kandil hem de Rojava’daki kamplarda silahlı eğitim alıyor. Zira her iki bölgede de PKK’nın askeri kampları var. PYD, PKK’nın bir parçasıdır, yani birdirler. Bu çocukları, Suriye’de, Irak Şam İslam Devleti’ne karşı yürütülen savaşta kullanmaları uzak bir ihtimal değildir” dedi.Suriye’den de çok sayıda çocuğun PKK ve YPG kadrolarına alındığını aktaran Cuma, şunları söyledi: “Elimizde PYD’nin, Rojava halkından 12 yaşındaki kız çocukları zorla götürdüğüne dair kesin bilgi ve belgeler var. Bu çocuklar, diğer muhalif gruplarla savaşta kullanılıyor. Oysa bu çocukların silah tutması yasaktır. Bütün dünyada geçerli kural savaşacak kişinin 18 yaşın üstünde olmasıdır.” Cuma, Diyarbakır’da çocukları PKK tarafından kaçırıldığı iddia edilen annelerin eylemleriyle ilgili ise “Çocuklar, ailelerine teslim edilmelidir. Çözüm sürecinin başarılı bir şekilde devam ettiği bir ortamda PKK’nın çocukları kaçırarak gerginliği artırması doğru değildir. Amaç barış olmalıdır” diye konuştu. Suriye Kürt Demokrat Partisi (El Parti) Sözcüsü Nuri Brimo da PKK ve YPG saflarında savaşanların çoğunun 18 yaşın altında olduğunu belirterek, “Bunların insan gücü 12, 15 ve 16 yaşındaki çocuklardır. Türkiye, Suriye ve Irak’tan getirilen çocukların eline silah veriliyor” ifadelerini kullandı.

Gözü yaşlı analar evlatlarını istiyor

DİYARBAKIR - Diyarbakır’da eyleme katılan Hediye Yıldız da diğer anneler gibi lise ikinci sınıf öğrencisiyken dağa götürülen ve 4 yıldır kendisinden haber alamadığı oğluna ulaşmak için sesini duyurmaya çalışıyor.

Oğlu Yunus Yıldız’a (21) kavuşabilmek için oturma eylemine katılan Yıldız, büyük zorluklarla büyüttüğü evladını yeniden bağrına basabilmek için gözyaşı döküyor.

11 günlükken doktorların “öldü” diye kucağına verdiği oğlunun dağda ölmesinden çok korktuğunu anlatan acılı anne, “Meslek lisesinde elektrik bölümünü seçince ‘elektrik çarpar’ diye üzülmüştüm. Lise ikinci sınıftayken dağa götürüldü, 4 yıldır yolunu gözlüyorum. Diğer çocuklarımı da götürürler diye okula göndermeyeceğim” dedi.

Barışı sabote eden PKK’ya tepki çığ gibi

RAMAZAN ALKAN / ANKARA - Her fırsatta Çözüm Süreci’ni sabote eden eli kanlı terör örgütü PKK’ya bölge halkından tepkiler yükseliyor. Akit’e konuşan kanaat önderleri ve STK temsilcileri, eylemleri kınayarak, örgütün amacının Cumhurbaşkanlığı seçimlerini etkilemek, çözüm sürecini sabote etmek olduğunu söylediler.

Bölge halkının tepkisi şöyle:

USTAD Başkanı Ahmet Akgül: “Bana göre bu eylemleri örgütün derin kanadı yapıyor. Halk tarafından seçilecek Cumhurbaşkanlığı için Başbakan Erdoğan’ı seçimler öncesi sıkıntıya sokup istediklerini almak istiyorlar.”

Diyanet-Sen Şanlıurfa Şube Başkanı Abdülmecit Aksan: “Bu eylemlerin niyeti kötü. Barış sürecini baltalamaya yönelik eylemler. Süreci aksatmak isteyenlere karşı cevap verilmeli.”

Diyarbakır Ticaret Borsası Başkanı Fahrettin Akyıl: “Ne istiyorsan çık söyle. Vatandaş bir gün ayaklanacak. ‘Sen ne istiyorsun? Bırakın bizi insan gibi yaşayalım’ diyecek.”

Geçici Köy Korucuları ve Şehit Aileleri Federasyonu Başkanı Orhan Kandemir: “Biz burada psikolojik olarak baskı altındayız. Örgüt eski yüzünü yeniden ortaya koyuyor. Biz bunları kabul etmiyoruz nefretle kınıyoruz.”

Şanlıurfa Sanayi Odası Başkanı Eyyüp Sabri Ertekin: “Bir yerin bir horozu olur. Devletin alan hâkimiyetini sağlaması gerekiyor. Devlet, asker ve adam kaçırma, yol kesme gibi eylemlere müsaade etmemelidir. Barış süreci devam etmelidir.”

Yorumlara Git

Tatil planı yapanlar dikkat! O uçak şirketi ucuza bilet kampanyası başlattı

Acun Ilıcalı’dan skandal iddialara cevap Samandıra’da… Bir daha tekrarlanmayacak dedi ve…

Kararını duyurdu: Çileden çıktı ve bir daha diyerek sözleri söyledi...

Başkan Erdoğan duyurdu! Kredi notu 3 kuruluş tarafından artırılan tek ülke Türkiye oldu

24 Eylül 2024: Günün Âyet ve Hadisi