Gündem
Bese Hozat: ABD-İsrail’in Kürtler üzerinden ciddi hesapları var! Zehirli dilini barışa uzattı
Terörist başı Abdullah Öcalan’ın “devlet ve toplumla bütünleşme” çağrısına bir suikast de KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Besê Hozat’tan geldi. Hozat, PKK’nın ABD ve İsrail projelerinde piyon rolünü ilan etti. PKK 12. Kongresi ve terör örgütünün yöneticilerinin bir süredir yaptığı açıklamalar, PKK’nın silah bırakma ve fesih sürecini zehirliyor. Dahası PKK yöneticileri, ABD-İsrail projelerindeki piyon görevlerini ilan ederken; PKK, Kürtlük adına Kürtlerin onurunu ABD-İsrail’in ayakları altına seriyor. Kürtleri bu projelerde ateşe sürme girişiminde bulunuyor. Bunun son örneğini Bese Hozat verdi.
PKK yayın organı Medya Haber televizyonunda konuşan Hozat şunları söyledi:
‘İSRAİL HEGEMONİK GÜÇ OLUYOR’
“Gerçekten çok tarihi bir sürece girdik. Bölgede, Ortadoğu’da Üçüncü Dünya Savaşı yoğunlaştı. Bölgenin dizaynı çok ciddi biçimde gündemde. Bütün bu gelişmeleri, süreci elbette bu gelişmelerden kopuk ele alamayız. Üçüncü Dünya Savaşı’nın geldiği düzeyden, dünyada ve bölgedeki gelişmelerden, hegemonik güçlerin birbiriyle savaşından, çatışmasından, çelişkisinden, bölgedeki statükocu güçlerle yaşanan çatışmalardan ve halkların verdiği mücadeleden bağımsız ele alamayız.
“Gelinen aşamada 21. yüzyılın dengeleri, siyasi sistemi yeniden dizayn ediliyor. Bu bağlamda bölge dizaynı da İsrail’in güvenliği ve çıkarları temelinde ele alınıyor ve o temelde yeniden düzenleniyor. İsrail, bölgede giderek temel hegemonik güç haline geliyor. Tüm bölge üzerinde de etkisi giderek artıyor. ABD, İngiltere ve Batı’nın da ciddi desteğiyle bu gerçekleşiyor.
ABD-İSRAİL’İN KÜRTLER ÜZERİNDE CİDDİ HESAPLARI VAR
“Bu gelişmeler doğrudan Kürtleri de ilgilendiriyor. Çünkü Kürtler de tüm bu dizaynın içindedir. Bu gelişmelerin, savaşın tam merkezindedir. İsrail, ABD başta olmak üzere bütün bu güçlerin de Kürtler üzerinde ciddi hesapları ve planları var. Bu dizaynda, kendi menfaatleri, çıkarları temelinde, İsrail’in güvenliği temelinde Kürtlere de bir yer vermek isteyen bir politika izleniyor. Bir strateji izleniyor.
“Şunu açık belirtelim; Türkiye Kürtlere karşı bu Kürt düşmanı politikasını sürdürdükçe, Suriye’de de Kürt düşmanlığı politikasını sürdürdükçe Türkiye’nin Suriye’de yeri olmaz. Türkiye Suriye’de etkili olmak istiyorsa, bir yer almak istiyorsa bu dizaynın bir parçası olmak istiyorsa, bu etkinin de kalıcı olmasını istiyorsa Kürtlerle barışmak zorundadır. Yolu oradan geçer. Bu Türkiye’yi Kürt karşıtlığı yüzünden Türkiye’yi Suriye’de kalıcı kılmaz. Mümkün değil bu. İstediği kadar çırpınsın, çabalasın, istediği kadar Şara’yla görüşsün ama sonuç değişmez. Suriye İsrail’in hegemonyası altında olacak, güdümünde olacak.”