ABD Başkanı Donald Trump, tarihi Ortadoğu turunu tamamlayarak ülkesine döndü.

Trump'ın 3 ülkeyi kapsayan 4 günlük ziyareti esnasında stratejik ortaklık anlaşmaları imzalandı, devlet nişanları takıldı, karşılıklı olmasa da biri kahve içti Trump seyretti, neticede öpüşülüp koklaşıldı.. En nihayetinde sadede gelindi ve trilyon dolarlık anlaşmalar imza altına alındı.

SUUD, BU SEFER 742 MİLYAR DOLARLIK OLDU..

Kamuoyuna açıklandığı kadarıyla Suudi Arabistan'la 142 milyar dolarlık silah satışı anlaşması gerçekleştirildi. Ayrıca 600 milyar dolarlık yatırım sözü alındı.

KATAR'IN FATURASI 1 TRİLYON 452 MİLYAR DOLAR..

Ziyaretinin ikinci durağında Katar'a da 42 milyar dolarlık silah dayayan Trump, ayrıca ABD askerlerinin kullanımındaki bir hava üssü için 10 milyar dolarlık yatırım sözü, yine ABD anakarası için 1 trilyon 200 milyar dolarlık yatırım sözü aldı. Katar, ABD’li havacılık firması Boeing’le de 200 milyar dolarlık bir anlaşma imzaladı.

BAE'NİN SÖZÜ 1 TRİLYON 400 MİLYAR DOLAR OLDU..

Ziyaretin son ayağında da Birleşik Arap Emirlikleri'nde (BAE), kızların saçlarını salladıkları adeta bir pagan ayinini andırır bir törenle olağanüstü bir varlıkmış gibi karşılanıp hürmet gören Trump, bu ülkemsiden de 1 trilyon 400 milyar dolar tutarında yatırım sözü alarak mutlu mesut ayrıldı.

FİZİKEN MEVCUT OLMAYAN MEBLAĞ İLE YATIRIM TAAHHÜDÜ!

Alan razı veren razı gibi gözükse de bu 3 ülkenin taahhütte bulundukları 3 trilyon 500 milyar dolar civarındaki silah alım ve yatırım vaadi bedelini Amerika'ya ne şekilde aktaracakları büyük bir merak konusu oldu.

Zira Amerikan Merkez Bankası'nın (FED) resmi verilerine göre tüm dünyada dolaşımda olan dolar miktarı 2 trilyon 300 milyar dolar civarında. Yani 3 trilyon 500 milyar dolar diye birşey fiziki olarak mevcut değil.

Bu durumda ABD tarafından herhangi bir karşılığı da gösterilemeyen tamamen itibari, yani kaydi hesaplardan birtakım bol sıfırlı hayali rakamların yer değiştirmesinden öte bir durum sözkonusu bile olmayabilir.

DÜNYANIN ALTINLARI TEHLİKEDE!.

Asıl tehlikeli ve muhtemel senaryoya göre ise ABD, bu ülkelerin hesaplarındaki bol sıfırlı rakamların karşılığı olan yeşil kağıt parçalarını matbaada veya ekranda üretip bu ülkelere verir ve yerine mukabil altın talebinde bulunabilir. Zira zaten ABD'nin kontrolündeki bankalarda veya ABD tahvillerinde bağlı bulunan paraları "yatırım" adı altında tekrar ABD'ye yönlendirmenin hiçbir anlamı bulunmuyor.

HAYDUT ABD İÇİN 'YATIRIM' BİR HAYAL, FİNANSMAN İSE HİÇBİR ZAMAN SORUN OLMADI ZATEN..

Ayrıca buradaki "yatırım" kavramının da bir hedef saptırma söylemi olması kuvvetle muhtemel. Yine zira ABD'nin elindeki matbaa imkanı sebebiyle yatırım finansmanı noktasında zaten bir sıkıntısı da bulunmuyor. Ayrıca dünyayla rekabet edebilecek bir yatırım merkezi olma iddiası da ABD için artık büyük bir hayal olarak görülüyor.

Peki ABD, bu trilyon dolarları altın veya kaydi olarak bir şekilde kendine çekerek ne yapmaya çalışıyor olabilir?.

ALTIN SİLAHINI DA ELE GEÇİRİP, DOLARA DAYALI PARA SİSTEMİNİ SÜRDÜRMEK..

Öncelikle iktisadi durumunu güçlendirmek isteyen ABD, 30 trilyon dolar civarındaki borç yükünü hafifletip, küresel hegemonyasını uzun bir süre daha elinde tutmak istiyor.
Dolara dayalı hayali para sistemine karşı yükselen gayrimemnun sesleri ve reel bir para sistemi arayışında olan birtakım ülkeleri bastırmak isteyen ABD, petrol zengini Arap ülkeleri eliyle dünya piyasalarından trilyonlarca dolarlık altın toplayabilirse bu amacına kolayca ulaşabilir ve mevcut durum ve sistemini daha uzun yıllar sürdürebilir görülüyor.

TRUMP TARZI BRETTON WOODS MU?

Dünya altın varlığının önemli kısmını eline geçiren bir ABD'nin, hem altının değerini belirleme gücüne sahip olacağı hem de ulusal para birimi olan doları yeniden nisbi de olsa altına endeksleyip itibarını artırabileceği ve hegemonyasını ve ömrünü uzatacağı değerlendirilirken, dijitalleşme noktasında da dijital dolar ve dijital altın gibi enstrümanları devreye sokabileceği düşünülüyor.