Gündem
ABD ve İsrail Suriye’yi kıskaca aldı! İsrail vuruyor, Trump bekliyor Şam’dan cevap yok
Suriye Hükûmeti, Trump’ın masaya koyduğu beş şarta hala olumlu yanıt vermedi. Şara yönetimi, PYD’nin Şam’a gönderdiği heyetle de görüşmedi. İsrail ise Suriye’ye yönelik saldırılarını yeniden başlattı.
İSRAİL önceki gün Suriye’nin sahil bölgesine yönelik hava saldırısı düzenlediğini duyurdu. Açıklamaya göre, İsrail savaş uçakları Lazkiye’deki 107. Tugay’ı ve Tartus’taki bir askeri kışlayı vurdu. IDF, hedef alınan noktalarda gemisavar füzelerin bulunduğunu ve bu silahların İsrail’in deniz trafiğini tehdit ettiğini ileri sürdü. Ayrıca Lazkiye civarındaki hava savunma sistemlerine ait bazı bileşenlerin de vurulduğu belirtildi. Saldırının, Şam yönetiminin PYD’den gelen heyeti kabul etmemesinin hemen ardından yapılması dikkat çekti. Haftalardır sessizliğini koruyan İsrail’in bu adımı, yeni bir baskı dalgasının işareti olarak değerlendiriliyor.
BARRACK’TAN ABDİ’YE ‘DESTEK’ MESAJI
İsrail’in saldırısıyla eş zamanlı olarak ABD’den de dikkat çeken bir hamle geldi. ABD’nin Türkiye Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, 13 yıl aradan sonra yeniden açılan Şam Büyükelçiliği binasında PYD/SDG elebaşı Mazlum Abdi ile telefonla görüştü. Görüşmede Barrack, Abdi’ye DEAŞ’a karşı mücadelede desteğin süreceği mesajını verdi. Böylece Washington yönetimi, PYD’ye verdiği desteği resmî kanallar üzerinden bir kez daha teyit etmiş oldu. Halbuki Trump, geçen ay DEAŞ dosyasının Şam yönetimine devredilmesi gerektiğini belirtirmişti. Barrack’ın PYD’ye DEAŞ konusunda destek sözü vermesi ise anlaşmalara yanaşmayan Şam’a verilen bir mesaj olarak algılandı.
PYD: GÖRÜŞMELER ÇIKMAZA GİRDİ
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile SDG elebaşı Mazlum Abdi arasında 10 Mart’ta yapılan ve “bölünme çağrılarına son verilmesi” ile kuzeydoğu Suriye’deki “tüm sivil ve askeri kurumların Suriye Devleti’ne entegre edilmesini” öngören, Türkiye’nin de destek verdiği anlaşmaya rağmen PYD halen somut bir adım atmadı. Önceki gün PYD ve ENKS’den ortak bir heyet, hükûmet yetkilileriyle görüşmek üzere Şam’a gitti. Heyet, yola çıkmadan önce yaptığı açıklamalarda görüşmelerin bazı şartlara bağlı olduğunu ifade etti. “Öz-yönetim kurumları tanınmadan, petrol gelirlerinin tamamı devredilmeden ve eğitim konusunda anlaşma sağlanmadan SDG’nin Suriye ordusuna katılması mümkün değil.” diyen PYD’liler, Şam’da duvara tosladı. Hükûmet, görüşme trafiğinin yoğunluğunu gerekçe göstererek PYD heyetini kabul etmedi ve görüşmeyi belirsiz bir tarihe erteledi. Heyetin başındaki isim Foza Yusuf, Amerikan Al-Monitor sitesine yaptığı açıklamada, bugüne kadarki görüşmelerde ilerleme sağlanamadığını söyledi. Anlaşmazlık noktalarının başında Tişrin Barajı ve Karakozak Köprüsü gibi stratejik noktaların kontrolü geliyor. Şam yönetimi bu bölgelerin orduya devredilmesini isterken, PYD buna yanaşmıyor.
PYD’nin sözde “Özerk Yönetim” danışmanlarından Bedran Çiya Kurd da benzer ifadeler kullandı. Kurd, “Şam yönetimi her şeyin kendi kontrolünde olmasını istiyor. Ortaklık ya da birlikte yönetimi kabul etmiyor.” dedi. Ayrıca Hol Kampı ve diğer cezaevlerinin devredilmesinin söz konusu olmadığını belirten Kurd, “Bu alankarın güvenliği ve yönetimi bizim elimizde kalacak.” diye konuştu.
TRUMP’IN ŞARTLARI MASADA
Öte yandan ABD Başkanı Donald Trump, Suudi Arabistan’da Suriye Geçici Hükûmeti Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile yaptığı görüşme öncesinde yaptırımları kaldıracağını duyurmuştu. ABD Hazine Bakanlığına bağlı Yabancı Varlıkların Kontrolü Ofisi (OFAC) de geçen hafta Suriye’ye uygulanan yaptırımların geçici olarak kaldırıldığını açıkladı.
ABD Başkan Yardımcısı ve Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, Trump’ın Şara’ya sunduğu 5 şartı ve görüşmelerin ayrıntılarını X adlı sosyal medya platformundan paylaşmıştı. O şartlar şunlardı:
1. İsrail ile İbrahim Anlaşmaları’nı imzalamak,
2. Tüm yabancı teröristlere Suriye’yi terk etmelerini söylemek,
3. Filistinli teröristleri sınır dışı etmek,
4. ABD’ye DEAŞ’ın yeniden dirilmesini önlemede yardımcı olmak,
5. Kuzeydoğu Suriye’deki DEAŞ gözaltı merkezlerinin sorumluluğunu üstlenmek.
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio da Senato’da yaptığı konuşmada, “ABD, Şam yönetimiyle teması keserse Suriye Hükûmeti haftalar içinde çökebilir. İç savaş çıkabilir.” diyerek Şara yönetimine gözdağı vermişti.
PYD elebaşlarından İlham Ahmed ise bu çıkışlardan cesaretle, New York Times’a verdiği röportajda, “Yeni Suriye baştan itibaren herkesi kapsamalıdır. ABD Yönetimi ve Kongresi, bu kapsayıcı ve demokratik hükûmetin inşasında tarihî bir rol oynayabilir.” ifadeleriyle Washington’a çağrıda bulundu. Ahmed, Atina merkezli “Efimerida ton Syntakton” gazetesine verdiği röportajda da Şam’ı tehdit etti:
“Biz, tüm unsurların kendilerini bulabileceği ve kendilerine özgü özelliklerini uygun şekilde kullanabilecekleri, ademi-merkeziyetçi bir yönetimle yönetilen birleşik bir Suriye’yi destekliyoruz. Bu çerçevenin dışında herhangi bir düşünce bizi nefret ve karşılıklı yıkım girdabına sürükleyecektir.”
ŞAM’DAN AÇIKLAMA YOK
Washington yönetimi, Trump’ın şartlarını açık şekilde ilan etmesine rağmen, Şam yönetimi bu taleplerin hiçbirini kabul ettiğine dair resmi ya da gayriresmi bir açıklama yapmadı. Son olarak PYD heyetiyle görüşmeyi reddetmesi de dikkat çekti.
Öte yandan Şam yönetimi, Çin ve Rusya başta olmak üzere birçok ülkeyle diplomatik ilişkilerini güçlendirme çabasında. Son olarak ülkedeki serbest bölgelerin 20 yıllığına Çin’e devredildiği açıklandı. Bu hamle, Suriye’nin Batı’ya alternatif stratejik ortaklıklar geliştirdiğini de gözler önüne serdi.