Sebahattin Ayan  İstanbul

Adeta kangrene dönüşen genç evlilik mağdurları için adalet yine başka bahara kaldı. Türkiye’de yargı reformu kapsamında hazırlanan ve kamuoyunda merakla beklenen 10. Yargı Paketi, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Adalet Komisyonu’nda kabul edildi. Ceza adalet sistemine yönelik önemli değişiklikler içeren paket, infaz hükümlerinden çocuk hükümlülerin durumuna, tehdit ve kasten yaralama suçlarının cezalarının artırılmasına kadar pek çok başlıkta düzenleme güçlü aile beklentilerini karşılamadı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2025 yılı ve önümüzdeki 10 yılı ‘Aile yılı’ olarak ilan etmesinin ardından genç evlilik mağdurlarının ailelerinden uzak kalması vicdanları yaralıyor. Akit’e konuşan uzmanlar, bir an önce bu hatadan dönülmesi ve eşlerin kocalarına çocukların babalarına dönmesi gerektiğini vurguladı.

AİLE YILINDA AİLELERİMİZ KORUNSUN

Konuyla ilgili gazetemize konuşan Aile Platformu Başkanı İlhan Ergincan “10. Yargı paketi komisyondan geçti fakat, yıllardır müjde bekleyen akran evliliği mağdurları için çözüm olacak kanun değişikliği yargı paketinde yer almadı. Ailesinin vermeyeceği korkusundan sevdiği insana kaçarak evlenen kızlarımızın ve eşlerinin hapis çilesi devam ediyor. Ailenin şikâyeti üzerine yıllar süren yargılama sonucu tecavüzcü olarak yargılanan ve hapis yatan kocaları yüzünden çocukları ile mağdur olan kızlarımızın haklarını savunmayan feminist kadın dernekleri ikiyüzlüdür amaçları kadınları korumak değildir. Aile yılında nüfus oranın düşmesini sürekli dile getiren bakanlarımız maalesef evlenen ve tecavüzcü konuma düşen erkekler ve eşleri için kör sağır dilsiz olmuşlardır. Çocukları babasız, kızları kocasız bırakan bu düzeni kanunla düzeltmeyenler aileye en büyük zararı verenlerdir. Bir an evvel bu yanlıştan dönülmeli ve kendi rızası ile evlenip nikah kıyan akran evlilikler ile ilgili kanun metni meclisten geçirilmelidir” ifadelerini kullandı.

AİLE YILINDA HAYAL KIRIKLIĞI YAŞADIK

Mil-Diyanet Sen Genel Başkanı Celaleddin Gül ise, “Mil-Diyanet Sen olarak, TBMM’ye sunulan Onuncu Yargı Paketi’nde genç evlilik mağdurlarını kapsayan hiçbir düzenlemenin yer almamasını derin bir hayal kırıklığıyla karşılıyoruz. Küçük yaşta, aile rızasıyla ve resmi nikâhla evlenmiş, ellerinde evlilik cüzdanı olmasına rağmen yıllar sonra açılan kamu davalarıyla eşleri cezaevine giren binlerce kadın ve çocuk, bu düzenlemeyle bir kez daha yok sayılmıştır. Bu ailelerin yaşadığı sosyal, ekonomik ve psikolojik travmalar görmezden gelinemez. Adalet, mağduriyetleri artıran değil, gidermeye yönelik olmalıdır.

Genç yaşta evlilik yapmış ve yıllarca mutlu bir evlilik sürdürmüş bireylerin “suçlu-tacizci” muamelesi görmesi, toplum vicdanını derinden yaralamaktadır. Aile yapısını koruyacak ve geçmişte yapılan yanlışların telafisini sağlayacak adımlar artık geciktirilmemelidir” şeklinde konuştu.