Yolsuzluk tutuklusu Ekrem İmamoğlu, içerden çıkma umudu azaldıkça tehdit diline sarılıyor. Daha önce İstanbul Cumhuriyet Başsavcısını ve ailesini hedef alan İmamoğlu, şimdi de “Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi” isimli sosyal medya hesabından iş dünyasına ve para baronlarına parmak salladı. Kendisine sahip çıkmadıkları için patronlar kulübü TÜSİAD’a aba altından sopa gösteren İmamoğlu, “Kimse bana bir şey olmaz demesin. Olur, hem de hiç beklemediğiniz anda hiç beklemediğiniz şekilde olur” dedi.

İLANLA HÜKÜMET DÜŞÜRMÜŞTÜ

Konuya ilişkin gazetemize açıklamada bulunan AK Parti Uşak Milletvekili İsmail Güneş, şunları dile getirdi: “İBB ile ilgili soruşturma ve yargı süreci devam etmekte. İtirafçısı da şikâyetçisi de CHP’nin içinden. Oradan buradan destek isteyerek adalete gölge düşürmenin hiçbir anlamı yok. Adalet tecelli edecek, suçluysa cezasını çekecek, suçsuzsa beraat edecektir. Türkiye geçmiş dönemlerde bazı sivil toplum kuruluşlarının karışmaması gereken işlere karıştığını, hükümetler düşürdüğünü gördü. Bunlardan biri de TÜSİAD tarafından gazete ilanlarıyla düşürülen Bülent Ecevit’in başında olduğu CHP hükümetiydi.

‘FREE’Yİ HALKIMIZ ANLAMAZ!

“TBMM’de kürsüye çıkan CHP’li milletvekilleri üzerinde İngilizce ‘Free İmamoğlu’ yazan afişler astılar. Ben de onlara ‘Nereye mesaj vermek istiyorsunuz? Eğer Türk halkına ise bunun Türkçe olması lazım. Demek ki Türk halkıyla bir alakanız yok ki dışarıya mesaj vermek istiyorsunuz. Desteği Türk milleti yerine dışarıdan aradığınız için mesajınızı İngilizce yazmışsınız’ dedim. Dış müdahaleden medet umuyorlar. Özel de İngiltere Başbakanına yönelik ‘Terk edilmişlik hissediyoruz’ gibi açıklamalarda bulunmuştu. Bir kişi suç işlediyse dışarıdan gelecek destekle onun beraat etmesinin beklenmesi başlı başına yanlıştır. Türkiye artık eski Türkiye değil. Eskiden bir medya patronu Başbakanı pijamayla karşılıyordu. Askerlerin, STK’ların siyasi müdahaleleri oluyordu.”

HIRSIZLIK AKLANMAYA ÇALIŞILIYOR

Gazeteci Yazar Mehmet Fırat da, şunları söyledi: “Asrın lağımı patlamış. Bunu da pervasızca yapmış. Demek güvendiği dağlar varmış. ‘Aslanım sen yeni cumhurbaşkanısın’ demişler. Sonra birlikte hırsızlık yaptıkları yol arkadaşları satmaya başlamış. Kendisinin ‘Tuvalet terliği’ kadar bir keyfiyeti olduğunu bilmesine rağmen vesayet odakların şişirmesiyle bu hale gelen ego, balon gibi patlayınca o bu kez, ‘Biz ne yaptıysak birlikte yaptık. Hepinizin ipliğini pazara çıkarırım’ diyor. Yolsuzluklara siyasi kılıf bulmaya çalışıyor. ‘Türkiyelilik’ ve yeni anayasada beklenen hızı sergileyemeyen hükümete binaen, ‘biz varız, biz hazırız’ mesajını vermeyi de ihmal etmiyorlar. Herkes son kozunu oynuyor.”