HABER MERKEZİ

Yolsuzluk ve terör tutuklusu Ekrem İmamoğlu ile kurucusu olduğu suç örgütüne yönelik soruşturma günden güne derinleşirken, eski İBB Başkanının ardında biriken cesetler dikkat çekiyor. İmamoğlu ve adamlarının tutuklandığı yolsuzluk soruşturmasında ‘gizli tanık’ olduğu iddiasıyla CHP ve kiralık trollerince hedef gösterilen muhalif gazeteci Gökhan Özbek’in ani ölümü soru işaretlerine sebep oldu. CHP eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun iletişim danışmanı olan ve 17 Ocak’ta yaptığı paylaşımda “23 Mart 2025. Not edin” diyerek İmamoğlu’nun tutuklanmasını 2 ay önceden haber veren gazeteci Gökhan Özbek’in, geçirdiği kalp krizi sonucu beyninde pıhtı atması sebebiyle 42 yaşında can vermesi akıllara geçmişte yaşanan benzer şaibeli hadiseleri getirdi. Şirketten tasfiye etmek amacıyla baskı kurduğu amcası Ali İmamoğlu ile Beylikdüzü Belediyesi’ndeki yolsuzluğa direnen namuslu veznedar Yaşar Uçar’ın intiharı, sahte diplomasını araştıran gazeteci Telat Çabuk’un şüpheli vefatı ve tapusunu alamayan Hikmet Kışla adlı vatandaşın canına kıymasının ardından şimdi de İmamoğlu karşıtlığı ile bilinen gazeteci Gökhan Özbek’in şüpheli şekilde can vermesi “korku filmlerini” aratmadı.

İmamoğlu’na yönelik rezaletleri ifşa eden ve yolsuzluklarına geçit vermeyen insanların bir bir hayatını kaybetmesini akit’e değerlendiren Avukat Yurdal Kılıçer, “Ekrem İmamoğlu ile sorun yaşayan, çıkar çatışması içine giren, kavga eden kişilerin bir müddet sonra ölmeleri son derece dikkat çekici bir durumdur. Acaba bir rastlantı mı ya da işin içinde başka da bir şey mi var, bu konu hassasiyetle incelenmelidir” sözleriyle yaşanan ölümlerdeki şaibeli noktaların aydınlatılmasını istedi.

ARKASI CESET TARLASI GİBİ

Yolsuzluk ve terörden tutuklu CHP’li eski İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’na temas eden insanların bir bir ölmesi korku filmlerini aratmıyor. Babası Hasan İmamoğlu ile şirketten tasfiye etmek üzere baskı kurduğu amcası Ali İmamoğlu’nun intiharı karanlıkta kalırken, Beylikdüzü Belediye Başkanı olduğu dönemde kayıp 160 bin TL yüzünden yoğun bir baskı ve mobinge maruz kalan İmam Hatip Lisesi mezunu veznedar Yaşar Uçar da yaşananlar nedeniyle canına kıymıştı. İmamoğlu’nun Beylikdüzü Belediye Başkanlığı döneminde tapularını vermediği kooperatif mağdurlarından Hikmet Kışla’nın da, “Suçlu İmamoğlu” notu bırakarak intihar etmişti. Ekrem İmamoğlu’nun usulsüz diplomasını araştıran gazeteci Telat Çabuk’un, baba Hasan İmamoğlu’nun tehdit telefonu sonrasında şüpheli kalp kriziyle vefat etmesi, ‘İmamoğlu’na dokunan yanıyor’ eleştirilerine sebep olmuştu. Şimdi de CHP eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun iletişim danışmanı olan ve 17 Ocak’ta yaptığı paylaşımda “23 Mart 2025. Not edin” diyerek Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasını 2 ay önceden ima eden gazeteci Gökhan Özbek’in zamansız ölümü bardağı taşıran damla oldu. Geçirdiği kalp krizi sonucu beyninde pıhtı atması sebebiyle 42 yaşında can veren ve Ekrem İmamoğlu’na yönelik açıklamalarıyla dikkat çeken Özbek’in ani ölümünü değerlendiren hukukçular, yaşanan olaylardaki sır perdelerinin aydınlatılmasını istedi.

DİPLOMAYI İHBAR EDENE TEHDİT

Öte yandan, İmamoğlu’nun yatay geçişinin usulsüz olduğu gerekçesiyle 20 Şubat 2024’te savcılığa suç duyurusunda bulunan eski Memleket Partisi üyesi Ozan Özcan’ın da ‘Kafanda iki delik açılacak’ şeklindeki sözlerle ölümle tehdit edilmesi, İmamoğlu’nun rezaletlerini ifşa edenlere yapılan muameleyi tescilliyor.
Korku filmlerini aratmayacak ölümleri gazetemize değerlendiren Avukat Yurdal Kılıçer, “Ekrem İmamoğlu ile sorun yaşayan, çıkar çatışması içine giren, kavga eden kişilerin bir müddet sonra ölmeleri son derece dikkat çekici bir durumdur. Acaba bir rastlantı mı ya da işin içinde başka da bir şey mi var, bu konu hassasiyetle incelenmelidir. Özellikle İmamoğlu’nun diploma yolsuzluğunu yazdıktan kısa bir süre sonra babası Hasan İmamoğlu’nun tehdidinin ardından vefat eden gazeteci Telat Çabuk’un, savcılığa şikayet edilmesinden bir müddet sonra ölmesi, en dikkat çekici ölüm olayı gibi duruyor. Dolayısıyla tüm bu ölüm ve intihar hadiselerinin ‘masumiyet karinesi’ noktasında hassasiyet gösterilerek aydınlatılması ve kamuoyu vicdanının bu anlamda rahatlatılması gerekiyor. Bu açıdan yaşanan olayların derinlemesine araştırılması ve ayrıntıya kavuşturularak üzerindeki şaibelerin ortadan kaldırılması önem arz ediyor” açıklamasında bulundu.