İlahiyatçı ve yazar Ali Rıza Demircan'ın Mirat Haber'de kaleme aldığı yazısı şu şekilde:

MEDYA ETİĞİNDEN DE YOKSUN ODATV, YAYINCILIĞI

Defalarca yazdık… Allah’a, ölüm ötesi hayatı ve sorgulamasına inanmayan ateistler ve deistlerin kutsalı; ahlakı /etiği olmaz. Onlar yalnızca hukuk dilinden veya kaba kuvvetten anlar.

Deist kafaların yönettiği ODATV de kutsalı olmayan yayın organlarından biridir. Yazıları /haberleri kendi çıkarlarıyla özdeşleşen yayın politikaları çizgisinde yorumlar. Kendilerini ve yandaşlarını korurlar. Sizi, kişisel olarak suçlamadığınız insanlara karşı saldırgan olarak da nitelerler. Ama Allah’ın insan doğasına kodladığı insanlık değerlerini büsbütün köreltemedikleri için yazınızı/haberinizi olduğu gibi yayınlayarak okuyucunun düşünmesini sağlarlar. Bunu reyting sağlama amacıyla da yapmış olabilirler de biz suizan ve gıybet haramından korunmuş olalım.

Gelelim “MEDYADA KAVATLIK GAZETECİLİK OLDU” başlıklı ve 02 Haziran 2025 tarihli yazımıza.

...

ODATV’NİN SAPTIRMALARI

ODTV İslam ile çelişik yukarıda değinilen etik yoksunu tutumundan vazgeçer mi? Geçmez. Yine saptırmış…Görelim:

{ “Ali Rıza Demircan’dan Ahmet Hakan’a hakaret: “İmam hatipli kavat” 

Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan’ın babası İlahiyatçı yazar Ali Rıza Demircan köşe yazısında Ahmet Hakan’a hakaret etti. Demircan, Hürriyet gazetesinde yayınlanan magazin haberleri üzerinden yazdığı yazıda Hakan’a “kavat” dedi.
İlahiyatçı-yazar Ali Rıza Demircan, bu kez Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan‘ı hedef aldı. Geçmişte gazetelerin kadın bedeni üzerinden prim sağladıklarını ifade eden Demircan şimdi durumun daha da arttığını öne sürerek, “Gençlerin hormonlarını tahrikle yapılan bu işlem tek kelimeyle seksüel prodüktörlük yani kavatlıktı” dedi.}

Ahmet Hakan’ın genel yayın yönetmenliği yaptığı Hürriyet gazetesinde çıkan “Ünlü İsimlerin Bodrum Çıkarması: Sezon başlıyor!” başlıklı magazin haberine de değinen Demircan, Hakan’a İmam Hatipli diyerek “kavat gazetecilik yapmak” “peze….liğe soyunmak” gibi hakaretlerde bulundu.

ODATV’NİN GERÇEKLERİ ÖRTEN VE SAPTIRAN HABERCİLİĞİ

Şimdi ODATV’nin gerçekleri örten ve saptıran haberciliğini tahlil edelim:

Ben medyada sergilenen kavatlığın iğrençliğine dikkat çekmek istedim. Geçmişten ve günümüzden iki misal
İLK ÖRNEK RAHMİ TURAN’DAN

“1970’lerde, bu günün Sözcü yazarı pîr-i fani gazeteci Rahmi TURAN çıkardığı Tan gazetesiyle anadan doğmaya yakın çıplak kadın resimleriyle Anadolu gençliğinin manen kanına girdi. Ar damarlarını çatlattı. O tarihlerde bile bir buçuk milyon günlük traja ulaşılması, tahribatın büyüklüğünü gösterir.

Gençlerin hormonlarını tahrikle yapılan bu işlem tek kelimeyle seksüel prodüktörlük yani kavatlıktı.

O tarihlerde çırılçıplaklığa yakın pozlar veren haya yoksunu fahişemsi kadınlar nerelerde ve nasıl yetiştirilmişlerdi gerçekten incelenmeye değer. Sanırız haramlara yer vermeyen laik eğitim ve yaşam fidelik görevini yapıyordu.”

ODATV, yazımızın ağabeyleri Rahmi Turan’ın değindiğimiz tahribatına ve çıplak pozlar veren kadınları yetiştiren “laik eğitim ve yaşam fidelik”e yer veren bölümünü atlayıp geçti.

İKİNCİ ÖRNEK HÜRRİYET’EN

Medya kavatlığına örnek pek çoksa da, bizim ikinci örneğimiz Hürriyet’ten oldu:

Hürriyet’te yayınlanan çıplak kadın resimli tam bir kavatlık örneği olan haber vesilesiyle ben İmam hatipli Ahmet Hakan’ı değil, yönetir göründüğü Hürriyet’i yerdim. Çıplak kadın resimli habercilik Hürriyet’in Ahmet Hakan öncesi başlamış kadim etik hastalığıdır. Kaldı ki medya kavatlığının basın özgürlüğü olarak algılandığı da bir gerçek ya. Her neyse.

Dıştan bakıldığında genel yayın koltuğuna oturan Ahmet Hakan’ın Hürriyet’in başına getirilecek şekilde sekülerleştiği bir vakıa ise de özgür iradesiyle seksüel prodüktörlüğe yani kavatlığa yöneleceğine ihtimal vermiyoruz. İmam Hatip’ten cinsel haramlara düşecek adamlar çıksa da ‘’eşcinsellik’’ meddahı ve kavat reziller çıkmaz.

Sayın Cumhurbaşkanımızın, ülkemizin kanını emen zalim faiz düzenini yürekten onayladığı söylenebilir mi?

ÇOCUK BABASINDAN SORUMLU DEĞİLDİR

İslam Hukuku’nda olduğu gibi seküler hukukta da baba oğlundan, oğul da babasından sorumlu değildir. Her kesin günahı ve sevabı kendisinedir.

Oğul babadan miras alır ama baba borcunu ödemekle yükümlü değildir.

ODATV şahsımla ilgili genelde olumsuz haberlerine “Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan’ın babası İlahiyatçı yazar Ali Rıza Demircan” şeklinde kayıt koyar. Bu, tam bir ilkellik ve de cahiliyet geleneğidir.

Oğlum Müslüman bir yöneticidir. Örneği de Cumhurbaşkanımızdır.