Gündem
Haydut İsrail Nazi'den beter
Gazze’de soykırıma ve ablukaya devam eden İsrail, Gazze’deki ablukayı delip Filistinlilere yardım ulaştırma hedefiyle 1 Haziran’da İtalya’dan yola çıkan Özgürlük Filosu Koalisyonu’na ait yardım gemisi Madleen’i uluslararası sularda basıp, aralarında 2 Türk’ün de bulunduğu 12 aktivisti kaçırdı. Siyonistler, 12 aktivisti cezaevinde ayrı ayrı hücrelere koyarken, haydutlara dünyadan tepki yağdı.
ANFİDAP: ARTIK SİVİL VİCDANIN HAREKETE GEÇMESİ ELZEMDİR
İsrail’in alçak saldırısına ilişkin Akit’e açıklamada bulunan Ankara Filistin Dayanışma Platformu (ANFİDAP) Dönem Sözcüsü Av. Mustafa Eminoğlu; “Tüm insanlığın gözü önünde 620 gündür hastaneler, okullar katil İsrail tarafından bombalanıyor. Kafası kopmuş çocuk cesetleri sürekli olarak ekranlarımıza düşüyor. Ne yazık ki bu soykırımı durdurmaya kimsenin gücü yetmedi daha kötüsü susarak kınayarak yalnızca desteklendi. Sivil vicdan aylar süren hazırlık sonucunda her senaryoyu düşünerek harekete geçti. 12 kişi basit küçük bir gemi ile yola çıktı ve alışılmış, kanıksanmış bir soykırıma karşı Madleen gemisi, İsrail saldırganlığına en güçlü darbe oldu. Şimdi bedel ödeyen Madleen’e sahip çıkılması gerekmektedir. Uluslararası Hukuk kapsamında koruma sorumluluğumuzu yerine getirelim başta vatandaşlarımız olmak üzere gemide yer alan 12 kahramana destek olmak onların serbest bırakılması için çabalar ortaya koymalıyız. Dışişleri Bakanlığımız yaptığı açıklamayla durumun vahametini ve İsrail terörünü belirtmiştir. İsrail terörü için etkili adımların bulunması ve atılması kaçınılmazdır. Uluslararası sistem İsrail istisnacılığı üzerine kuruludur. Yapay devlet İsrail a’dan z’ye hukuksuzluk zeminindeyken sistem onu korumakta ve dokunulmazlık bahşetmektedir. Filistin işgali uluslararası hukuka aykırıdır, Gazze’nin ablukası hukuka aykırıdır ve Gazze’nin soykırımı suçtur. Madleen gemisine ve mürettebatına müdahalesi hukuka aykırıdır. Ancak pratikte bu ihlallerin herhangi bir müeyyidesi yok. Ne yazık ki sistem bu soykırımı durdurmayacak. Artık sivil vicdanın harekete geçmesi elzemdir. Yüzlerce Madleen ile Gazze’ye destek olunması şarttır. Artık İsrail’in üzerine gitmek, sınırları zorlamak, vicdanı olan her insanın yapması gereken asli bir yükümlülüktür” ifadeleriyle tepki gösterdi.
Sivil Diplomasi Merkezi Başkanı, ANFİDAP İstişare Kurulu Üyesi Uzman Sosyolog İsmail Mansur Özdemir de “600 günü aşkın bir zaman dilimi içinde insanlığın geleneksel ve modern düzlemde ürettiği tüm değer ve normların Siyonist İsrail eliyle yok edildiği bir soykırım sürecini yaşıyoruz. Gazze’de bir avuç insan önce kendilerinin ve insanlığın izzetinin müdafaasını gerçekleştiriyorlar. Tüm insanlığın gözünün önünde ölçüsüz soykırıma karşı gerçekleşen bu direniş dünya halklarının vicdanlarını harekete geçirdi ve dünyanın büyük bir kısmını vicdan cephesinde bir araya getirdi. İsrail’in telafisi mümkün olmayan büyük imaj ve itibar kaybı yanında derin bir devlet meşruiyeti krizini de başlatmış oldu. İsrail büyük bir küresel yapısal meşruiyet krizinin içinde sürükleniyor. Son yaşanan süreçte bunun güçlü bir ispatı oldu. İsrail’in soykırım cüretine karşı ablukayı kırmak ve derin meşruiyet krizini beslemek amacıyla bir avuç gönüllü Madleen isimli bir tekne ile Gazze’ye doğru yola çıktı. Sembolik insani ve sıhhi yardım taşıyan bu küçük tekne büyük bir vicdani misyonun sembolü oldu. Sivil misyonun açık bir gayreti olan bu inisiyatif temel anlamda İsrail’in terörist fiillerinin bir ispatı olmanın yanında, küresel ilgiyi odaklanmayı hedefledi ve başardı. Ve tahmin edileceği gibi canlı yayınla bu gemiye saldırıda bulunuldu. İçinde vatandaşlarımızın da bulunduğu ‘Madleen’ adlı gemiye uluslararası sularda seyrettiği esnada İsrail güçlerince müdahalede bulunulması, uluslararası hukukun açık bir ihlali anlamına geliyor. Netanyahu hükümetinin, seyrüsefer serbestisini ve deniz güvenliğini de tehdit eden bu menfur saldırısı, İsrail’in bir terör devleti olduğunu bir kez daha en güçlü şekilde ispatladı. Madleen ve içindeki bir avuç gönüllü misyonunu tamamladı. Batılı ülkelerin vatandaşlarının da olduğu bu küçük tekne dünyaya en güçlü mesajını vermiş oldu. İsrail terörü ve hukuk tanımamazlığının yarattığı bu devasa maliyet artık tüm dünya devletlerinin ve özellikle de uluslararası kuruluşların sorumluluğunda. İnsanlığın vicdanını yüklenerek yola çıkan bir avuç gönüllüyü selamlıyoruz. İnsanlığın onurlu tarihinde şimdiden yerlerini aldılar ve almaya devam edecekler” görüşünü kaydetti.