AKİT MENÜ

Dünya

Küresel haydut durdurulmalı

7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de soykırım yapan, Lübnan’ı yıkan, Suriye ve Yemen’i vuran siyonist terör devleti İsrail, ABD’nin de desteğiyle ‘nükleer program’ bahanesiyle İran’ı vurdu.

Haber Merkezi

7 Ekim 2023’ten itibaren Gazze’de soykırım saldırılarını sürdüren, Lübnan’ı yıkan, Suriye’yi ve Yemen’i sürekli vuran siyonist terör devleti İsrail, nükleer program bahanesiyle İran’ın başkenti Tahran’ı 200 uçakla bombalayarak, başta komuta kademesi ve nükleer uzmanlar olmak üzere büyük kayıplar verdirdi. Eli kanlı Netanyahu, İran’a saldırıların süreceğini duyururken, İran’dan gönderilen 100 kadar kamikaze dronun ise İsrail sınırlarına varmadan düşürüldüğü açıklandı. Askeri ve uluslararası ilişkiler uzmanları ise kör döğüşüne dönen saldırıları Akit’e değerlendirdi.

İSLAM ÜLKELERİ BİRLİK OLMALI

Güvenlik Uzmanı Emekli Kıdemli Albay Mustafa Hacımustafaoğulları şunları söyledi: “İsrail artık kabarık hesabını kapattırmanın peşine düşmüştür. İran’ın nükleer teknolojiye sahip olduğunu bahane ederek, Gazze’de uyguladığı soykırımı örtbas etmek, dikkatleri başka taraflara çekmek için İran’a saldırıyor. Saldıran İsrail ise yüzlerce nükleer bombaya sahip. Sadece bu durum bile emperyalist Batılı ülkelerin ve onların kurduğu dünya düzeninin ne kadar sahte ne kadar ikiyüzlü olduğunu ortaya koymaya yeter. İsrail, Gazze’de, Filistin’de uyguladığı soykırımlar, katliamlar ve zulümlerle, Suriye, Lübnan, Yemen ve İran’a yaptığı saldırılarla günah defterini dolduruyor. İran saldırısının zamanlaması da manidar. Çünkü bütün insanlık üç gün önce ayağa kalkıp Gazze’ye doğru yürümeye başladı. Bu da İsrail’i panikletmeye yetmiştir. Başta ümmet olmak üzere bütün insanlığın kendine olan nefretini pik yaptırmıştır. İsrail ancak güçten anlar. Cumhurbaşkanımızın zaman zaman ifade ettiği gibi, İsrail’e ‘Bir gece ansızın gelebiliriz’ demenin zamanı gelmiştir. Siyonistler kaçacak yer bulamayacak. Netanyahu hem insanlığı yok ediyor, hem de İsrail’in sonunu hazırlıyor. İnsanlık bir deliye esir olmuş. Bu böyle sürmez. İslam ülkelerinin artık bir an önce harekete geçip, birlik olması, askeri alternatifleri de ele almak lazım. Aksi takdirde yarın çok geç olacaktır.”

SIRA TÜRKİYE’YE GELMEDEN!

Güvenlik Uzmanı Ersan Ergür de, şunları dile getirdi: “İsrail, Batılı emperyalistlerin ileri karakolu. İran’ın Şii yayılmacılığı ümmetin nezdinde bir tehdit unsuru gösterilirken bu ülke yalnızlaştırılmak sureti ile İslam ülkelerinin desteğinden mahrum edilmek istenmiş ve başarılı olunmuştur. İran Şii anlayışı, İsrail’in Yahudi yayılmacılık anlayışından daha tehlikeli değildir. Libya’yı, Mısır’ı, Irak’ı hatırlayalım. Ülkeler önce yalnızlaştırıldı ve bizlerin gözü önünde liderleri zalimce öldürüldü. Mesele İran’ın nükleer gücü değil, Saddam Hüseyin’i işgal altında yok ederlerken Irak’ta nükleer silah yoktu! Mesele sıradaki İran’ın parçala böl taktiği ile yutulması ve sonra diğer bölge ülkelerine birtakım bahanelerle saldırılması. Yani yarın sıradaki ülke Türkiye’nin olacağı aşikârdır. İsrail’in Gazze’de yaptığı soykırımı perdelemesi için İran bahanesine sarılmasına müsaade edilmemeli. İran yalnızlaştırılmamalı ve ABD ve ileri karakolu İsrail’e meydan boş bırakılmamalıdır. İslam ülkelerinin bu haydut devlete karşı bir an önce birlik olması şarttır.”

İslam Ordusu’nu kurmalıyız

Uluslararası ilişkiler uzmanı Prof. Dr. Hüseyin Şeyhanlıoğlu ise şunları kaydetti: “İsrail’in İran’a saldırıları Türkiye’ye verilmiş mesajlardır. Müslümanlar olarak mezhep ve etnik fark gözetmeksizin, derhal bütün ekonomik, siyasi ve sosyal gücümüzü birleştirmeliyiz. Aksi takdirde hepimizi Gazze, Suriye, Lübnan gibi acı bir son bekliyor. Bu zincir bize çok açık bir mesaj veriyor: Sıra Türkiye’dedir. Bu nedenle Müslüman ülkeler olarak acilen bir araya gelmeli ve İslam Ordusu’nu kurmalıyız. Bu bir Haçlı-Siyonist savaşıdır. İsrail bu saldırıları yalnız başına gerçekleştirmiyor; ABD, İngiltere, Almanya gibi ülkeler de işin içindedir ve İsrail’in saldırılarından önceden haberdardır. Bu nedenle, topyekûn bir karşı duruş gereklidir. İslam ülkeleri maddi ve manevi tüm güçlerini birleştirerek, yalnızca İsrail’e değil, Batı’nın bölgedeki üslerine karşı da birlikte hareket etmelidir. Ne Şii, ne Sünni, ne Kürt, ne Türk... Tüm bu ayrımları bir kenara bırakmalıyız. Kudüs Paktı doğru bir adımdı, ancak biz daha da kapsamlı bir oluşumdan, ‘Bereketli Hilal Birliği’nden söz ediyoruz: Türkiye, Mısır, İran, Pakistan, Irak ve Suriye başta olmak üzere tüm İslam coğrafyasının birleşmesi artık zarurettir.”

Yorumlara Git

Bakan Tunç’un kürsüdeki sözleri gündemi sarstı! Yargıdaki yeni dönemin satır aralarında dikkat çeken mesajlar!

Mahkemede Taşdelen dosyasında perde aralandı! Kararın arkasındaki detaylar kulisleri hareketlendirdi!

Cüneyt Özdemir’den Kızılelma’ya büyük övgü! CHP kafalılar çıldıracak

Silivri'de BOTAŞ tesisinde yangın! Valilikten açıklama geldi

Pakistan’ın en değerli maden hattında Türkiye hamlesi Çin devre dışı kaldı