Ukrayna savaşı üçüncü yılına girerken, Rusya savunma sanayisinde vites yükseltti. Devlet savunma sanayi devi Rostec, Rus Havacılık ve Uzay Kuvvetleri’ne yeni bir Su-35S savaş uçağı filosu daha teslim etti. Teslimatın sayısal detayı açıklanmazken, Kremlin’in özellikle hava üstünlüğünü pekiştirmeye yönelik adımları dikkat çekiyor.

“Su-35S, sınıfının en iyisi olduğunu kanıtladı”

Teslimatla ilgili açıklama yapan Rostec Devlet Şirketi Birinci Genel Müdür Yardımcısı Vladimir Artyakov, Su-35S’nin sahada gösterdiği performansa dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:

“Askeri pilotlar Su-35S’nin özelliklerini çok takdir ediyor. Özel askeri operasyon sırasında uçak, sınıfının en iyisi olduğunu kanıtladı. Geniş silah yelpazesi, gelişmiş navigasyon ve hedefleme sistemleriyle tüm görevlerde üstün başarı sağlıyor. Bu savaşçılar zaferi daha da yakınlaştırıyor.”

Son teslimat, Mayıs 2024’te gerçekleştirilen bir önceki sevkiyatın ardından geldi. United Aircraft Corporation (UAC) Genel Müdürü Vadim Badekha ise süreci şöyle özetledi:

“Devlet savunma emrini tam zamanında yerine getiriyoruz. Yeni Su-35S, Su-34 ve Su-57 modellerinin üretimi planlandığı şekilde sürüyor. Aynı zamanda üretim kapasitemizi büyütmeye ve yeni altyapılar kurmaya devam ediyoruz.”

Tanklarda da Hızlı Artış: T-90M Üretimi Rekor Seviyeye Ulaştı

Savaşın doğası değişirken, kara kuvvetleri için zırhlı üstünlük de Rusya’nın öncelikli hedefleri arasında. Conflict Intelligence Team (CIT) tarafından yayımlanan son verilere göre, Rusya şimdiye kadar 540 ila 630 adet T-90M tankı üretmiş durumda. Bu rakama hem sıfırdan üretilen hem de modernize edilen tanklar dahil.

Ancak Ukrayna cephesinin genişlemesi, bu araçların hızla sahada tüketilmesine neden oluyor. Şu ana kadar 130’dan fazla T-90M’nin imha edildiği bildiriliyor. Geriye kalan yaklaşık 410–500 tankın aktif görevde olduğu tahmin ediliyor.

Yine de toplam tablo, karamsar: Savaşın başından bu yana Rusya’nın 3.000’den fazla tank kaybettiği düşünülüyor. Yalnızca 2024’te 1.050–1.100 tankın imha edildiği tahmin ediliyor.

Bu nedenle 2025’te tank kayıplarının azalması beklense de, istikrarlı bir zırhlı güç için sürekli üretimin zorunlu olduğu vurgulanıyor.