MUHAMMET KUTLU  ANKARA

Çıkışı parti çevrelerinde gündem olan Yavaş’ın sözleri, hizmetsizlikten bıkan Ankaralılar tarafından ise sevinçle karşılanmıştı. Ancak bugüne kadar siyasi hayatında çizdiği zikzaklara bir yenisini ekleyen Yavaş, yeni “basın açıklaması” yaparak yine yan çizdi.

SİYASETİN ANLAMI KALMAZ

İlgili haberlere değinmeyen Yavaş, “Bu tartışmaların, parti kültürümüzle bağdaşmayan bir üslupla ve önceki Genel Başkanımıza yönelik hakarete varan ifadelerle yürütülmesi, asla kabul edilemez. Bu tartışmaların bir şekliyle sonlanması şarttır. Aksi halde ben dâhil hiçbirimizin siyaset yapmasının bir anlamı kalmaz. Anlatmak istediğim sadece bundan ibarettir” diyerek “bırakırım” restini yumuşatmaya çalıştı. Mansur Yavaş’ın içine düştüğü durumu Akit’e değerlendiren eski AK Parti İstanbul Milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı ise, şunları söyledi: “Ankara’da milletvekilliği dolayısıyla bulunduğum için Yavaş’ın ne kadar vizyonsuz biri olduğunu, hizmet üretmekte ne kadar beceriksiz olduğunu yakından görmüş oldum. Mansur Yavaş, hem ülkücü, hem solcu, hem komünist hem DEM’le iş yapar, hem onlara bir racon keser.

TAM BİR NAKÖRLÜK ÖRNEĞİ

Kendisini belediye başkanı yapan adama karşı böyle bir tavır içerisinde olması zaten bir kere siyasi ahlaka uygun değil. Kılıçdaroğlu ‘hançerlendim ben’ diyor. Ona bir hainlik yapılmış. Seni kenara ittirdikleri bir süreçte hainlik yapılıyor. Kalkıyorsun ‘Geri dönerse siyaseti bırakırım’ diyorsun. Bu senin için velinimetin üstüne tükürmek değil mi? Nankörlük değil mi bu yani? Belki o bunun farkında bile değildir. Çünkü nankörlüğün ne olduğuna, ne olmadığına kafa yoran biri değil. Sen kalkmış, milliyetçi camiadan beslenmişsin. Milliyetçi camia seni bir yere getirmiş. Milliyetçi camiaya nankörlük yapıp, milliyetçi camiaya kurşun sıkanların tarafına geçmişsin ve onlarla beraber hareket ediyorsun. Kendisi zaten nankörlüğün ne olduğunun idrakinde değildir. Eğer idrakindeyse de ihanet makamındadır”

BIRAKMAK ZORUNDA KALACAK

Bağımsız Ülkücüler Platformu kurucusu Adnan Baran da şunları dile getiridi: “CHP’de dönen dolapların farkında olduğu için ‘Bu böyle devam eder de bu pislikler ortaya çıkarsa hepimiz siyaseti bırakmak zorunda kalırız’ demek istiyor aslında. Kılıçdaroğlu’yla olan görüşmenin basına sızdırılması da CHP’nin durumunu gösteriyor. Gizli bir görüşmeydi ama dünyada duymayan kalmadı. Mansur Yavaş bildiğimiz gibi hayatı zikzaklarla dolu. Dün siyah dediğine bir gün sonra beyaz diyebiliyor. Cumhuriyet gazetesinin açıklamasıyla birlikte telaşa kapılmış olmalı ki sözlerini yumuşatmaya çalıştı. Kirli işler yere saçılırsa CHP diye bir parti kalmayacağına dikkat çekmek istiyor. Çok büyük laflar ederek belediyeyi kazanan İmamoğlu ve Yavaş bugün üç tane icraatını say desek kendileri bile sayamaz. Verdikleri hiçbir sözü yerine getirmediler. Hatta çoğu konuda işte ‘hatırlamıyorum’, ‘öyle mi demiştim?’ diyerek milletin aklıyla alay ettiler. İkballeri için o makamlara geldiklerini biliyoruz. CHP bu milletin sırtında bir kamburdur. Belediye başkanları da bunu defalarca ispatlamıştır.”